Anlatım Bozukluğu Kapsamlı Konu Anlatımı
Anlatım Bozukluğu Kapsamlı Konu Anlatımı yazımıza hoş geldiniz. Anlatım Bozukluğu Kapsamlı Konu Anlatımı yazımızda Anlatım Bozuklukları konusunda yer alan anlamla ilgili yanlışlıklar ve dil bilgisi ile ilgili yanlışlıklar konularını örneklerle ve detaylarıyla aktaracağız. Konu anlatımı yazımız kapsamlı ve anlaşılması kolay şekilde konuyu işleyecek.
Anlatım Bozukluğu konusu genellikle sık hata yapılan ve öğrenilmesi pek kolay olmayan bir konudur. Bu sebeple Anlatım Bozukluğu Konu Anlatımı yazımızda, konuyu alt başlıklara ayırdık ve her bir alt başlık için de bol bol örnek verdik. Konu anlatımı yazısını okurken, yanınızda bir defter bulundurmanız ve örnekleri yazmanız konuyu daha iyi kavramanıza yardımcı olacaktır.
Anlatım Bozukluğu Kapsamlı Konu Anlatımı
Anlatım Bozukluğu Kapsamlı Konu Anlatımı yazımızda iki temel konu ve bu konuların alt başlıklarından bahsedeceğiz. İlk olarak anlamla ilgili yanlışlıklar (bağdaşıklık yanlışlıkları) konusundan, daha sonra dil bilgisi ile ilgili yanlışlıklar (bağlaşıklık yanlışlıkları) konusundan bahsedeceğiz. Haydi başlayalım!
ANLAMLA İLGİLİ YANLIŞLIKLAR
(BAĞDAŞIKLIK YANLIŞLIKLARI)
Sözcüklerin anlam ilişkisi yönünden birbirlerine bağlı olmasına bağdaşıklık denir. Sözcükler, birbiriyle anlam ilişkisi yönünden uygun olmazsa bağdaşıklığa uygun olmaz. Bu durumda anlamla ilgili yanlışlıklar ortaya çıkar.
Anlamla ilgili yanlışlıklar şunlardır:
Gereksiz Sözcük Kullanımı
Anlamca Çelişen Sözcüklerin Birlikte Kullanılması
Mantık Hatası
Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması
Anlam Belirsizliği
Deyimlerin ve Atasözlerin Yanlış anlamda Kullanılması
1- Gereksiz Sözcük Kullanımı
Anlamla ilgili yanlışlıklar içinde en çok gözden kaçanlardan birisi gereksiz sözcük kullanımıdır. Bir cümlede gereksiz bir sözcüğün, ekin ya da söz öbeğinin kullanılmasıdır. Gereksiz sözcük kullanımı duruluk ilkesi ile ilgilidir. Gereksiz sözcüğün, ekin ya da söz öbeğinin kullanıldığı cümleler duruluk ilkesine aykırı olur.
Örnekler
- Bir insan istekli ve arzulu ise her şeyi yapabilir.
- Yüksek sesle bağırmana gerek yok.
- Gizli sırlarımızı herkese söylemişsin.
- Yaşanmış deneyimlerinden payımı ben de aldım.
- Kapının arkasında cansız bir fare ölüsü duruyordu.
- Konu anlatımı yazısını uzun uzun karşılıklı tartıştık.
- Hastalığının geçmesi için istirahat edip dinlenmen gerekiyor.
- Sanki ders çalışıyormuş gibi yapıyor.
- Ayşe, alçak sesle bir şeyler fısıldıyordu.
- Ahmet’i yanına çağırdı, onu sevdiğini söyledi.
- Yasin, dün akşam hasta oldu.(hastalandı)
- Ali, yanımızdan üzgün olarak ayrıldı.
2- Anlamca Çelişen Sözcüklerin Birlikte Kullanılması
Kesinlik ve olasılık bildiren kelimelerin aynı cümlede kullanılması durumunda anlamla ilgili yanlışlıklar içerisinde yer alan bu yanlışlık oluşur.
Örnekler:
- Bu saate kadar kesin halı sahaya gitmiş olabilir.
- Aşağı yukarı tam on saat oldu buradan gideli.
- Mutlaka yarın buraya gelmiş olmalı.
- Dışarıda tamı tamına üç beş kişi vardı.
- Yasemin yerinden yavaşça fırlayıverdi.
3- Mantık Hatası
Cümlede olaylar veya durumlar sıralanırken hata yapılmasıdır. Bir başka deyişle anlatılanların tutarlı olmama durumudur.
Örnekler
- Doktor, kadının ölebileceğini hatta kanser olabileceğini söyledi. (ölmek kanser olmaktan daha kötüdür, “kanser olabileceğini hatta ölebileceğini” olmalıydı.)
- İnsanlar değil iki gün, bir hafta bile aç duramaz. (“değil bir hafta, iki gün bile” olmalıydı.)
- Son turda koşucu, ardındaki sporcuyu hızla geçti. (ardındaki değil önündeki)
- Mehmet Bey, sabah çalınan arabasını buldu. (çalınan araba bulunamaz)
- Merhum, hakkın rahmetine kavuştu.(merhum, ölmüş kişiler için kullanılır)
- Otomobilin bagajından bir kamyon dolusu oyuncak çıktı. (bagaja o kadar eşya sığmaz)
- Yangında ihmal var. (yangında ihmal olmaz, ihmal yangına sebebiyet verenlerde olur)
- Fil, Oscar’a hatta Altın Portakal’a aday gösterilmiş. (Altın Portakal’a hatta Oscar’a)
- Seninle değil bakkala gitmek markete bile gidilmez. (değil markete, bakkala…)
- Türkiye, ilk yarısını 2-1 geride olduğu maçı 3-1 kazandı. (zaten Türkiye 2 gol yemişti)
4- Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması
Anlamca ve yazımca birbirine yakın olan sözcüklerin birbirinin yerine kullanılmasıdır.
Örnekler
- Hatıra ormanı için çok sayıda ağaç ekildi. (ağaç ekilmez dikilir.)
- Çok para kazanması borçlarını ödemesine yol açtı. (Yol açtı olumsuz anlamlıdır, sağladı olmalı.)
- Bu ameliyatta ölüm şansı var. (Şans iyi şeyler için kullanılır, risk olmalı)
- Bu olay bizim için çok önemli, bu yüzden asgari düzeyde dikkat edin. (asgari değil azami olmalı)
- Oğlumun boyu çok büyüdü. (büyüdü değil uzadı olacak)
- Ahmet Hamdi yeni bir yayıneviyle antlaşma yaptı. (antlaşma değil anlaşma olacak)
- Azımsadığı bu çocuk, belki ileride çok büyük bir adam olacak.(azımsamak değil küçümsemek olacak)
- Hasan, kendisi için bazı ayrımlar istiyor.(ayrım değil ayrıcalık olacak)
- Bu ikisi arasında hiç ayrıntı yok.(ayrıntı değil ayrım olacak)
- Çekimser biri olmasından dolayı, kendini ifade edemedi.(çekimser değil çekingen olacak)
- Ali’nin sağlık durumu tamamen iyileşti.(iyileşti değil düzeldi olacak)
- Annem, ablama yeni bir kazak dokudu. (dokudu değil ördü olacak)
- Bana vesikalık resmini gönderir misin? (resim değil fotoğraf olacak)
- Ressam, benim fotoğrafımı çok güzel çizmiş.(fotoğraf değil resim olacak)
- Ahmet, kendini tanıştırdı. (tanıştırdı değil tanıttı olacak)
- Dün televizyonda korkunç güzel bir film vardı. (korkunç değil çok olacak)
- Şehrimizi kapsayan virüs , çok can aldı. (kapsayan değil kaplayan olacak)
- Sıradan bir yaşantı sürüyordu. (yaşantı değil yaşam olacak)
- 1921 tarihinde İstiklal Marşı kabul edildi.(tarihinde değil yılında olacak)
5- Anlam Belirsizliği
a) Karşılaştırma Yanlışları
Karşılaştırma yapılırken cümleden iki farklı anlam çıkabilir.
Örnekler
- Annem, televizyonu benden daha çok sever. (televizyonu mu daha çok seviyor yoksa benim televizyon sevgimden daha fazla mı televizyon sevgisi var)
- Ahmet, Hasan’dan çok para aldı.(Ahmet, Hasandan mı çok para aldı yoksa çalıştıkları işte Ahmet daha mı fazla para kazandı)
- Ben romanı hiçbir zaman köşe yazarlığı gibi düşünmedim.(roman ile köşe yazarlığı karşılaştırıldığı için anlatım bozukluğu yapılmıştır. Roman ile köşe yazısı, yazar ile köşe yazarlığı karşılaştırılabilirdi.)
b) Zamirlerin Özensiz Kullanılması
Zamirler bazen özensiz kullanıldığında cümlede iki farklı anlama yol açabilir.
Örnekler
- Yengem bana sarma yapar, onu çok severim. (“onu” sözcüğü hem “yengem” hem de “sarma” sözcüğünü karşılamaktadır. Bu sebeple anlam belirsizliği vardır.)
- Halam bana sık sık su böreği yapar; onu çok severim. (“onu” sözcüğü hem “halam” hem de “su böreği” sözcüğünü karşılamaktadır. Bu sebeple anlam belirsizliği vardır.)
- Mecnun ile Leyla 2007’de tanışmışlar ve onu bir daha hiç unutmamış. (“onu” sözcüğü hem “Mecnun” hem de “Leyla” sözcüğünü karşılamaktadır. Bu sebeple anlam belirsizliği vardır.)
- Aslı geçen yıl beni bir kızla tanıştırdı; ona hayran oldum. (“ona” sözcüğü hem “Aslı” hem de “kızı” sözcüğünü karşılamaktadır. Bu sebeple anlam belirsizliği vardır.)
- Babam bana yeni bir defter aldı, onu çok seviyorum. (“onu” sözcüğü hem “babam”hem de “defter” sözcüğünü karşılamaktadır. Bu sebeple anlam belirsizliği vardır.)
c) Zamir Eksikliği
İyelik eki ve durum ekini beraber alan sözcüklerin başında kişi zamiri kullanılmazsa anlam belirsizliği olur.
Anlam belirsizliğini gidermek için sözcüğün başına ya “senin” ya da “onun” sözcüğü getirilmelidir.
Örnekler
- Başından geçenleri bize teker teker anlat. (senin başından mı onun başından mı)
- Adını mıh gibi aklımda tutuyorum. (senin adını mı onun adını mı)
- Bardağını nereye koydun. (senin bardağını mı onun bardağını mı)
- Resmini albümlerimin arasında buldum. (senin resmini mi onun resmini mi)
- Konuştuğunu kimse söylemedi bana.
d) Noktalama Yanlışlığı
Anlamla ilgili yanlışlıklar içinde en çok karşımıza çıkanlardan birisi noktalama yanlışlığıdır. Noktalama yanlışlarının büyük bir bölümü virgülün kullanılmamasından dolayıdır. Virgülün kullanılmaması anlam karışıklığına sebep olur.
Örnekler
- Genç adama bir şeyler dedi. (Genç kelimesinden sonra virgül kullanılmadığı için cümleden iki anlam çıkmaktadır. Genç adama mı bir şeyler denildi yoksa genç biri adama mı bir şeyler dedi, belli değil yani anlam belirsizliği var.)
- Hasta çocuğa meyveler aldı.
- Genç ruhunu edebiyata adamış.
- Her ay gelen öğrencilerle kendi ilgilenirdi.
- Kadın şoförü yanına çağırdı.
- İhtiyar kadından daha genç duruyordu.
6- Deyimlerin ve Atasözlerin Yanlış Anlamda Kullanılması
Anlamla ilgili yanlışlıklar içerisinde son maddemiz deyimlerin ve atasözlerin yanlış anlamda kullanılması. Atasözleri ve deyimler kalıplaşmış oldukları için atasözü ve deyimde geçen kelimelerin yerleri değiştirilemez. Kelimelerin yerleri değiştirilirse bu durum anlatım bozukluğuna yol açar.
Örnekler
- Onu bir anda karşımda görünce ayaklarımın bağı çözüldü. (dizlerimin bağı çözüldü)
- Haydi şimdi seç pirincin taşını. (ayıkla pirincin taşını)
- Bu sefer şeytanın ayağını kıracağız. (bacağını)
- Bu son olay üstüne tuz şeker ekti. (biber)
- Ahmet bugün su dökmüş kedi gibiydi.(süt dökmüş kedi gibiydi)
Deyimler ve atasözleri anlamına uygun olmayan cümlelerde kullanılırsa anlatım bozukluğuna yol açar.
Örnekler
- Sevinçten etekleri tutuşmuştu.(etekleri zil çal-)
- Bize gönül koydu, bize iyice bağlandı. (gönül verdi)
- Onun bize yaptığı iyiliklere hep göz yumduk.(minnettar kal-)
- Şoför hatalı sollama yapmış, bütün yolcuların canı burnuna gelmişti.(yüreği ağzına gel-)
DİL BİLGİSİ İLE İLGİLİ YANLIŞLIKLAR
(BAĞLAŞIKLIK YANLIŞLIKLARI)
Sözcüklerin dil bilgisi kurallarına uygun olarak bir araya gelmesine bağlaşıklık denir. Sözcükler, birbiriyle dil bilgisi ilişkisi yönünden uygun olmazsa bağlaşıklığa uygun olmaz. Bunun sonucunda cümlelerde dil bilgisi ile ilgili yanlışlıklar ortaya çıkar.
Dil bilgisi ile ilgili yanlışlıklar aşağıdaki gibidir:
Özne Eksikliği
Nesne Eksikliği
Tümleç Eksikliği
Yüklem Eksikliği
Özne-Yüklem Uyumsuzluğu
Çatı Uyumsuzluğu
Tamlama Yanlışlığı
Eylemsi Eksikliği
Ek Fiil Eksikliği
1) Özne Eksikliği
Sıralı ya da bağlı cümlelerde ikinci yüklem birinci yüklemden farklı bir özne gerektiriyorsa ve bu özne cümlede yoksa anlatım bozukluğu olur. Özne kim ve ne sorusu sorularak bulunur.
Örnekler
- Öğrencilerin hiçbiri okula gelmedi, bütün gün dışarıda oynadı. (gelmedi kelimesinde sonra hepsi kelimesi gelmesi gerekiyordu.)
- Kimse maç yapmıyor, müzik dinliyordu. (müzik kelimesinden önce herkes kelimesinin gelmesi gerekiyordu.)
- Sınıfta kimse konuşmuyor, bugün çok sakin. (bugün kelimesinden önce sınıf kelimesi gelmesi gerekiyordu.)
- Ben bu aşka gönül vermem, dert getirir.(dert kelimesinden önce bu aşk tamlaması gelmelidir.)
- İnsanlara değer verilirse, huzur getirir. (huzur kelimesinden önce insanlar kelimesi getirilmelidir.)
2) Nesne Eksikliği
Sıralı ya da bağlı cümlelerde ikinci cümlede nesne gerektiği halde nesne kullanılmamışsa anlatım bozukluğu olur. Belirtili nesne neyi, kimi; belirtisiz nesne ne sorusu sorularak bulunur. Bu durum bazen iki yüklemi olmayan yani basit ve birleşik cümlelerde de karşımıza çıkabilmektedir.
Örnekler
- Eti güzelce temizledi, mangala koydu. (mangala kelimesinden önce eti kelimesi gelmelidir.)
- Aldığı yerlere Türkleri yerleştirmek için Türkleştirdi. (Türkleştirdi kelimesinden önce aldığı yerleri tamlaması gelmelidir.)
- Babana bu kadar güvenme, bir gün toprak alıp gidecek.(toprak kelimesinden önce babanı kelimesi gelmelidir.)
- Yaşlı adam, oğluna sarıldı, doyasıya öptü. (doyasıya kelimesinden önce oğlunu kelimesi gelmelidir)
3) Tümleç Eksikliği
Sıralı ya da bağlı cümlelerde ikinci yükleme, gerektiği halde dolaylı tümleç, zarf tümleci ya da edat tümleci getirilmezse anlatım bozukluğu olur.Bazen iki yüklemli olmayan yani basit ve birleşik cümlelerde de karşımıza çıkabilmektedir.
Üç çeşit tümleç vardır:
a) Dolaylı Tümleç: Sonunda -e , -de, -den eki olan sorular sorularak bulunur: kime, kimde, kimden, nerede, nereye, nereden.
b) Zarf Tümleci: Yükleme; nasıl, ne zaman, niçin, ne kadar, neden soruları sorularak bulunur.
c) Edat Tümleci: Yükleme neyle, kimle, ne için , kim için soruları sorularak bulunur.
Örnekler
- Hayata dört elle sarılıp tat almayı bilmeliyiz. (tat kelimesinden önce hayattan kelimesi gelmelidir. (Dolaylı tümleç eksikliği)
- Okula giriş ve çıkış saatleri değiştirildi.(çıkış kelimesinden önce okuldan kelimesi getirilmelidir. (Dolaylı tümleç eksikliği)
- Bana hep bağırıyor, korkmuyordu. (benden, dolaylı tümleç eksikliği)
- Akşamları arkadaşına uğrar, sohbet ederdi. (sohbet kelimesinden önce arkadaşıyla kelimesi getirilmelidir.) (Edat tümleci eksikliği)
- Ona yenilme, savaşmayı öğren. (savaşmayı kelimesinden önce onla kelimesi gelmelidir.) (Edat Tümleci eksikliği)
- Beni her zaman korudu, unutmadı. (korudu kelimesinden önce hiçbir zaman getirilmelidir.) (Zarf Tümleci eksikliği)
- Durmadan konuşuyor, susmuyordu. (susmuyordu kelimesinden önce hiç getirilmelidir.) (Zarf Tümleci eksikliği)
- Seni hiçbir zaman sevmedim ama saydım. (saydım kelimesinden önce her zaman getirilmelidir. (Zarf Tümleci Eksikliği)
4) Yüklem Eksikliği
Cümleye iki farklı yüklem gerekirken cümlede yalnızca bir yüklemin kullanılması anlatım bozukluğuna sebep olur. Sıralı ve bağlı cümlelerde kullanılması gereken yüklemin kullanılmaması anlatım bozukluğuna yol açar.
Örnekler
- Bazen kitap okuyorum, bazen müzik. (müzik kelimesinden sonra dinliyorum getirilmelidir.)
- Seni çok sevdiğimi bir ben, bir Allah bilir. (ben kelimesinden sonra bilirim getirilmelidir.)
- Kahvaltıda çay,zeytin,ekmek,yumurta yerim. (çay kelimesinden sonra içerim getirilmelidir.)
- Ben seni çok ,sen beni az seviyorsun. (çok kelimesinden sonra seviyorum
getirilmelidir.
- O bana dert, ben ona mutluluk verdim.(dert kelimesinden sonra verdi getirilmelidir.)
- Şiiri az, hikayeyi hiç sevmez.(az kelimesinden sonra sever getirilmelidir.)
- Ben derdi , sen dermanı unutma. (derdi kelimesinden sonra unutmam gelmelidir.)
5) Özne-Yüklem Uyumsuzluğu
Bir cümlenin öznesi insansa yüklem tekil ya da çoğul olabilir, insan dışında bir varlıksa yüklem daima tekil olur.
- Çocuklar akşama kadar eğlendiler. (eğlendi şeklinde de olabilirdi.)
- Köpekler, sabaha kadar havladılar.(havladı şeklinde olması gerekiyordu)
Özne insan dışında varlıksa ancak öznede kişileştirme yapılmışsa yüklem, tekil de çoğul da olabilir.
- Kediler, uzun süre dertleştiler. (dertleşti şeklinde de olabilirdi.)
- Kuşlar, şarkı söylüyorlardı.(söylüyordu şeklinde de olabilirdi)
Özne belgisiz zamir ya da belgisiz sıfat olursa yüklem tekil olur.
- Herkes ona güveniyorlar. (güveniyor şeklinde olmalıdır.)
- Bazı çocuklar ders çalışmıyorlar. (çalışmıyor şeklinde olmalıdır.)
- Birçok insan , havaalanında bekliyorlar. (bekliyor şeklinde olmalıdır.)
- Kimseler yanıma hiç uğramadılar. (uğramadı şeklinde olmalıdır.)
Öznenin içinde sayı sıfatı varsa yüklem tekil olur.
- Dört öğrenci sınıfa geç geldiler. (geldi şeklinde olmalı)
- Altı arkadaş ilerideki salonda çay içtiler. (içti şeklinde olmalı)
Topluluk isimleri çoğul eki almadan özne olduğunda yüklem tekil olur. Topluluk isimleri çoğul eki alarak özne olduğunda yüklem tekil de çoğul da olabilir.
- Ordu, yeni bir savaşa hazırlanıyorlar. (hazırlanıyor şeklinde olmalıdır)
- Ormanlar, birçok varlığı barındırırlar. (barındırır şeklinde de kullanabilir.)
Özne olumluysa yüklem de olumlu, özne olumsuzsa yüklem de olumsuz olur.
Herkes ders çalışıyor; arkadaşıyla konuşmuyordu.
(olumlu) (olumlu) (olumsuz) 2. cümlenin yüklemi olumsuz olduğu için
öznesi de olumsuz olması gerekir.Arkadaşıyla
kelimesinden önce hiçbiri öznesi gelmelidir.
6) Çatı Uyumsuzluğu
Bir cümlede fiil ve fiilimsiler arasında etkenlik-edilgenlik açısından bir uyum olmalıdır. Aksi halde fiilde çatı uyumsuzluğu ortaya çıkar.
Örnekler
- Birden kapı açılıp içeri girdi. (kapıyı açıp şeklinde olmalı)
- Akşam biraz sohbet edip erkenden yatıldı. (yatıldı değil yattık şeklinde olmalıdır.)
- Bugün dışarı gidip kıyafet alınacak. (alınacak değil alacağız şeklinde olmalıdır.)
- Biraz dikkatli bakınca romanın sahte olduğu anlaşılır. (bakınca değil bakılınca şeklinde olmalıdır.)
- Ayakkabılar oradan alınıp ilerideki raflara koydu. (koyuldu şeklinde olmalıdır.)
- Büyük zaman harcayarak yapılan bu araba insanı çok mutlu ediyor. (harcanarak şeklinde olmalıdır.)
7) Tamlama Yanlışlığı
a) Ad Tamlaması Yanlışları
Belirtisiz isim tamlamasında tamlayan ile tamlanan arasına sıfat giremez. Sıfat tamlamanın başına gelir ve tamlamanın tümün niteler ya da belirtir.
- Devlet Eski Bakanı, yurt dışına çıkmış. (eski sözcüğü devlet sözcüğünden önce gelmeli.)
- Makine Yüksek Mühendisi, yeni görev yerine yarın gidecekmiş.(yüksek sözcüğü makine kelimesinden önce gelmeli.)
b) Ortak Tamlayan/Tamlanan Yanlışlığı
Tamlamaların ortak tamlanana bağlanması, cümlede anlatım bozukluğu oluşturur.
- Börek ve meyve suyu ikram edilecek. (börek sözcüğü suyu tamlananına bağlanmıştır. Börek suyu gibi bir anlam oluşmuştur. Onun yerine, Meyve suyu ve börek ikram edilecek, şeklinde olmalıdır.
- Ankara’da yüksek apartmanlar ve caddeler var. (caddeler sözcüğünden önce büyük sözcüğü getirilmelidir.)
- Türkiye, ekonomik ve sağlık açısından oldukça gelişmiş.(ekonomik sözcüğünden sonra açıdan getirilmeli.)
c) Tamlayan ya da Tamlanan Eksikliği
Tamlayan ya da tamlananlardan birinin söylenmemesi anlatım bozukluğuna yol açar.
- Evini zor zamanlarda yaptırmış,ancak içini döşeyememişti.ancak sözcüğünden sonra evinin getirilmeli.)
- Senin ve onun dersleri hiç parlak değil.(senin sözcüğünden sonra derslerin getirilmelidir.)
- Anlattığın roman öğrencilerin çok hoşuna gitmiş olmalı ki bana yazarını sordular. (bana sözcüğünden sonra romanın tamlayanı getirilmeli)
- Benim ve senin bisikletin çok güzel. (benim sözcüğünden sonra bisikletim sözcüğü getirilmelidir.)
d) Tamlayan ve Tamlanandaki Ekin Yanlış ve Eksik Kullanımı
- Hasan Usta, şirketimizin üye ve ikinci başkanıdır. (üye sözcüğü üyesi şeklinde olmalı.)
- O, kötülük karşısında durabilmiştir. (kötülük yerine kötülüğün olmalı.)
- Bu çocuk, okula yararlı olması için sürekli çalışması gerekiyor. (çocuk sözcüğü yerine çocuğun şeklinde olmalı.)
- Yasin Bey, dershanemizin kurucu ve müdürüdür. (kurucu sözcüğü yerine kurucusu şeklinde olmalıdır.)
- Doktorlardan hepsi tatile girmiş. (doktorlardan sözcüğü yerine doktorların sözcüğü getirilmelidir.)
- Doktorlardan çoğu tatile girmiş. (anlatım bozukluğu yoktur.)
UYARI: Tamlanan zamir olduğu zaman çokluk içinden seçileni belirtiyorsa(bazı, çoğu gibi) -in ve dan kullanılabilir. Arkadaşlarımdan bazıları gibi. Ancak çokluk içinden hepsini bildiriyorsa(hepsi, tümü , herkes gibi) sadece -ın eki kullanılabilir. Arkadaşlarımın hepsi gibi.
e. Ad ve Sıfat Tamlamalarının Birleştirilmesi
Dil bilgisi ile ilgili yanlışlıklar içinde birisi de sıfat ve ad tamlamalarının ortak tamlanana bağlanmasıdır. Bu durum cümlede anlatım bozukluğuna yol açar.
- Maddi durumu iyi olmayanlara tıbbi ve gıda yardımı yapıldı. (tıbbi sözcüğünden sonra yardım sözcüğü getirilmelidir.)
- Türkçe dersinde belgisiz ve sayı sıfatlarını işledik. (belgisiz sözcüğünden sonra sıfatlar sözcüğü getirilmeli.)
- Ticari ve meslek faaliyetleri, bu yıl daha da artmış.(ticari sözcüğünden sonra faaliyetler getirilmelidir.)
- Fırsat buldukça bilimsel ve kültür etkinliklerine katılmalıyız. (bilimsel sözcüğünden sonra etkinliklere getirilmeli)
8) Eylemsi Eksikliği
Eylemsilerin eksik, gereksiz ya da yanlış eylemsi ekinin kullanılmasından kaynaklı anlatım bozukluğudur.
Örnekler
- Seslerini ve yüzlerini görmediğimiz ne padişahlar geçti bu dünyadan.(seslerini sözcüğünden sonra duymadığımız sözcüğü getirilmelidir.)
- Telefonu bir iki gün ya da hiç kullanmadan hemen sattı. (gün sözcüğünden sonra kullanıp getirilmelidir.)
- Çok az ya da hiç uyumadan sınava girmişler.(az sözcüğünden sonra uyuyarak sözcüğü getirilmelidir.)
- Yaşlı insanlara gereken ilgi ve önemi vermek gerekir. (gereken ilgiyi göstermek ve önemi vermek şeklinde olmalıdır.)
- Bu konuda yapılan çalışmaları ve önlemleri inceledin mi?(önlemleri sözcüğünden önce alınan getirilmeli)
9) Ek Fiil Eksikliği
Dil bilgisi ile ilgili yanlışlıklar içerisinde son olarak ek fiil eksikliğinden bahsedeceğiz. Ek fiil eksikliği, yüklemi ad soylu olan cümlelerde ortak olmayan ek fiilin ortak kullanılmasıdır.
Örnekler
- Boyu kısa, bedeni zayıf değildi. (kısaydı şeklinde olacak.)
- Sınav sonucunda Yasin başarılı, Ahmet başarılı değilmiş.(Yasin başarılıymış şeklinde olacak.)
- Ali, Halk edebiyatından hoşlanır ; Mehmet, hoşlanmazmış. (hoşlanırmış şeklinde olacak.)
- Hasan, çok zeki ancak kültürlü değildi. (zekiydi şeklinde olacak.)
- Oda arkadaşlarımdan biri zengin biri zengin değildi. (zengindi şeklinde olacak.)
Anlatım Bozukluğu Kapsamlı Konu Anlatımı yazımız sona erdi. Anlatım Bozukluğu Kapsamlı Konu Anlatımı yazımızda Anlatım Bozuklukları konusunda içerisinde yer alan anlamla ilgili yanlışlıklar ve dil bilgisi ile ilgili yanlışlıklar konularını örneklerle ve detaylarıyla aktardık. Sitemizdeki diğer Türk Dili ve edebiyatı konu anlatımı yazıları için Türk Dili ve Edebiyatı sayfamızı, sitemizdeki diğer tüm konu anlatımı yazıları için Dersler sayfamızı ziyaret edebiliriz.
Sosyal medya hesaplarımızı ve mail adresimizi kullanarak bizi her platformda takip edebilir, bize görüşlerinizi, soru – sorun ve önerilerinizi iletebilirsiniz.
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere. İyi çalışmalar. 😎
Yasal Uyarı: Yayınlanan içeriğin ve diğer içeriklerin bütün fikri ve mülki hakları https://www.derssarayi.com/ ” a aittir. Kaynak gösterilse dahi içeriğin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan yazının bir bölümü, alıntılanan yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.