20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti Konu Anlatımı
Ders Sarayının sizler için hazırlamış olduğu 20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti Konu Anlatımı yazısına hoş geldiniz. 20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti Konu Anlatımı yazımızda Osmanlı Devletinin 20. yüzyılda Avrupa Devletleriyle olan siyasi, askeri ve ekonomik ilişkilerini ve Osmanlı Devletinin iç siyasetinde ön plana konuları işledik. 20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti Konu Anlatımı yazısını daha iyi anlayabilmeniz için önceki konu anlatımı yazılarımızdan “En Uzun Yüzyıl Kapsamlı Konu Anlatımı”, “Avrupa Ve Osmanlı Devleti 18. Yüzyıl”, “Arayış Yılları Kapsamlı Konu Anlatımı”, “ Dünya Gücü Osmanlı Devleti ” , “Osmanlı Kültür ve Medeniyeti Konu Anlatımı” ,ve “Beylikten Devlete Osmanlı Siyaseti Konu Anlatımı “ yazılarımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti Konu Anlatımı yazımızda, Osmanlı Devletinin 20. Yüzyılda karıştığı savaşlar, genel durumu ve dönemin önemli olaylarını anlattık. 20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti Konu Anlatımı yazısı dönemin Avrupa ve Asya ülkelerinden de bahsetmektedir. Bu sayede, sadece iç gelişmeleri değil dış gelişmeleri ve bunların da Osmanlı Devleti üzerindeki etkilerini daha iyi kavramış olacaksınız. Haydi başlayalım.
20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti Konu Anlatımı
Konunun sonundaki online testimizi çözmeyi unutmayın !
20. Yüzyıl başlarında Osmanlı Devleti’nin eski ekonomik ve siyasi gücü artık yoktu. İçeride azınlıkların ayaklanmaları ile uğraşıyor dışarıda ise Rusya, İngiltere ve Avusturya-Macaristan gibi devletlere karşı topraklarını korumaya çalışıyordu.
Osmanlı Devleti Avrupa’daki gelişmeleri yakından takip edemediği için sanayisi gerilemiş atölyeler yavaş yavaş kapanıyordu. Sanayisi gelişen birçok Avrupa ülkesi fabrikalarında ürettikleri ve ucuza mal ettikleri ürünlerini Osmanlı topraklarında satıyorlardı. Ayrıca bu ürünler yapılan anlaşmalarla gümrük vergisi ödemeden sınırlarımızdan geçirildiğinden ucuza satılıyor ve yerli sanayimiz gittikçe zayıflıyor dışarıdan aldığımız borç miktarı artıyordu.
Bu durum Osmanlı ekonomisini olumsuz etkiliyordu. Son olarak Trablusgarp ve Balkan Savaşlarında arka arkaya yenilgiler almış, Doğu Trakya dışında Avrupa’daki bütün topraklarını kaybetmiş ve gücünü yitirmişti. Halk yorgun, devlet askeri ve ekonomik yönlerden güçsüz düşmüştü.
Bir zamanlar üç kıtada geniş topraklara sahip Osmanlı Devleti eskiye göre çok daha küçük sınırlar içinde varlığını sürdürüyordu.
Trablusgarp Savaşı
20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti Konu Anlatımı 20. konu anlatımı yazımıza Trablusgarp savaşından devam ediyoruz.
Savaşın Nedenleri
- İtalya siyasi birliğini tamamlayınca sanayileşme yönünde gelişme adımları attı. Sanayiyi geliştirirken hammadde ve pazar aramaya başladı ve Trablusgap‟a yöneldi.
- İtalya‟yı Almanya‟dan uzaklaştırmak isteyen ingiltere ve Fransa‟nın bu işgale göz yumması.
- İtalya‟nın 1909‟da Rusya ile yapmış olduğu antlaşma ile Rusya‟nın desteğini almış olması.
- Avusturya-Macaristan‟ın İtalya‟nın kendi toprakları dışında bir yerle ilgilenmesinin işine gelmesi. Böylece İtalya, Avusturya önünde yayılmacı bir faaliyette bulunmayacaktır.
- Trablusgarp‟ın İtalya‟ya yakınlığı.
- Osmanlı Devleti‟nin Trablusgarp‟ta savunma güçsüzlüğü çekmesi.
Savaşın Seyri
Osmanlı Devleti, İtalya’nın savaş ilan etmesi üzerine durumu lehine çözmek içimn için üç ana seçenek öngörmüştür.
Uygulanması düşünülen ilk çözüm sorunu diplomatik yollarla çözmekti. Bu seçeneğin işe yaramaması durumunda İtalya’ya birtakım tavizler verilerek uzlaşma aranacaktır.
Son çare olarak ise Trablusgarp ve Bingazi toprakları eldeki imkânların elverdiği kadar savunulacaktı. Uzlaşma çalışmalarının hiçbir şekilde işe yaramaması sonucunda Osmanlı Devleti, içinde Mustafa Kemal, Enver Paşa ve Fethi Bey’in de bulunduğu gönüllü ordu mensuplarını bu bölgeye yollamıştır.
Mustafa Kemal’in Derne ve Tobruk’ta, Enver Paşa’nın Bingazi’de aldığı başarıların ardından İtalya 1912’de Çanakkale Boğazı’nı bombalamış, boğazı geçememiştir. Fakat 16 Mayıs’ta Rodos’un, 20 Mayıs’ta ise 12 Ada’nın kontrolünü ele geçirmiştir.
Dönemin dışişleri bakanı Giolitti bu işgallerin amacı, savaşı Osmanlı Devleti’nin daha hassas olduğu bölgelere taşımaktı. Ayrıca mühimmat ulaşımını kolaylaştırmaktır. 8 Ekim 1012’de başlayan Balkan Savaşı’na katılabilmek amacıyla Derne Komutanı Mustafa Kemal ve Binbaşı Nuri Bey, 13 Kasım 1912’de Trablusgarp’tan ayrılma izni istediler. Daha sonra Mısır üzerinden geçerek batıya ilerlediler.
Balkan Savaşı’nın başlamasıyla barış ilan etmek durumunda kalan Osmanlı Devleti, aynı gün İtalya ile masaya oturarak Uşi Antlaşması’nı imzalamıştır.
Not: M. Kemal ilk askeri başarılarını Trablusgarp Savaşı’nda Derne ve Dobruk savunmalarında kazanmıştır.
Not: Osmanlı, M. Kemal’i (gazeteci Şerif Bey adıyla), Enver Bey’i, Nuri Bey’i, Fethi Okyar’ı ve Ali
Çetinkaya’yı buraya gizlice göndererek Derne, Dobruk ve Bingazi’de İtalyanları durdurdu.
Trablusgarp Savaşı Sonuçları
Osmanlı Devleti İtalyanlara yenilmiş ve Uşi Antlaşması imzalanmıştır.
Uşi Antlaşması
- Trablusgarp, İtalya‟ya verildi.
- On iki Ada geçici olarak, Yuna tehlikesi nedeniyle, Balkan Savaşları‟nın sonuna kadar İtalya‟ya bırakılmıştır. İtalya II.Dünya Savaşı’nı kaybedince Rodos ve Oniki Ada Yunanistan’a verildi (1947).
- Trablusgarp İtalya’ya bırakıldı. Halkının dini bakımdan Osmanlı halifesine bağlı kalması kabul edildi.
Uşi Antlaşması Sonuçları
- Osmanlı Devleti’nin Kuzey Afrika‟daki son toprak parçası da elden gitti.
- İtalya‟nın Doğu Akdeniz‟deki konumu güçlendi.
- Osmanlı Devleti‟nin güçsüzlüğü anlaşıldı.
- Osmanlı Devleti’nin “üç kıtada toprağı olan devlet” olma özelliği Uşi Antlaşması ile sona erdi.
- 20. yüzyılda Osmanlı Devleti ‘nin imzaladığı en ağır antlaşmalardan bir tanesidir.
BALKAN SAVAŞLARI (1912-1913)
20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti Konu Anlatımı 20 yazımıza Balkan savaşlarından devam edelim. 20. yüzyılda Osmanlı Devleti ‘nin yaşadığı en kötü savaşlardandır.
Nedenleri
- Fransız İhtilali ile birlikte yayılan milliyetçilik akımının Osmanlı Devleti’ne olumsuz etkisi.
- Avrupa devletlerinin, Osmanlı içerisinde yaşayan azınlıkları kışkırtması,
- İngiltere’nin, Rusya’yı Osmanlı üzerindeki politikasında serbest bırakması (Panslavizm).
- Osmanlı Devleti’nin Almanya’ya yaklaşmasından rahatsızlık duyan İngiltere’nin Reval Görüşmesi (1908) sonucunda Rusya’yı Osmanlı toprakları, Boğazlar ve Balkan politikasında serbest bırakması.
- Osmanlı Devleti’nin merkezi otoritesinin güç kaybetmesi,
- Osmanlı Devleti’nin siyasi parçalanmışlık içerisinde bulunması ve askeri birliklerinin bir kısmını terhis etmesidir.
1. Balkan Savaşı
Bulgaristan – Yunanistan – Sırbistan – Karadağ = Osmanlı Devletine karşı savaşmıştır.
Karadağlıların saldırısıyla I. Balkan Savaşı başlamıştır (8 Ekim 1912). Bu savaş sırasında Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan ve Karadağ devletleri Osmanlı Devleti’ne karşı aralarında ittifak yapmışlardır.
I. Balkan Savaşı’nda;
Balkanlardaki Osmanlı ordusunun düzensiz durumda bulunması ve askerlerinin bir kısmının terhis edilmesi
Orduda particilik ve ikiliğin çıkmasından dolayı disiplinin bozulması gibi nedenler, Osmanlı Devleti’nin mağlubiyetine sebep olmuştur.
I. Balkan Savaşı’nın Sonuçları
Osmanlı Devleti ile Balkan Devletleri arasında Londra Antlaşması imzalanmıştır.
Osmanlı Devleti, Edirne ve Kırklareli gibi Balkan topraklarından çekilmiştir. Midye – Enez hattının batısındaki topraklar Osmanlı Devleti’nin elinden çıkmıştır.
I.Balkan Savaşı sırasında Arnavutluk bağımsızlığını ilan etmiştir.
NOT: Arnavutluk, Osmanlı Devleti’nden ayrılan son Balkan devletidir (28 Kasım 1912).
Londra’da görüşmeler devam ederken İttihat ve Terakki Partisi I. Balkan Savaşı’ndaki yenilgiden dolayı yıpranan Kamil Paşa Hükümeti’ni “Babıali Baskını” ile devirerek iktidarı ele geçirmiştir. (23 Ocak 1913).
I. Balkan Savaşı sonunda Bulgaristan Ege Denizi’ne ulaşmıştır.
Osmanlı Devleti Ege’deki üstünlüğünü kaybetmiştir.
Birinci Balkan Savaşı’ndan sonra Osmanlıcılık fikrinin başarılı olamayacağı görülmüş ve milliyetçilik cereyanı güçlenmiştir. Balkanlarda Türk azınlığı meselesi ortaya çıkmış, Osmanlı Devleti’nin elinden çıkan Balkan topraklarından birçok Türk ve Müslüman Anadolu’ya göç etmek zorunda kalmıştır. (20. yüzyılda Osmanlı Devleti)
İkinci Balkan Savaşı
Londra Antlaşması’na göre en fazla toprağı Bulgaristan aldı. Büyük bir Bulgaristan Devleti’nin ortaya çıkması ve topraklarını Ege Denizi’ne kadar genişletmesi, Yunanistan ve Sırbistan’ın tepkisine neden oldu. Sonuç olarak Osmanlı Devleti’nden alınan toprakların paylaşımı Balkan ulusları arasında İkinci Balkan Savaşı’na neden olmuştur.
Bu durumdan faydalanmak isteyen Osmanlı Devleti harekete geçti. Enver Paşa komutasındaki Türk ordusu Londra Antlaşması’nda belirtilen Midye-Enez sınırını geçerek Kırklareli ve Edirne’yi geri aldı.
2.Balkan Savaşı Sonucunda İmzalanan Antlaşmalar
Bükreş Antlaşması (10 Ağustos 1913)
- Balkan devletleri arasında yapıldı.
- Bulgaristan, Birinci Balkan Savaşı’nda aldığı toprakların büyük bir kısmını kaybetti.
- Bükreş Antlaşması, Balkanlarda huzuru sağlayamadı.
- Bu antlaşmaya Osmanlı Devleti katılmadı.
- Bulgaristan, Ege Denizi ile bağlantısını devam ettirdi.
İstanbul Antlaşması (29 Eylül 1913)
İstanbul Antlaşması Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasında imzalandı.
Antlaşmanın Maddeleri
- Meriç nehri iki ülke arasında sınır kabul edildi.
- Edirne, Kırklareli Dimetoka ve Kırkağaç Osmanlı Devletinde kaldı.
- Bulgaristan’daki Türklerin hukuki hakları garanti altına alındı.
- Bulgaristan’daki Türklerin; isterlerse dört yıl içerisinde Türkiye’ ye göç edebilecekleri kararlaştırıldı.
Önemi
- Bulgaristan’ın Ege Denizi ile bağlantısı kesilmedi.
- Bu günkü Türk-Bulgar sınırı yaklaşık olarak çizildi.
- Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı öncesinde; savaş esnasında Bulgaristan üzerinden Almanya ile kara bağlantısı kurabilmek için Dimetoka’yı Bulgaristan’a bıraktı.
Atina Antlaşması (14 Kasım 1913)
Atina Antlaşması Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında imzalandı.
Antlaşmanın Maddeleri
- Yunanistan’daki Türklerin hakları güvence altına alındı.
- Yanya, Girit ve Selanik Yunanistan’a bırakıldı.
- Ege Adalarının durumu büyük devletlerin kararına bırakıldı.
Not: Büyük devletler 16 Kasım 1913’te aldıkları karar ile İmroz, Bozcaada ve Meis dışındaki Ege Adalarını Yunanistan’a, On İki Ada’yı da İtalyanlara verdiler.
İstanbul Antlaşması (13 Mart 1914)
İstanbul Antlaşması Osmanlı Devleti ile Sırbistan arasında imzalandı. Osmanlı’nın Sırbistan ile sınırı olmadığı için; bu antlaşma ile yalnızca Sırbistan’da kalan Türklerin hakları görüşüldü.
I. DÜNYA SAVAŞI (1914 – 1918)
20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti Konu Anlatımı 20 yazımıza I. Dünya savaşlarından devam edelim.
Devletlerin karşılıklı silahlı mücadelesinden çıkıp, milletlerin topyekün savaşı haline gelen bu savaşa Dünya Savaşı denmesindeki temel neden, sebepleri ve sonuçları itibariyle dünya devletlerinin genelini etkilemesidir.
Yaklaşık dört yıl sürecek olan bu savaş, milyonlarca insanın ölümüne, büyük ekonomik kayıplara ve dünya üzerinde yeni askeri ve siyasi dengelerin oluşumuna neden olacaktır.
Ekonomik, siyasi ve askeri gelişmelerden kaynaklanan bu savaşın nedenleri genel ve özel olarak ikiye ayrılmaktadır;
Genel Nedenler
- 1789 Fransız İhtilali sonucunda ortaya çıkan milliyetçilik akımının etkisi ve her milletin kendi milli devletini kurma düşüncesi
- Sanayi İnkılâbı sonrasında ortaya çıkan hammadde ve pazar arayışları (en önemli nedendir)
- Sömürgecilik faaliyetlerinin hızlanması ve bu durumun devletler arasında ekonomik rekabete ve bloklaşmalara neden olması (silahlanma yarışının hızlanması) (20. yüzyılda Osmanlı Devleti)
Özel Nedenler
- Almanya ve İtalya’nın siyasi birliklerini tamamlamalarının(1870) Avrupa’nın siyasi dengesini değiştirmesi
- Almanya ve İngiltere arasındaki ekonomik rekabet
- Fransa’nın 1871 Almanya’ya kaybettiği Alsas – Loren kömür havzasını geri almak istemesi
- Rusya’nın Osmanlı toprakları üzerindeki emelleri ve sıcak denizlere (Akdeniz’e) inmek istemesi
- Rusya’nın Balkanlarda izlediği Panslavizm (Slav birliği) politikasının Osmanlı, Almanya ve Avusturya – Macaristan imparatorluklarını rahatsız etmesi
- İtalya ve Avusturya – Macaristan İmparatorluğu arasındaki sınır çatışmaları (Kuzey İtalya üzerinde)
- Avusturya – Macaristan İmparatorluğu ile Sırbistan arasındaki sınır çatışmaları I. Dünya savaşının özel nedenlerini oluşturmaktadır (20. yüzyılda Osmanlı Devleti).
I. Dünya Savaşı’ndaki Bloklar
Tüm dünyayı etkisi altına alan I. Dünya Savaşında İtilaf ve İttifak devletleri olmak üzere iki ana blok bulunmaktadır.
Üçlü İttifak (Bağlaşma) Devletleri
Almanya, Avusturya – Macaristan İmparatorluğu ve İtalya’nın 1882’de oluşturduğu gruptur. İtalya’nın Avusturya –Macaristan İmparatorluğu ile Adriyatik Denizi üzerindeki anlaşmazlığı ve Osmanlı topraklarının paylaşımında kendisine de pay verilmesi, bu gruptan İtilaf bloğuna geçmesine neden olmuştur (1915). Bu gruba daha sonra Osmanlı Devleti ve Bulgaristan katılacaktır.
NOT: Bulgaristan, II. Balkan Harbi’nde kaybettiği toprakları geri almak için İttifakların yanında savaşa girmiştir. İttifaklar da Almanya ve Osmanlı arasında kara bağlantısı sağlamak amacıyla bu devleti kendi yanlarında savaşa dâhil etmişlerdir.
Üçlü İtilaf (Anlaşma) Devletleri
İngiltere, Fransa ve Rusya tarafından 1907’de kurulmuştur. İtilaf Devletleri grubuna daha sonra Rusya’nın etkisindeki Balkan devletleri Sırbistan, Yunanistan, Karadağ, Romanya, Uzakdoğu’da n Japonya, ticaret gemileri Almanya tarafından batırılan ABD ve taraf değiştiren İtalya da katılmıştır. Savaşın sonunda İtilaf devletlerinin sayısı 32’ye yükselmiştir (Portekiz, İspanya, Brezilya, Belçika, Hollanda ve Çin de bu savaşa katılmıştır.)
NOT: I. Dünya Savaşı’na en son katılan devlet Yunanistan’dır.
Savaşın Seyri
- 28 Haziran 1914’te Avusturya – Macaristan İmparatorluğu veliahdı Ferdinant’ın, Saraybosna ziyareti sırasında bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesi üzerine Avusturya – Macaristan İmparatorluğu Sırbistan’a savaş açtı. Böylece I. Dünya Savaşı başlamış oldu.
- Rusya Sırbistan’ın, Almanya’da Avusturya -Macaristan’ın yanında yer alınca savaş Avrupa’ya yayıldı.
- Savaş başlayınca Japonya; Uzakdoğu’daki Alman sömürgesi olan Adalar’ı işgal etmiş ve savaştan çekilmiştir (savaştan çekilen ilk devlettir).
Osmanlı Devleti’nin Savaş Öncesi Tutumu ve Savaşa Girişi
Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı öncesinde; tarafsızlığını ilan etmiş, Boğazları kapatmış, genel seferberlik ilan etmiş, kapitülasyonları tek taraflı olarak kaldırmış ve Mebusan Meclisi’ni kapatmıştır.
Savaşın dışında kalamayacağını anlayan Osmanlı Devleti siyasal yalnızlıktan kurtulmak amacıyla ittifak girişimlerinde bulundu. Ancak İngiltere ve Fransa Osmanlı’yı reddetti.
NOT: İtilaf Devletleri’nin Osmanlı’yı müttefik olarak istememelerinde; Osmanlı’nın askeri ve ekonomik güçsüzlüğü, Osmanlı topraklarını paylaşmak istemeleri, Rusya’nın Osmanlı üzerindeki emelleri etkili olmuştur.
İtilaf Devletleri, Osmanlı Devleti’nin savaş sırasında tarafsız kalmasını istiyorlardı. Bu durumun nedenleri arasında;
- Boğazları kullanarak Rusya’ya ekonomik yardım göndermek istemeleri,
- Yeni cephelerin açılmasını önlemek istemeleri,
- İngiltere’nin Uzakdoğu sömürge yollarını güvenlik altında tutmak istemesi etkili olmuştur.
Osmanlı Devleti, İtilaf Devletleri’nden; kapitülasyonların kaldırılmasını, Ege Adaları’nın geri verilmesini, Mısır Sorununun çözümlenmesini istemiş, ancak İtilaf Devletleri bu istekleri kabul etmeyince Osmanlı Devleti Almanya ile daha da yakınlaşmıştır. İlerleyen zamanda Osmanlı Devleti Almanya’nın yanında savaşa katılmıştır.
Almanya’nın Osmanlı Devleti’ni Müttefik Olarak İstemesinin Nedenleri
- Almanya’nın kendi üzerinde yoğunlaşan savaşın yükünü, yeni cepheler açarak hafifletme düşüncesi,
- Osmanlı Devleti’nin jeopolitik konumu,
- Boğazlar gibi önemli stratejik bölgelere sahip olması (en önemli neden)
- Berlin – Bağdat demiryolu hattını kurarak Musul ve Kerkük petrollerinden faydalanmak
- Osmanlı Devleti’nin askeri gücünden yararlanma isteği (insani güç)
- Osmanlı halifesinin Türk ve İslam dünyası üzerindeki nüfuzundan yararlanarak Rus, İngiliz ve Fransız hâkimiyeti altındaki Türklerle Müslümanları ayaklandırmaktır.
Osmanlı Devleti’nin Almanya’nın Yanında Savaşa Girme Nedenleri
- Dünya Savaşı öncesinde kaybettiği toprakları geri alma isteği (Kafkaslar, Ege Adaları, Kuzey Afrika ve Balkanlar’daki topraklar)
- Kapitülasyonlardan ve borçlardan kurtulmak istemesi
- Başta bulunan İttihat ve Terakki yönetiminin, Pantürkizm düşüncesiyle hareket etmesi
- İttihatçıların Alman hayranlığı, askeri güç açısından yüksek bir teknolojiye sahip Almanya’nın savaşı kazanacağına inanması (En önemli neden)
- Güçlü Almanya ile birlikte hareket ederek, savaş sonrasında Avrupa siyasetinde etkili olma düşüncesidir.
NOT: Almanya ve Osmanlı arasında 2 Ağustos 1914’te gizli bir ittifak antlaşması yapılmıştır.
Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesi
- Akdeniz’de İngiliz donanmasından kaçan Goben ve Breslaw adlı iki Alman gemisi, Çanakkale Boğazı’nı geçerek Osmanlı Devleti’ne sığındı.
- Osmanlı, bu iki gemiyi satın aldığını açıkladı. Yavuz ve Midilli adı verilen bu gemiler Enver Paşa’nın emriyle Karadeniz’e açıldı.
- Bayrağı Türk, mürettebatı Alman olan bu gemilerin Rus limanları olan Sivastapol ve Odessa’yı bombalamasıyla, Osmanlı Devleti savaşa katılmış oldu (28 Ekim 1914).
- Bu gelişme üzerine önce Rusya ardından da İngiltere ve Fransa Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etmiş, Osmanlı Devleti de 12 Kasım 1914’te bu devletlere savaş açıp, ardından da Kutsal Cihat ilan etmiştir.
Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na Girmesi’nin Sonuçları
- Yeni cepheler açılmış ve savaşın alanı genişlemiştir.
- İngiltere Berlin Antlaşması’ndan (1878) sonra üs olarak yerleştiği Kıbrıs’ı kendi topraklarına kattığını ilan etmiştir.
- Osmanlı toprakları İtilaf Devletleri arasında yapılan gizli antlaşmalarla paylaşılmıştır.
- Osmanlı Devleti birçok cephede savaşmak zorunda kalmıştır.
- Osmanlı Devleti tek taraflı olarak kapitülasyonları kaldırdığını bildirmiştir (Kapitülasyonların kaldırılmasına en büyük tepki müttefiki Almanya’dan gelmiştir).
I. DÜNYA SAVAŞINDA CEPHELER
Taarruz. Cepheleri: Kafkas (Doğu), Kanal (Süveyş),
Savunma Cepheleri: Çanakkale, Irak, Suriye -Filistin, Hicaz – Yemen,
Yardım Cepheleri: Galiçya (Avusturya -Macaristan), Makedonya (Bulgaristan), Romanya (Bulgaristan)
Kafkasya (Doğu) Cephesi (1914)
Osmanlı Devleti’nin açtığı ilk cephedir (ilk taarruz cephesi). Ruslara karşı savaşılmıştır.
Bu cephenin açılmasında;
- İttihatçıların Anadolu ile Orta Asya Türklerini birleştirip (Pantürkizm) Hindistan’a kadar olan geniş bir bölgede Turan İmparatorluğu kurma düşünceleri,
- Kafkaslardaki bağımsızlık mücadelesine destek olmak,
- 1878 Berlin Antlaşması ile kaybedilen toprakları (Kars, Ardahan ve Batum’u geri almak),
- Rusya’nın güneye inmesini engellemek,
- Bakü petrollerini ele geçirmek ve Rusya’ya karşı avantaj sağlamak isteyen Almanların kışkırtmaları etkili olmuştur.
Karadeniz’in kuzeyindeki Rus limanlarının bombalanmasından sonra Ruslar, doğudan Osmanlı topraklarına saldırdı. Rus ordusunun ileri harekâtı, Köprüköy yakınlarında durduruldu. Bu gelişmelerden ümide kapılan Enver Paşa hazırlıksız olmasına rağmen Osmanlı ordusunu taarruza geçirdi.
Ancak kış şartlarında gerçekleştirilen taarruz başarısızlıkla sonuçlandı. Sarıkamış Harekâtı sırasında 90 bin asker soğuktan donarak ve salgın hastalıktan ölmüştür. Bu gelişmeden sonra, Rus ordusu Van, Erzurum, Erzincan, Muş, Bitlis ve Trabzon’u ele geçirdi.
NOT: Mustafa Kemal, Çanakkale Cephesi’nden sonra Doğu Cephesi’nde 16. Kolordu Komutanı olarak görev yapmış ve Muş ve Bitlis’in işgalden kurtarılmasında etkili olmuştur (1916). Bu başarısından dolayı Mustafa Kemal’in rütbesi Generalliğe (Paşalığa) yükseltilmiştir.
NOT: Mustafa Kemal, I.Dünya Savaşı’nda; Kafkas (Doğu), Çanakkale ve Suriye – Filistin cephelerinde savaşmıştır.
Kafkas Cephesi’nde mücadele devam ederken Ermenilerin ayaklanıp Ruslarla işbirliği yapmaları üzerine Mayıs 1915 te Tehcir Kanunu çıkarılmış, yaklaşık 700.000 Ermeni Doğu Anadolu’dan Suriye ve Filistin’e göç ettirilmiştir.
Rusya’da Ekim 1917’de Bolşevik İhtilalinin çıkması bu cephede Osmanlı Devleti’ni rahatlatmıştır. Bu ihtilal sonucunda Çarlık Rusya’sı yıkılmış ve yeni yönetim (Sovyet Rusya) savaştan çekilme kararı almıştır.
Sovyet Rusya, İttifak Devletleri’yle 3 Mart 1918’de Brest Litowsk Antlaşması’nı imzalayarak savaştan çekilmiştir. Bu antlaşma ile Sovyet Rusya, Osmanlı Devleti’nden Berlin Antlaşması’yla (1878) aldığı Kars, Ardahan ve Batum’u (Elviye-i Selase) da geri vermiştir.
NOT: Sovyet Rusya bu antlaşmayla savaştan çekildiği gibi, İtilaf Devletleri’nden de ayrılmıştır.
NOT: Kafkas Cephesi, Osmanlı Devleti’nin 1. Dünya Savaşı’nda toprak kazancı sağladığı tek cephedir.
Çanakkale Cephesi (1915)
Cephenin Açılmasının Nedenleri
- İtilaf Devletleri’nin Baltık Denizi’nden Rusya’ya yaptığı yardımın, Almanlar tarafından engellenmesi,
- İtilaf Devletleri’nin siyasi karışıklık içerisinde olan Rusya’ya Boğazlar yolu ile yardım göndermek istemeleri,
- İtilafların Boğazları ve İstanbul’u ele geçirerek Osmanlı Devleti’ni savaş dışı bırakma düşüncesi,
- Osmanlı Devleti’ni savaş dışı bırakarak, geniş bir alana yayılmış olan savaşı kısa sürede bitirme isteği,
- Balkanlarda henüz savaşa katılmamış olan devletleri, İtilafların yanında savaşa çekme düşüncesi
- Balkanlarda yeni bir cephe açarak İttifak Devletleri arasındaki bağlantıyı kesme düşüncesi (Avusturya’ya karşı) cephenin açılmasının en önemli nedenlerindendir. 20. yüzyıl Osmanlı.
Savaşın Seyri
İtilaf Devletleri, önce donanmalarıyla denizden geçmeyi denediler. Boğaz’a giren İtilaf Donanması, büyük kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldı (18 Mart 1915).
NOT: Nusret Mayın Gemisi’nin döşediği mayınlar ve Türk topçularının yoğun ateşi İtilafların Boğazları geçememesinde etkili olmuştur.
İtilaf Devletleri bu kez de Gelibolu Yarımadası’na asker çıkardılar. (25 Nisan 1915). Bu bölgede 19. Tümen Komutanı Miralay (Albay) Mustafa Kemal, Anafartalar, Conkbayırı, Arıburnu, Seddülbahir, Kilitbahir ve Kireçtepe mevkilerinde düşmana karşı büyük başarılar kazanmıştır.
NOT: Mustafa Kemal, Arıburnu’da askerlere; “Ben size taarruz etmeyi emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar geçecektir. ” emrini vermiştir. Bu emir ile Arıburnu’da zafer kazanılmıştır.
Çanakkale’nin karadan da geçilemeyeceğini gören İtilaf Devletleri, 9 Ocak 1916’da Gelibolu’yu boşaltmak zorunda kaldılar.
Sonuçları
- İtilafların Rusya’ya ulaştırmak istediği yardım engellendi ve Rusya’da ihtilal süreci hızlandı.
- I. Dünya Savaşı’nın 2 yıl uzamasına neden oldu.
- Bulgaristan, İttifakların savaşı kazanacağı düşüncesine kapıldı ve İttifakların yanında savaşa girdi. Böylece İttifak Devletleri arasında kara bağlantısı sağlandı, Alman yardımları Osmanlı’ya daha kolay ulaşmaya başladı.
- Mustafa Kemal’in bu cephedeki başarıları, askeri dehasını ortaya koymuş ve Türk Kurtuluş Savaşı’nın lideri olmasında da etkili olmuştur.
- Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı’nda sadece bu cephede başarılı olabilmiş ve tarihinin en büyük savunma savaşını kazanmıştır.
- Bu cephedeki savaşlar İtilafların İstanbul’u işgal etmesini geciktirmiştir.
- Bu cephedeki başarı, Milli Mücadele ruhunun doğmasında, Osmanlı’nın saygınlığının artmasında ve sömürge olan toplumlarda milli kurtuluş fikrinin uyanmasında etkili olmuştur.
- Yarım milyona yakın insan hayatını kaybetmiştir. Bunların çoğu Osmanlı askeridir.
Irak Cephesi (1914)
Cephenin Açılmasının Nedenleri
- İngiltere’nin karadan Kafkaslar yoluyla, Ruslara yardım götürme düşüncesi,
- Osmanlı ordularının doğu cephesinde ilerlemesi düşüncesine engel olma isteği, böylece Osmanlı ordularının İran’a girip Hindistan’daki İngiliz sömürgelerine ulaşmalarının engellenmek istenmesi
- Ortadoğu (Abadan ve Musul) petrollerinin kontrol altına alınma düşüncesi etkili olmuştur.
Savaşın Seyri
İngiliz işgali güneyde Basra Körfezi’nde başladı. Buradan karaya çıkan İngiliz kuvvetleri, kuzeye doğru ilerlemeye başladı.
Kut – el Amare denilen yerde yapılan savaşta, İngilizler yenilgiye uğratılmışsa da daha sonra üstünlük tekrar İngiltere’ye geçmiştir.
Bağdat’ı ele geçiren İngiliz kuvvetleri, Musul’un güneyine kadar ilerlemişlerdir.
Irak cephesindeki savaşlar İngilizlerin üstünlüğüyle sonuçlanmıştır.
Kanal (Mısır – Süveyş) Cephesi (1914)
Cephenin Açılmasının Nedenleri
- Almanya’nın İngiltere’yi Uzakdoğu’ya giden sömürge yolları üzerinde durdurarak, İngiltere ile sömürgeleri arasındaki bağlantıyı kesmek ve sömürgelerinden İngiltere’ye gelen yardımları önleme düşüncesi.
- Osmanlı Devleti’nin 1882’de İngiliz işgaliyle kaybettiği Mısır’ı geri alma düşüncesi cephenin açılmasında etkili olmuştur.
Savaşın Seyri
Osmanlı Devleti ile Almanya’nın işbirliği sonucu açılan bu cephede Osmanlı Kuvvetleri, Bahriye Nazırı Cemal Paşa komutasında Süveyş Kanalı üzerine iki kez taarruza geçmişseler de başarılı olamamışlardır.
Osmanlı Devleti’nin bu cephedeki savaşları kaybetmesinde bölgedeki Müslüman Arapların İngilizlerle işbirliği yapıp Osmanlı kuvvetlerine karşı savaşmaları da etkili olmuştur. Bu durum, aynı zamanda Ümmetçilik (İslamcılık) görüşünün de geçersizliğini ortaya koymuştur.
NOT: İngiltere’nin Mısır valisi Mac – Mahon ile Mekke Emiri Şerif Hüseyin Osmanlı’ya karşı işbirliği yapmıştır.
Suriye – Filistin Cephesi (1918)
Kanal Cephesi’nin devamı olarak kabul edilen bu cepheler, Kanal Harekâtından sonra Osmanlı kuvvetlerinin kuzeye çekilmesiyle ortaya çıktı.
Kudüs ve Filistin ‘i ele geçiren İngilizler, Arapların da yardımıyla 1918’de Suriye’ye girmiştir.
Bu cephede Yıldırım Ordularına bağlı 7. Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa, İngiliz ilerleyişini Halep’in kuzeyinde durdurmuştur.
Hicaz – Yemen Cephesi
Bu bölgede Osmanlı kuvvetleri, kutsal yerleri korumak için İngilizlere karşı mücadele etmiştir
Ancak Hicaz Emiri Şerif Hüseyin İngilizlerle işbirliği yaparak, Osmanlı kuvvetlerine karşı harekete geçmiştir. Bu durum Osmanlı’nın yenilmesine ve İngilizlerin bütün Arap Yarımadası’nı ele geçirmelerine neden olmuştur.
Buradaki mücadele I. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar devam etmiştir.
Galiçya, Romanya ve Makedonya Cepheleri
Osmanlı kuvvetleri bu cephelerde, İttifak Devletleri içerisinde yer alan, Avusturya -Macaristan İmparatorluğu ve Bulgaristan’a yardım için Rusya, Romanya ve Fransa’ya karşı mücadele etmiştir.
Bu cepheler Osmanlı toprakları dışında açılmışlardır.
Bu cephelerdeki savaşlarda İttifaklar çok fazla başarılı olamamışlardır. 20. yüzyıl Osmanlı.
Osmanlı Devleti’ni Paylaşmak İçin Yapılan Gizli Antlaşmalar
Gizli antlaşmalar İtilaf Devletleri’nin savaş sonunda Osmanlı toprakları üzerindeki çıkarlarının çatışmaması için yapılmıştır.
Gizli antlaşmaların ortak amacı; savaş sonunda Osmanlı topraklarının İtilaflar tarafından paylaşılmasıdır.
İstanbul (Boğazlar) Antlaşması (1915)
İngiltere, Fransa ve Rusya arasında imzalanan bu antlaşmaya göre, Boğazlar ve İstanbul Rusya’ya bırakılmıştır. Buna karşılık Rusya, İngiltere ve Fransa’nın Osmanlı Devleti’nin Anadolu ve Orta Doğu topraklarındaki çıkarlarını kabul etmiştir.
Londra Antlaşması (26 Nisan 1915)
İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya arasında imzalanmıştır. Buna göre; İtilaf Devletleri Antalya çevresini İtalya’ya bırakmış ayrıca On iki Ada ve Trablusgarp’taki İtalyan egemenliğini kesin olarak kabullenmişlerdir.
NOT: Bu antlaşmanın ardından İtalya, İttifak devletlerinden ayrılıp, İtilaf Devletleri safına geçmiştir.
Sykes – Picot (Sykıs Picot) Antlaşması (26Nisan 1916)
İngiltere ve Fransa arasında yapılmıştır. Sonradan Rusya da ek protokol ile dâhil olmuştur. Bu antlaşmaya göre;
- İngiltere; Hayfa, Akka ve Irak bölgesini,
- Fransa; Çukurova, Suriye, Lübnan, Musul, Kayseri ve Harput (Elazığ) bölgesini alacaktı.
NOT: İngiltere ve Fransa bu antlaşmaya ek olarak 1916’da yapılan Petrograd Protokolü ile Boğazlar, Doğu Anadolu Bölgesi ve Doğu Karadeniz kıyılarını Rusya’ya bırakmışlardır.(20. yüzyılda Osmanlı Devleti)
Saint Jean De Maurienne (Sen Jön Dö Marien) Antlaşması (19 Nisan 1917)
İtalya’nın Sykes – Picot Antlaşması’na tepki göstermesi üzerine İngiltere, Fransa ve İtalya arasında imzalanmıştır.
Buna göre; Güneybatı Anadolu (Antalya, Aydın, Konya), İzmir ve çevresi İtalya’ya bırakılmıştır. Rusya ülkesindeki karışıklıklardan dolayı bu antlaşmaya katılamamıştır. Ancak bu antlaşma, İtalya’ya verilen toprakların Rusya tarafından da kabul edilmesiyle yürürlüğe girebilecektir.(20. yüzyılda Osmanlı Devleti)
Mac Mahon Antlaşması (1916)
İngiltere’nin Mısır valisi ve Süveyş Kanalı sorumlusu Mac Mahon ile Hicaz Emiri Şerif Hüseyin arasında yapılmıştır.
İngilizler Arap halkının Osmanlı Devleti’ne ayaklanmasına karşılık, Arapların bağımsızlıklarını tanıyacaklarını ve savaş sonrası Akdeniz’den Umman Denizi’ne kadar olan bölgede büyük bir Arap İmparatorluğu kurulmasına yardımcı olacaklarını belirtmişlerdir. Ancak İngilizler savaştan sonra Arap topraklarını manda ve himaye yönetimi adı altında sömürgeleştirmişlerdir. (20. yüzyılda Osmanlı Devleti)
I. DÜNYA SAVAŞININ SONA ERMESİ
20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti Konu Anlatımı 20 yazımıza I. Dünya savaşının sonuçlarından devam edelim.
- ABD I. Dünya Savaşı başladığında tarafsızlığını ilan etmişti. Ancak savaşın ileriki aşamasında, İtilaf Devletleri’ne yaptığı silah ve cephane satışlarıyla tarafsızlığını bozmuştur.
- Almanya bu gelişme karşısında, ABD’yi uyarmış ancak silah satışları devam edince ABD’nin Atlas Okyanusu’ndaki ticaret gemilerine saldırmıştır. ABD de bu gelişmeyi gerekçe göstererek Almanya’ya karşı I. Dünya Savaşı’na girmiştir (7 Nisan 1917).
- Rusya’nın savaştan çekilmesi İtilafların Almanya karşısında güç kaybetmelerine neden olmuştu. Ancak ABD’nin savaş girmesi durumu İttifakların aleyhine çevirmiştir.
- İtilaf Devletleri ABD’nin yapacağı askeri yardım karşılığında “Wilson Ilkeleri”ne uyacaklarına söz vermişlerdir. Bunun üzerine iyi donanımlı bir Amerikan ordusu Avrupa’ya gönderilmiştir.
- Amerikan kuvvetlerinin de katılmasıyla güçlenen İtilaf Devletleri, Almanya’yı batı cephesinde yenilgiye uğratmışlardır. 20. yüzyıl Osmanlı
- Almanya’nın İtilaf Devletleri’ne yenilmesinin temel nedeni; uzun süren savaşı Alman ekonomisinin kaldıramayışı ve çökmesidir.
- Bu gelişmeden sonra İttifakların savaşı kaybedeceğini anlayan Bulgaristan, I. Dünya Savaşı’ndan çekilmiştir (29 Eylül 1918 –Selanik Ateşkesi).
- Bulgaristan’ın savaştan çekilmesiyle, Osmanlı Devleti’nin müttefikleriyle olan kara bağlantısı da kesilmiş oldu. Alman yardımları Osmanlı’ya ulaşmaz hale geldi. Bu gelişme üzerine Osmanlı Devleti, “MondrosAteşkesi”ni imzalayarak, savaştan çekilmiştir (30 Ekim 1918).
- 3 Kasım 1918’de de Avusturya – Macaristan, “Willaguiste Ateşkesi”ni imzalayarak, I. Dünya Savaşı’ndan çekilmiştir.
- 11 Kasım 1918’de İttifak Devletleri içerisinde en son Almanya “Rethandes Ateşkesi”ni imzalayarak savaştan çekilmiştir.
- Böylece I. Dünya Savaşı, İttifak Devletleri’nin yenilgisiyle sonuçlanmıştır.
NOT: Savaşı İtilaf Devletleri’nin kazanmasının en önemli nedenlerinden biri de; İngiltere’nin denizlere hâkim olması ve sömürgelerinden yardım alabilmesi, Almanya’nın kara devleti olması söylenebilir.
WİLSON İLKELERİ(8 OCAK 1918)
ABD Başkanı Wilson, I. Dünya Savaşı devam ederken 14 maddeden oluşan ilkelerini açıklamıştır.
Bu ilkelerin yayınlanma amacı I. Dünya Savaşı sonunda kalıcı barışın sağlanması ve sömürgeciliğin sona erdirilmesi olarak görülse de gerçekte ABD’yi dünya siyasetinde ön plana çıkarmaktır.(20. yüzyılda Osmanlı Devleti)
Maddeleri
- Her millet kendi geleceğini kendisi belirleyecektir (Self Determination).
NOT: Bu madde özellikle sömürgeciliğe ve imparatorluklara karşıdır.
- Savaş sonunda galip gelen devletler, yenilen devletlerden toprak ve savaş tazminatı almayacaklardır.
NOT: Bu madde sömürgeciliğin “manda ve himaye” şekline, savaş tazminatının da “savaş tamiratı” veya “onarım bedeli”ne dönüşmesine neden olmuştur.
- Devletlerarası gizli diplomasiye ve silahlanmaya son verilecektir (Kalıcı barış amaçlanmış ve gizli antlaşmalara tepki gösterilmiştir.).
NOT: Bu madde dünyadaki ilk silahsızlanmaönerisi olarak kabul edilir.
- Devletlerarası anlaşmazlıklara siyasi yollardan çözüm bulmak için Cemiyet-i Akvam(Milletler Cemiyeti) adıyla bir örgüt kurulacaktır.
- Savaşta ve barışta karasuları dışındaki denizlerde serbestlik sağlanacak, gidiş -gelişler serbest olacaktır.
- Uluslararası ekonomik engeller kaldırılacak ve devletler arasında eşitlik sağlanacaktır.
- Rusya, Belçika, Romanya, Sırbistan ve Karadağ toprakları boşaltılacak ve buralarda bu devletlerin lehine düzenlemeler yapılacaktır.
- İtalya’nın sınırları ulusal esaslara göre düzenlenecektir.
- Osmanlı Devleti’ne Türklerin çoğunlukta olduğu bölgelerde egemenlik hakkı tanınacaktır.
- Osmanlı Devleti’nin egemenliği altında yaşayan diğer uluslara da (azınlıklara) kendi geleceklerini belirleme hakkı verilecektir.
NOT: Bu madde ile Osmanlı İmparatorluğu milliyet esaslarına göre bağımsız devletlere bölünmek istenmiştir. Ermeniler, Rumlar ve Araplar devlet kurmak için hazırlıklara başlamışlardır.
- Boğazlar, bütün dünya ticaret gemilerine açık olacak ve bu durum tüm devletlerin garantisi altında olacaktır (12. Madde).
PARİS BARIŞ KONFERANSI(18 OCAK 1919)
Konferansın toplanma amacı; I. Dünya Savaşı sonunda mağlup olan devletlerin durumlarını belirlemek ve bu devletlerle yapılacak barış antlaşmalarının esaslarını tespit etmektir.(20. yüzyılda Osmanlı Devleti)
Konferansa 32 devlet katılmıştır. Konferansa hâkim devletler İngiltere, Fransa, Japonya ve Yunanistan olmuştur. Konferansta etkili olması beklenen ABD ve İtalya ise istediklerini elde edememişlerdir.
Konferansta öncelikli görüşülen konularda biri de Almanya’nın toparlanmasına fırsat vermeden, ağır şartlar taşıyan bir antlaşmanın hazırlanması olmuştur.
Konferansta ayrıca Wilson İlkeleri doğrultusunda ABD’nin isteği üzerine Cemiyet-i Akvam’ın kurulmasına karar verildi.
Paris Konferansı daha sonraki aşamada Osmanlı topraklarının paylaşılması şekline dönüştü. Gizli antlaşmalarda İtalya’ya bırakılan İzmir ve çevresi İngiltere’nin istekleri doğrultunda Yunanistan’a bırakılmıştır.
Bunun nedeni, İngiltere’nin bölgede (Doğu Akdeniz) güçlü bir İtalya yerine, kendi güdümünde zayıf bir Yunanistan’ı istemesidir.
Konferans’ta ayrıca; Antep, Urfa ve Maraş’ın Fransa’ya verilmesine ve Boğazların yönetiminin uluslararası bir komisyona bırakılmasına karar verilmiştir.
NOT: Wilson ilkelerinin “sömürgecilik yapılmayacak” maddesine karşı “manda ve himaye” fikri ilk kez burada ortaya atılmıştır. 20. yüzyıl Osmanlı
I. DÜNYA SAVAŞI SONUNDA YAPILAN BARIŞANTLAŞMALARI
20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti Konu Anlatımı 20 yazımıza I. Dünya savaşından sonra imzalanan barış antlaşmalarından devam ediyoruz.
Sevr Antlaşması dışında, esasları Paris Barış Konferansı’nda belirlenen bu antlaşmalar ve başlıca maddeleri şu şekilde sıralanabilir;
Versailles (Versay) Barış Antlaşması(28 Haziran 1919)
İtilaf Devletleri ile Almanya arasında yapılmıştır.
Almanya, Alsas – Loren bölgesini Fransa’ya bırakmış, Belçika, Polonya, Çekoslovakya ve Litvanya’ya bazı topraklar vermiştir.
Alman sömürgeleri İtilaf Devletleri arasında paylaşılmıştır.
Almanya’nın Avusturya ile birleşmesi yasaklanmıştır.
Almanya’da mecburi askerlik kaldırılmış ve ordu 100.000 kişi ile sınırlandırılmıştır (Askeri kısıtlama).
Ekonomik kısıtlamalar getirilmiştir (Savaş tazminatı).
NOT: Versay Antlaşması’yla birçok Alman, ülke sınırları dışında kalmış ve bu da azınlıklar sorununu doğurmuştur. Antlaşmanın çok ağır şartlar taşıması, kalıcı bir barışı sağlayamamış ve II. Dünya savaşı’nın çıkmasına da zemin hazırlamıştır.(20. yüzyılda Osmanlı Devleti)
Saint Germain (Sen Jermen) Barış Antlaşması(10 Eylül 1919)
Avusturya ile İtilaf Devletleri arasında yapılmıştır.
Avusturya – Macaristan İmparatorluğu ikiye ayrıldı. Avusturya ve Macaristan adıyla iki yeni devlet haline getirildi.
Avusturya; Çekoslovakya, Yugoslavya ve Macaristan’ın bağımsızlığını tanıyacaktır.
Avusturya, Milletler Cemiyeti’nin onayını almadan Almanya ile birleşemeyecektir.
Mecburi askerlik kaldırılarak Avusturya ordusu 30.000 kişiye indirilecektir.
Avusturya savaş tazminatı ödeyecektir. 20. yüzyıl Osmanlı
Neuilly (Nöyyi) Barış Antlaşması(27 Kasım 1919)
İtilaf Devletleri ile Bulgaristan arasında yapılmıştır.
Bulgaristan bazı topraklarını Romanya, Yunanistan ve Yugoslavya’ya bırakmıştır.
Mecburi askerlik kaldırılarak ordusu 25.000 kişi ile sınırlanan Bulgaristan’ın deniz ve hava kuvvetleri kurması yasaklanmıştır.
Bulgaristan savaş tazminatı ödeyecektir.
NOT: Nöyyi Antlaşması ile Batı Trakya’yı Yunanistan’a bırakan Bulgaristan’ın Ege Denizi ile olan bağlantısı kesilmiştir.
Trianon (Triyanon) Barış Antlaşması(4 Haziran 1920)
İtilaf Devletleri ile Macaristan arasında yapılmıştır.
Savaştan sonra Macaristan’da ihtilal çıkmış ve bu da antlaşmanın yapılmasını geciktirmiştir.
Macaristan, topraklarının büyük kısmını Çekoslovakya, Romanya ve Yugoslavya’ya bırakmıştır.
Mecburi askerlik kaldırılarak ordusu 35.000 kişi ile sınırlandırılmıştır.
Macaristan deniz ve hava kuvvetleri bulundurmamayı kabul etmiş ve ağır ekonomik yükümlülük altına girmiştir.
NOT: Avrupalı devletler Osmanlı topraklarını paylaşma konusunda anlaşamadığı için Osmanlı Devleti ile imzalanacak olan barış antlaşması gecikmiştir (Sevr Antlaşması – 10 Ağustos 1920).
I. DÜNYA SAVAŞININ SONUÇLARI
I. Dünya Savaşı’ndan en karlı çıkan devlet İngiltere olmuştur. Almanya’nın rekabetinden kurtulmuş, Rusya da etkisiz hale geldiği için İngiltere, Avrupa siyasetinin en güçlü devleti haline gelmiştir.(20. yüzyılda Osmanlı Devleti)
Dünyada milliyetçilik düşünceleri güç kazanmış, milli devletler ortaya çıkmıştır.
Osmanlı Devleti, Avusturya – Macaristan İmparatorluğu, Rus Çarlığı, Alman İmparatorluğu yıkılmıştır.
Çekoslovakya, Avusturya, Macaristan, Polonya, Litvanya, Letonya, Ukrayna, Estonya, Yugoslavya, SSCB ve Türkiye gibi yeni devletler kurulmuştur.
Orta Doğu ve Avrupa’nın siyasi haritası yeniden çizilmiştir. 20. yüzyıl Osmanlı
Dünya barışını korumak amacıyla Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam) kurulmuştur.
Sömürgecilik “manda ve himaye” adı altında devam etmiştir (mandacılık).
Yenilen devletlerde rejim değişiklikleri meydana gelmiştir. Komünizm (Rusya -Lenin, Stalin), Nazizm (Almanya) ve Faşizm (İtalya) gibi totaliter (baskıcı) rejimler doğmuştur.
Almanya’da Hitler, İtalya’da Mussolini, İspanya’da Franko, Portekiz’de Salazar, ülkelerinde Faşizmi yani ırkçılığı uygulamaya başlamışlardır.
NOT: Özellikle Almanya ve İtalya’nın izlediği ırkçı ve yayılmacı politikalar II. Dünya Savaşı’nın çıkmasına neden olmuştur.( 20. yüzyıl Osmanlı Devleti )
I. Dünya Savaşı’nda 10 milyona yakın insan ölmüştür (20. yüzyılda Osmanlı Devleti).
Ders Sarayının sizler için hazırlamış olduğu 20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti Konu Anlatımı 20 yazımızın sonuna geldik. 20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti Konu Anlatımı yazımızda 20. yüzyıllarda Osmanlı Devletinin durumunu ayrıntılarıyla ele aldık. 20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti Konu Anlatımı 20 yazısından daha iyi faydalanabilmek için sitemizde Osmanlı Devleti ile ilgili yayınladığımız diğer konu anlatım yazılarına da göz atabilirsiniz. Bu yazılarımız “En Uzun Yüzyıl Kapsamlı Konu Anlatımı”, “Avrupa Ve Osmanlı Devleti (18. Yüzyıl)”, “Arayış Yılları Kapsamlı Konu Anlatımı”, “Dünya Gücü Osmanlı Devleti” ,“Osmanlı Kültür ve Medeniyeti”, “Beylikten Devlete Osmanlı Siyaseti” ,“Türkiye Tarihi Konu Anlatımı” ve “Türkiye Tarihi Kültür ve Medeniyet” yazılarımızdır. Bunları da okumanız çok faydalı olacaktır.
Sosyal medya hesaplarımızı ve mail adresimizi kullanarak bizi her platformda takip edebilir, bize görüşlerinizi, soru – sorun ve önerilerinizi iletebilirsiniz.
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere. İyi çalışmalar. 😎
Yasal Uyarı: Yayınlanan içeriğin ve diğer içeriklerin bütün fikri ve mülki hakları https://www.derssarayi.com/ ” a aittir. Kaynak gösterilse dahi içeriğin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan yazının bir bölümü, alıntılanan yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.