Arayış Yılları Kapsamlı Konu Anlatımı
Ders Sarayının sizler için hazırlamış olduğu “Arayış Yılları Kapsamlı Konu Anlatımı” ( Osmanlı Devleti Duraklama Dönemi )yazısına hoş geldiniz. Arayış Yılları Kapsamlı Konu Anlatımı ( Osmanlı Devleti Duraklama Dönemi ) yazımızda Osmanlı Devletinin Arayış Yılları olarak adlandırılabilecek 16. ve 17. yüzyılları işledik. Arayış Yılları Kapsamlı Konu Anlatımı ( Osmanlı Devleti Duraklama Dönemi ) yazısını daha iyi anlayabilmeniz için önceki konu anlatımı yazılarımızdan “ Dünya Gücü Osmanlı Devleti ” , “Osmanlı Kültür ve Medeniyeti Konu Anlatımı” ,ve “Beylikten Devlete Osmanlı Siyaseti Konu Anlatımı “ yazılarımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
“Arayış Yılları Kapsamlı Konu Anlatımı” ( Osmanlı Devleti Duraklama Dönemi ) yazısı dışında sitemizdeki konu anlatımı yazılarımızdan; “Atatürkçülük ve Atatürk İlkeleri Konu Anlatımı”, ” Türk İnkılabı”, ” Kurtuluş Savaşında Cepheler“, “Kurtuluş Savaşı Milli Mücadeleye Hazırlık Dönemi”, “ Mondros Ateşkes Antlaşması ve Cemiyetler ”, “20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti Konu Anlatımı” “En Uzun Yüzyıl Kapsamlı Konu Anlatımı”, yazılarımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Arayış Yılları Kapsamlı Konu Anlatımı ( Osmanlı Devleti Duraklama Dönemi ) yazımızda, Osmanlı Devletinin 1579 – 1699 yılları arasında karıştığı savaşlar, genel durumu ve dönemin önemli olaylarını anlattık. Arayış Yılları Kapsamlı Konu Anlatımı ( Osmanlı Devleti Duraklama Dönemi ) yazısı dönemin Avrupa ve Asya ülkelerinden de bahsetmektedir. Bu sayede, sadece iç gelişmeleri değil dış gelişmeleri ve bunların da Osmanlı Devleti üzerindeki etkilerini daha iyi kavramış olacaksınız. Haydi başlayalım.
ARAYIŞ YILLARI
KAPSAMLI KONU ANLATIMI
(1579–1699)
( OSMANLI DEVLETİ DURAKLAMA) DÖNEMİ
ARAYIŞ YILLARI(DURAKLAMA) DÖNEMİ PADİŞAHLARI
- III Murat (1574-1595)
- II. Mehmet (1595- 1603)
- I. Ahmet (1603–1617)
- I. Mustafa (1617–1618)
- II. Osman (1618–1622)
- I. Mustafa (1622–1623) – (Tekrar tahta çıktı)
- IV. Murad (1623- 1640)
- I. İbrahim (1640–1648)
- IV. Mehmet (1648–1687)
- II. Süleyman (1687–1691)
- II. Ahmet (1691–1695)
- II. Mustafa (1695–1703)
17. YÜZYILDA AVRUPA DURUMU
Konunun sonundaki online testimizi çözmeyi unutmayın !
“Arayış Yılları Konu Anlatımı” ( Osmanlı Devleti Duraklama Dönemi ) yazımıza Avrupa’nın bu dönemdeki durumunu açıklayarak başlayalım. XVII. yüzyılda Avrupa’da merkezi krallıklar giderek güçlenmiştir. Feodalite, Almanya dışında etkisini yitirmiştir. Özellikle İngiltere ve Fransa’da krallar iktidara engel olan unsurları ortadan kaldırarak güçlerini artırmışlardır.
Coğrafi Keşifler, Avrupalıların zenginleşmesini sağlamıştır. Avrupa devletleri dünyanın bilinmeyen ve tanınmayan yerlerini keşfederek buraları kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya başlamışlardır. Sömürgecilik adı verilen bu yeni düzen Avrupa devletleri arasında rekabete de yol açmıştır.
İspanya ve Portekiz’in başlattığı sömürge yarışına İngiltere ve Fransa, iki güçlü rakip olarak katılmış, onları Hollanda takip etmiştir. İstanbul’un fethinden sonra Avrupalı Devletler yeni ticaret yolları arama yoluna gitmişlerdir.
Avrupalılar, Coğrafi Keşifler ile yeni ticari yollar bularak Osmanlı Devleti’ne bağımlı olmaktan kurtulmaya çalıştılar. Osmanlı Devleti’nin elindeki İpek ve Baharat yollarının yerine yeni ticaret yolları oluşturma ve uluslararası ticarette söz sahibi olma Avrupa devletlerinin temel politikalarından biri haline geldi. İpek ve Baharat yollarının önemi azaldığından, Osmanlı Devleti ekonomik olarak bundan olumsuz etkilendi.
Coğrafi Keşiflerle Atlas Okyanusundaki limanlar önem kazandı ve bu okyanustaki ticari faaliyetler arttı.
Uzak Doğu ve Hindistan bölgesi ile Atlas Okyanusu limanları bu dönemde Avrupa Devletlerinin yeni gözde paylaşım bölgeleri olmuştur. Bu paylaşım rekabeti zaman zaman Avrupa devletleri arasında savaşlara neden olmuştur (Otuz yıl savaşları).
17. YÜZYILDA ASYA’NIN GENEL DURUMU
“Arayış Yılları Kapsamlı Konu Anlatımı”( 17 Yüzyılda Osmanlı Devleti ) yazımıza Asya’nın durumundan devam ediyoruz. 17. Yüzyılda Rusya, Asya’da güçlü bir devlet olarak ortaya çıkmaya başlamıştır. Altın Orda Devleti’nin yıkılmasıyla ilerleme yolundaki en büyük engeli ortadan kalkan Rusya, Orta Asya’ya doğru yayılmayı amaçlamıştır.
Altın Orda Devleti’nin yıkılmasıyla çeşitli hanlıklar ortaya çıkmıştır.
Altın Orda Devleti’nin yıkılmasından sonra bu devletin toprakları üzerinde Hive, Buhara, Nogay, Kasım, Astrahan, Kırım ve Hokand gibi küçük hanlıklar kurulmuştur. Bu hanlıklardan başka, Kazak Hanlığı, Kırgız ve Kaşgar Devletleri de Orta Asya’da önemli bir siyasal güç olmuşlar ve Türk kültürünün devamlılığının sağlanmasında büyük rol oynamışlardır.
Aynı dönemde Hindistan’da Türk asıllı Babür Devleti yer almaktaydı. Babür tarafından 1526’da kurulan Türk Devleti ise 1858 yılına kadar varlığını sürdürmüştür. Gerek yapmış oldukları mimari eserler gerekse dönemlerinde yazılmış kitaplar Türk kültürünün bölgede günümüze kadar devam edecek şekilde yaşamasını sağlamıştır.
17. YÜZYILDA OSMANLI DEVLETİ ’NİN DURUMU
“Arayış Yılları Kapsamlı Konu Anlatımı” ( 17 Yüzyılda Osmanlı Devleti ) yazımıza Osmanlı Devletinin genel durumundan bahsederek devam edelim. Osmanlı Devleti XVII. yüzyılda doğuda ve batıda en geniş sınırlarına ulaştı. Ancak bu dönemde devlet teşkilatında bozulmalar da başladı. Bu döneme duraklama dönemi de denilir.
İstanbul, Anadolu ve bağlı eyaletlerde isyanlar çıktı. Bu isyanlar güçlükle bastırıldı.
Osmanlı Devleti Avrupa’da meydana gelen bilimsel ve teknik gelişmeleri takip edemedi.
Osmanlı Devleti, doğuda İran, batıda Avusturya, Lehistan ve Venedik devletleriyle büyük savaşlar yaptı. Orta Avrupa’da Avusturya karşısındaki üstünlüğünü kaybeden Osmanlı Devleti, dönemin sonunda II. Viyana Kuşatması’nda büyük bir bozgun yaşadı.
Padişahlar ve devlet adamları duraklamanın ve devlet teşkilatındaki bozulmanın sebeplerini araştırdılar ve devleti eski gücüne kavuşturmak için ıslahat yaptılar. Yapılan ıslahatlarda Kanuni dönemi örnek alınıp Avrupa’nın gelişimi takip edilemediği için için yeterince başarı sağlayamadılar.
DURAKLAMANIN SEBEPLERİ
“Arayış Yılları Kapsamlı Konu Anlatımı” (17 Yüzyılda Osmanlı Devleti) yazımıza Osmanlı Devleti’nin duraklamasının nedenlerinden devam ediyoruz.
DURAKLAMANIN İÇ NEDENLERİ
Merkezi Yönetimin Bozulması
Merkeziyetçi bir yapıyla yönetilen Osmanlının bu sisteminde birtakım aksaklıkların yaşanması devletin otoritesinin kaybolmasına yol açmıştır Merkezi yönetimin bozulmasının sebeplerini sancağa çıkma usulünün bozulması, padişahların ordunun başında sefere çıkmaması, saray kadınlarının etkisi, bazı devlet adamlarının yönetime dâhil olması, küçük yaştaki çocuk padişahların göreve gelmesi, rüşvet ve iltimasın artması şeklinde açıklayabiliriz.
Sancağa Çıkma Usulünün Sona Ermesi
Osmanlı şehzadeleri sancaklara çıkıp sancak beyliği yaparak siyasi, askeri, idari tecrübe kazanmaktaydılar. Ancak I. Ahmet’in getirdiği Ekber ve Erşed Sistemiyle şehzadelerin sancağa çıkma uygulamasına son verildi. Bu yüzden XVII. yüzyıldan itibaren tahta geçen padişahlar devlet tecrübesinden uzak kalmışlardır. Ekber ve Erşed Sistemini ilgili yazımızdan takip edebilirsiniz.
Bu durum, padişahların devlet işlerinden uzaklaşmalarına ve devlet adamlarının devlet işleyişinde daha etkin olmalarına neden olmuştur. Padişahların devlet işlerinden uzak kalmaları, merkezi otoritenin bozulmasına neden olmuştur.
Padişahların Seferlere Çıkmaması
Ordunun başında sefere çıkan son Osmanlı padişahı II. Mustafa olmuştur. Ondan sonraki padişahlar sefere çıkma geleneğini bırakmışlardır.
XVII. yüzyıldan itibaren tahta çıkan padişahların ordu yönetimi konusunda da yetersiz kalmaları, ordunun komutanı olarak seferlere çıkmamalarına neden olmuştur. Fakat bu durum, Osmanlı ordusunu olumsuz etkilemiş, ordunun padişaha olan güveni sarsılmıştır.
Saray Kadınları Ve Devlet Adamlarının Etkisi
XVII. yüzyılda tahta geçme konusunda ‘Ekber ve Erşed’ sistemi uygulanmaktaydı. Fakat bu dönemde çok sık padişah değişikliği olması küçük yaşta şehzadelerin padişah olmasına neden olmuştur.
Küçük yaşta tahta çıkan padişahların tecrübesizliğinden yararlanan bazı saray kadınları ve devlet görevlileri padişah üzerindeki etkilerini kullanarak devlet yönetiminde etkili olmaya başlamışlardır.
Ayrıca bazı devlet adamları halka kötü davranmış, bu durum merkezi otoritenin bozulmasına neden olmuştur.
Rüşvet Ve İltimas
Bu dönemde bazı görevlere rüşvet ve iltimas ile tecrübesi olmayan kişilerin getirilmesi yönetimde bazı olumsuzluklara yol açmıştır.
Bu durum, halkın ve yöneticilerin padişaha olan güveninin sarsılmasına ve yöneticilerin sık sık değişmesine neden olmuştur. Bu durum, işlerde sürekliliğin sağlanmasını engellemiş ve iç isyanların çıkmasına neden olmuştur.
EKONOMİNİN BOZULMASI
Osmanlı toprak sisteminin bozulması, savaşların uzun sürmesi ve kaybedilmesi, saray masraflarının artması ve Osmanlı’da halkın alım gücünün düşmesi Osmanlı’yı duraklamanın eşiğine getirdi.
Tımar Sisteminin Bozulması
Bu dönemde Anadolu’da çiftçilerin topraklarını terketmesi nedeniyle vergi gelirlerinde görülen azalma ve çok sık padişah değiştirilmesi nedeniyle gelenekleşmiş olan cülus vergisinin çok sık dağıtılması da XVII. yüzyılda ekonominin bozulmasındaki temel etkenlerden olmuştur.
Uzun Süren Savaşlar
XVII. yüzyılda batıda Avusturya ve doğuda İran’la yapılan savaşların uzun sürmesi nedeniyle savaş giderleri artmıştır. Aynı zamanda cülus bahşişi ve ulufe maaşları devletin ekonomisini olumsuz etkilemiştir.
Saray Masraflarının Artması
Padişahların saray üzerindeki etkilerinin azalmasının sonucunda saray harcamalarının artması da ekonominin bozulmasında etkili olmuştur.
Enflasyon
Yeni keşfedilen topraklardan Avrupa’ya bol miktarda altın ve gümüşün gelmesi Avrupa’da alım gücünü artırmıştı. Bu madenlerin, Avrupalıların Osmanlı Devleti ile olan alışverişlerinde bol miktarda kullanılması Osmanlı ülkesinde karşılıksız para miktarının artmasına ve ilk defa pahalılık ve enflasyonun görülmesine neden olmuştur. Aynı zamanda Ticaret yollarının değişmesi sonucu Osmanlı gümrük vergilerinin düşmesi ekonomiyi olumsuz etkilemiştir.
ASKERİ SİSTEMİN BOZULMASI
Osmanlıdaki duraklama Askeri alanda da kendini hissettirdi. Askeri düzende bazı aksaklıklar görüldü bunları aşağıda açıklamaya başlayalım.
Yeniçeri Ocağının Bozulması
Kapıkulu ocaklarındaki asker sayısının artırılması ve devşirme usulünün terkedilerek, askerliği mesleğine uygun olmayan yollardan asker alınması, bu ocaklardaki askeri disiplini bozmuştur. Bu dönemde yeniçeri sayısı nerdeyse 10 katına çıkmıştır.
Yeniçeri Ocağı’nda var olan ‘ocak devlet içindir’ anlayışı zamanla ‘devlet ocak içindir.’ şeklindeki anlayışa dönüşmüş, bu kurum devletin sırtına yük olmaya başlamıştır.
Askerliğin para kazanılacak bir gelir kapısı haline gelmesi nedeniyle, askerlikle ilgisi olmayan birçok kişinin Kapıkulu Ordusu’na girmesi orduda disiplinin bozulmasına neden olmuştur.
Kapıkulu askerlerinin, askerlik dışında işlerle uğraşmalarının ve evlenmelerinin yasak olması fakat buna uymamaları bu ocağın bozulmasını kaçınılmaz hale getirdi.
Bazı devşirme kökenli devlet adamları, kendi çıkarları için devşirmelerden oluşan Yeniçeri Ocağı’nı kışkırtarak orduda disiplin anlayışını zayıflatmışlardır. Bu da askeri alanda yapılacak ıslahatları olumsuz hale getirmiştir.
Tımar Sisteminin Bozulması
Tımar sisteminin bozulması sonucunda tımarlı sipahi sayısının azalması, bunun yerinin paralı sekban ve sarıca birlikleriyle doldurulmaya çalışılması Osmanlı askeri gücünü olumsuz etkilemiştir ( 17 Yüzyılda Osmanlı Devleti ).
Tımar sisteminin bozulması sonucunda bazı tımar topraklarının iltizam toprağına dönüştürülmesi nedeniyle bu topraklarda asker yetiştirilmemesi devletin en önemli askeri sınıfını oluşturan tımarlı sipahi sayısının düşmesine yol açmıştır.
Celali isyanları nedeniyle ordunun bir kısmının sürekli olarak Anadolu’daki isyanları bastırmak için uğraşması, cephelerdeki ordunun askeri gücünün azalmasında etkili olmuştur.
Askeri Teknoloji Eksikliği
Avrupa’da yaşanan ” Askeri Devrim” e Osmanlı Devletinin ayak uyduramaması sonucu askeri teknik açıdan Avrupa’nın gerisinde kalınmasına yol açmıştır.
Avrupa’da ordu düzeni ve silah teknolojisi konusunda meydana gelen gelişmelerin takip edilmemesi Osmanlı ordusunun teknik donanım olarak çağın gerisinde kalmasına neden olmuştur.
SOSYAL ALANDAKİ BOZULMALAR
Tımar sisteminin bozulması nedeniyle dirlik topraklarında can ve mal güvenliğinin sağlanamaması sonucunda halkın devlete olan güveni sarsılmış ve celali isyanları çıkmıştır.
Anadolu’da çıkan celali isyanlarının bastırılamaması nedeniyle halk, topraklarını terk ederek büyük şehirlere göç etmeye başlamıştır. Buna “Büyük kaçgun” adı verilmiştir. Bunun sonucunda bazı şehirlerin nüfusları hızla artmış, şehirlerde işsizlik sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur.
EĞİTİM SİSTEMİNİN BOZULMASI
Osmanlı Devleti’nde üniversite düzeyinde faaliyet yürüten medreselerin pozitif bilimlerden uzaklaşıp dini eğitime yönelmesi, Osmanlı eğitim sisteminin çağın gerisinde kalmasına neden olmuştur.
Bunun dışında kişisel çıkarlarını her şeyin üstünde tutan bazı ulema sınıfının kendi tanıdıklarını medreselerde eğitimci olarak görevlendirmeleri ve bu kişilere ilmi rütbeler verilmesi eğitimin yozlaşmasına neden olmuştur.
Bazen çok küçük yaştaki çocukların üniversite kademelerinde görevlendirilmesi, ‘beşik uleması’ tabirinin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
TOPLUM YAPISININ BOZULMASI
Osmanlı Devleti’nde kanunların uygulanmaması, adaletin sağlanmaması ve ekonominin bozulması halkın hoşnutsuzluğuna ve ülkede çeşitli isyanların çıkmasına neden olmuştur.
Buraya kadar bahsedilenler “Arayış Yılları Konu Anlatımı” yazımızın duraklamanın iç nedenleriydi. Şimdi dış nedenlere bakalım.
DURAKLAMANIN DIŞ NEDENLERİ
“Arayış Yılları Kapsamlı Konu Anlatımı” ( 17 Yüzyılda Osmanlı Devleti ) yazımız duraklamanın dış nedenlerinden devam ediyor. Bunları alt başlıklarda inceleyeceğiz.
Ticaret Yollarının Değişmesi
XVII. yüzyılda Avrupa’da meydana gelen Coğrafi Keşifler sonucunda yeni ticaret yollarının bulunması, ticaretin büyük okyanus yollarına kayması, Osmanlı Devleti’nin gümrük gelirlerinin azalmasına neden olmuştur.
Kapitülasyonlar
İlk önceleri Osmanlı Devleti’nin lehine olan kapitülasyonların giderek Avrupalı devletlerin lehine dönmeye başlaması ve kapitülasyonların kaldırılamaması Osmanlı ekonomisini dışa bağımlı hale getirmeye başlamıştır.
Doğal sınırlara ulaşılması
XVII. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu doğal sınırlarına ulaşmıştır. Böylece sınırları doğuda; İran, Azerbaycan ve Hazar denizi, batıda; Adriyatik Denizi ve Viyana, güneyde; Kızıldeniz, Basra Körfezi ve Afrika içleri, kuzeyde; Kırım, Ukrayna ve Baltık kıyılarına kadar genişlemiştir.
Haçlı Düşüncesinin Yeniden Oluşması
II. Kosova Savaşı ile sona ermiş olan Haçlı düşüncesi XVII. yüzyıl sonunda tekrar gündeme gelmiştir. Avrupalıların Haçlı anlayışıyla Osmanlı İmparatorluğu’na karşı ittifaklar kurarak savaşmaları Osmanlı sınırlarının genişlemesinin durmasına ve toprak kayıplarına neden olmuştur.
17. YÜZYIL İSYANLARI
Osmanlı Devleti Duraklama döneminde merkezi otorite, ordu ve ekonominin bozulmasına bağlı olarak pek çok isyanla karşı karşıya kalmıştır.
İstanbul İsyanları
Yeniçeri ve kapıkulu sipahilerinin çıkardığı isyanlardır.
İsyanların Sebepleri
- Kapıkulu askerlerinin ulufelerinin (maaş) zamanında ödenmemesi,
- Ulufelerin düşük ayarlı akçeyle ödenmesi,
- “Ocak devlet içindir” anlayışının “Devlet ocak içindir” anlayışına dönüşmesi
- Kapıkulu Ordu teşkilatının bozulması,
- Kapıkulu askerlerinin menfaatlerine ters düşen padişah ve devlet adamlarını görevden almak istemeleri,
- Cülus bahşişi dağıtımındaki aksaklıklar,
- Bazı devlet adamları ve saray kadınlarının kapıkulu askerlerini kışkırtması,
- Yeniçeri asker sayısının artması
- ( 17 Yüzyılda Osmanlı Devleti ).
İsyanların Sonuçları
- Devlet merkezinde huzur ve güven bozulmuştur.
- İlk defa bir Osmanlı Padişahı öldürülmüş ve yeniçerilerin etkinliği artmış padişahların etkinliği azalmıştır.
- Devlet adamları devlet otoritesini sağlamak için sert tedbirler almışlardır.
Not: Yeniçeri Ocağındaki bozulmaları ilk tespit eden padişah Genç Osman (II. Osman) olmuştur. Hotin Seferi dönüşünde Yeniçeri Ocağını kaldırmak istemiştir. Ancak yeniçeriler isyan ederek II. Osman’ı öldürmüşlerdir.
Not: VI. Mehmet döneminde en büyük isyan Vaka-yı Vakvakiye (Çınar Olayı) olarak tarihe geçen isyandır.
Celali (Anadolu) İsyanları
XVII. yüzyılda Anadolu’da siyasi, sosyal ve ekonomik sebeplerden dolayı çıkan isyanlardır. En önemlileri; Karayazıcı, Deli Hasan, Canbolatoğlu ve Kalenderoğlu isyanlarıdır. Anadolu’da çıkan isyanların genel adı Celali İsyanları olmuştur.
Celali İsyanlarının Sebepleri
- Tımar sisteminin bozulması
- Anadolu’da rüşvet ve iltimasın yaygınlaşması
- İltizam sisteminin yaygınlaşması,
- Halktan alınan vergilerin ağırlaşması
- Köylünün toprağını terk etmesi,
- Uzun süren savaşların etkisi,
- Devşirme kökenli devlet adamlarının Anadolu’da halk ile kaynaşamaması,
- Merkezi otoritenin zayıflaması ve devlet adamlarının yetersizliği,
- Kadı ve sancak beylerinin halktan kanunsuz para toplamaları,
- Ordudan kaçan askerlerin Anadolu’ya giderek eşkıyalık yapması
Celali İsyanlarının Sonuçları
- Anadolu’da huzur ve bozulmuş, can ve mal güvenliği kalmamıştır.
- Halkın devlete olan güveni sarsılmıştır.
- Anadolu’da ekonomik hayat durgunlaşmış, tarımsal üretim azalmış ve vergiler toplanamadığı için devletin gelirleri azalmıştır.
- Köylü toprağını terk ederek şehirlere göç etmiştir.
Eyalet İsyanları
XVII. yüzyılda Eflak, Boğdan, Erdel, Yemen, Bağdat ve Kırım gibi Osmanlıya bağlı eyaletlerde çıkan isyanlardır.
Eyalet İsyanlarının Nedenleri
- Devlet otoritesinin bozulması,
- Eyaletlerdeki devşirme kökenli devlet adamlarının halka baskı yapması,
- Vergilerin devletin, denetimi dışında artırılmak istenmesi
- Erdel, Eflak ve Boğdan gibi balkı Hristiyan ve Avrupalılara yakın olan, yönetimlerini iç işlerine, Avusturya ve Lehistan’ın karışması.
- Bağlı beylik ve yönetimlerin Osmanlı Devletinden ayrılmak istemeleri,
Eyalet isyanları bazen taviz vererek bazen de şiddet kullanarak bastırılmıştır. Bu dönemde yüksek dereceli bazı devlet görevlileri de ayaklanmıştır. Erzurum valisi Abaza Mehmet Paşa, Sivas valisi Vardar Ali Paşa bunlara örnek olarak gösterilebilir.
Eyalet İsyanlarının Sonuçları
- Bu isyanlar merkezden uzakta olduğu İçin İstanbul ve Celali İsyanları kadar devlet otoritesini sarsmamıştır.
- İsyanların güçlükle bastırılması halkın devlete olan güvenini sarsmıştır,
- Bu yüzyılda milliyetçilik fikri gelişmemiş olduğundan Eflak, Boğdan ve Erdel gibi yerlerde çıkan isyanlar bağımsızlıkla sonuçlanmamıştır.
ARAYIŞ YILLARI
KAPSAMLI KONU ANLATIMI
(Osmanlı Devleti Duraklama Dönemi)
DÖNEMİN GELİŞMELERİ
I. AHMET DÖNEMİ (1603–1617)
I. Ahmet döneminde Kuyucu Murat Paşa, Celali isyanlarını kuvvet ve şiddet yoluyla bastırmıştır. Avusturya ve İran ile savaşlar devam etmiştir.
Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa Sultanahmet Cami’ni yapmıştır. İlgili yazımızı inceleyebilirsiniz.
Osmanlı-İran İlişkileri (1603–1611)
Osmanlı-İran Savaşları III. Mehmet döneminde başlamıştır.
İran şahı Anadolu’daki Celali isyanlarını fırsat bilerek Ferhat Paşa Antlaşmasıyla kaybettiği toprakları geri almak istiyordu. Bu amaçla Tebriz(1603), Nahcivan ve Revan’ı ele geçirmiştir.
Tebriz’i geri almak için yapılan savaşta Osmanlı ordusu, Şah Abbas’ın ordularını Selmas yörelerinde yendi.
Osmanlı Devleti’nin Avusturya ile anlaşma yapması ve içeride Celali isyanlarını bastırıp İran savaşlarına eğilmesi, şah Abbas’ı barış istemek zorunda bıraktı.
Nasuh Paşa Antlaşması (1611)
Ferhat Paşa Ant ile alınan yerler İran’a bırakıldı.
Osmanlı-Avusturya Savaşı (1593–1606)
I. Ahmet tahta çıktığında Osmanlı-Avusturya savaşı devam ediyordu. 1605’de Estergon ve Vişegrad kaleleri Avusturya’dan geri alınınca, Eflak, Boğdan ve Erdel beyleri yeniden Osmanlı egemenliğini tanıdılar. Bunun üzerine Avusturya barış istemek zorunda kaldı.
Zitvatoruk Antlaşması (1606)
1) Eğri, Kanije, Estergon Osmanlı Devletine bırakılacak
2) Avusturya’nın ödediği yıllık vergi kaldırılacak
3) Avusturya, savaş tazminatı ödeyecek, Avusturya kralı, Osmanlı padişahına denk sayılacak ve yazışmalarda Sezar unvanını kullanacak. Mütekabiliyet ilkesi yazımıza bakabilirsiniz.
Not: Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti, Avusturya karşısındaki üstünlüğünü kaybetmiştir.
II. OSMAN DÖNEMİ (GENÇ OSMAN )(1618–1622)
Osman-İran Savaşı (1617–1618)
İran’ın Nasuh Paşa Antlaşmasının şartlarını yerine getirmemesi nedeniyle ortaya çıkmıştır. Osmanlı savaşı kazanmıştır.
Serav Antlaşması
İran Nasuh Paşa Antlaşması’nın şartlarını yerine getirmeyi kabul etmiştir.
Osmanlı-Lehistan Savaşı (1621)
Lehistan’ın Eflak, Boğdan ve Erdel’in iç işlerine karışması ve Osmanlı topraklarına saldıran Ukrayna Kazaklarını koruması üzerine Genç Osman Hotin seferine çıktı. Hotin kalesi kuşatıldı, fakat yeniçerilerin isteksizliği yüzünden alınamadı.
Hotin Antlaşması
1) Hotin Kalesi Osmanlılara verilecek
2) Lehistan Osmanlı içişlerine karışmayacak
3) Lehistan Kırım’a vergiyi vermeye devam edecek.
Genç Osman Islahatları
- Şeyhülislam’ın fetva vermek dışındaki yetkilerini elinden aldı. Böylece ilmiye sınıfının devlet işlerine karışmasını önlemiştir.
- Maliyeye önem verdi. Din adamlarına ve askerlere fazladan verilen paraları kesti.
- Genç Osman, saray dışı evlilik yaparak sarayı halka açmaya çalışmıştır. Genç Osman bu yönü ile sosyal alanda ıslahat yapan ilk padişahtır.
- İlk kez Yeniçeri Ocağını kaldırmayı düşünmüştür. Bunu haber alan yeniçeriler Genç Osman’ı öldürmüşlerdir.
IV. MURAT DÖNEMİ (1623–1640)
“Arayış Yılları Konu Anlatımı” yazımıza IV. Murat döneminden devam edelim. IV. Murat küçük yaşta padişah olmuştu. Saltanatının çocukluk döneminde saray kadınları ve devlet adamlarının etkisinde kaldı. Bu dönemde ülkede isyanlar ortaya çıkmış ve İran ile savaşlar başlamıştı. Yeniçeriler sık sık isyan ediyordu.
Olgunluk çağında; yönetime hâkim olan IV. Murad, saray kadınlarının ve ağalarının etkisinden kurtularak devlet idaresini ele aldı. Yaptığı ıslahatlarla ülkede dirlik ve düzeni sağladı devletin otoritesini güçlendirdi.
Osmanlı-İran Savaşları (1624–1639)
İran’ın Bağdat’ı ele geçirmesi üzerine IV. Murat, İran üzerine iki sefer yaptı: Revan Seferi ile Revan ve Tebriz’i aldı(1635). Bağdad Seferi ile de Bağdad’ı ele geçirdi (1638). İran’ın barış istemesi üzerine antlaşma yapıldı.
Kasr-ı Şirin Antlaşması (1639)
1) Bağdat Osmanlılarda, Azerbaycan ve Revan Safevilerde, kaldı.
2) İki devlet arasındaki Zağros dağları sınır kabul edildi.
3) Kafkaslar Osmanlı Devleti ile İran arasında paylaşıldı.
4) Bugünkü Türkiye-İran sınırı büyük ölçüde bu antlaşmayla çizilen sınıra dayanır.
IV. MURAT DÖNEMİ ISLAHATLARI
- İçki, tütün, gece sokağa çıkma yasağı getirmiştir.
- Koçi Bey’e duraklamanın nedenleri ve çareleri ile ilgili Koçi Bey Risalesi’ni hazırlattı.
- Kuvvet ve şiddet yoluyla devlet otoritesini yeniden sağlamıştır.
- Yeniçeri ve sipahi zorbalarını ortadan kaldırdı. Bu durum İstanbul’da asayiş ve güvenliğin yeniden kurulmasını sağladı.
- İran üzerine iki sefer düzenledi. Bu seferler sırasında Anadolu’daki Celaliler ortadan kaldırılmış, emniyet ve güvenlik sağlanmıştır.
- Tımarlar eskiden olduğu gibi savaşlarda yararlılık gösterenlere verilmiştir.
İBRAHİM DÖNEMİ (1640–1648)
Dönemi, sarayda birçok entrikanın ve makam kavgasının döndüğü bir devir oldu. 1648’de çıkan bir isyan sonucu I. İbrahim tahttan indirildi ve boğularak öldürüldü.
Girit Kuşatması (1645)
Venedik’in elinde bulunan Girit adasının korsan yatağı olması ve korsanların Osmanlı gemilerine saldırması sebebiyle Girit adası kuşatılarak Hanya zapt edildi. Ancak adanın tamamı ele geçirilemediği için kuşatma uzadı ve savaş yıllarca sürdü.
Ada 24 yıl süren kuşatma sonrası Fazıl Ahmet Paşa döneminde Osmanlı yönetimine girmiştir.
IV. MEHMET DÖNEMİ (1648–1687)
Padişahlığının ilk yıllarında devlet idaresi, büyük valide Kösem Sultan ile annesi Turhan Sultan’ın elinde kaldı. Bu sırada devlet güç durumdaydı.
Girit savaşı devam ediyordu. Gelirler azalmış, ordu ve donanma bozulmuş, saray masrafları artmıştı.
Sadrazamlığa getirilen Tarhuncu Ahmet Paşa, aldığı tedbirlerle aşırı masrafları kısarak devletin giderlerini azaltmaya, denk bütçe yapmaya çalışmıştır.
Köprülü Mehmet Paşa’nın Sadrazamlığı
IV. Mehmet, Köprülü Mehmet Paşa’ya sadrazamlık teklif etti. Köprülü Mehmet Paşa için bazı şartlar ileri sürdü:
- Padişaha sunacağı arz ve tekliflerin kabul edilmesi,
- Yapacağı tayin ve azillerde kendisine baskı yapılmaması,
- Vezirler hakkında çıkabilecek söylentilere inanılmaması ve vezirlerin tarafsızlığına engel olunmaması,
- Hakkında bir şikâyet olursa savunması alınmadan işlem yapılmaması
Köprülü Ailesi Sadrazamları
- Köprülü Mehmet Paşa (1656- 1661)
- Fazıl Ahmet Paşa (1661- 1676)
- Fazıl Mustafa Paşa (1687- 1691)
Köprülü Mehmet Paşa sadrazam olduğunda ilk iş olarak İstanbul’da güvenliği sağladı. Çanakkale Boğazını Venedik ablukasından kurtarıp Girit’e yardım gönderdi.
Erdel beyi Rakoçi’nin isyan ederek Avusturya’ya sığınması üzerine Köprülü Mehmet Paşa sefere çıkarak Yanova kalesini ele geçirdi. Erdel, Eflak ve Boğdan beylerini değiştirdi.
Fazıl Ahmet Paşa’nın Sadrazamlığı
Fazıl Ahmet Paşa Avusturya üzerine sefere çıkarak Uyvar kalesi ele geçirildi. Avusturya’nın isteğiyle antlaşma yapıldı:
Vasvar Antlaşması (1664)
1) Uyvar ve Novigrad kaleleri Osmanlılarda kalacak, Zerinvar kalesi ise Avusturya’ya bırakılacak.
2) Erdel Osmanlı Devleti’ne bağlı kalacak.
3) Osmanlı Devleti ve Avusturya Erdel’den kuvvetlerini çekecek.
4) Avusturya savaş tazminatı ödeyecek.
Girit Adasının Fethi (1669)
Girit’e sefer düzenleyen Fazıl Ahmet Paşa Kandiye kalesini alarak adanın fethini tamamladı(1669). Girit kuşatmasının 24 yıl sürmesi Osmanlı donanmasının eskisi kadar güçlü olmadığını göstermektedir.
Osmanlı- Lehistan İlişkileri
Lehistan’ın Osmanlı yönetimindeki Ukrayna Kazaklarına saldırması ve Hotin Antlaşması’nı bozması üzerine padişah IV. Mehmet, sadrazam Fazıl Ahmet Paşa ile birlikte sefere çıktı. Osmanlı ordusunun başarıları sonucu Lehistan barış istedi.
Bucaş Antlaşması (1672):
1) Lehistan Podolya’yı Osmanlı Devleti’ne bıraktı.
2) Ukrayna Kazakların idaresine bırakıldı.
3) Lehistan yılda 22 bin altın vergi vermeyi kabul etti.
Not: Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti batıda en geniş sınırlara ulaşmıştır.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşanın Sadrazamlığı
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Rusya üzerine sefere çıkarak Çehrin kalesini ele geçirdi. Rusya barış istemek zorunda kaldı.
Bahçesaray Antlaşması (1678):
1) Dinyeper ırmağı iki devlet arasında sınır olacak.
2) Kiev şehri Ruslarda kalacaktı.
Not: Bu antlaşma Osmanlı devletiyle Rusya arasında yapılan ilk antlaşmadır.
II. Viyana Kuşatması (1683)
Katolik Avusturya’nın Protestan Macarlara baskı yapması üzerine, Tökeli İmre liderliğinde isyan eden Macarlar Osmanlı Devleti’nden yardım istediler. Merzifonlu paşa, Macarların yardım isteğini kabul etti. Merzifonlu, büyük bir orduyla Avusturya seferine çıktı.
Osmanlı ordusuna Eflak, Boğdan, Erdel ve Kırım birlikleri de katıldı. Merzifonlu, Avusturya’nın başkenti Viyana üzerine yürüdü ve şehri kuşattı.
Avusturya İmparatoru Avrupa’dan yardım istedi. Papanın teşvikiyle Alman, Fransız ve Lehlerden oluşan yardım ordusu Lehistan Kralı Jan Sobieski’nin komutasında hareket etti. Bu ordunun Tuna’yı geçmesine Kırım hanı Murat Giray engel olamadı.
Kuşatmayı sürdüren Osmanlı ordusu iki ateş arasında kaldı. Yapılan şiddetli çarpışmalar sonucunda Osmanlı ordusu dağıldı. Merzifonlu ordunun bütün ağırlıklarını Viyana önlerinde bırakıp Belgrad’a çekildi ve burada padişahın emriyle idam edildi.
Kutsal İttifak Savaşları (1683–1699)
Viyana bozgunundan sonra Avrupa devletleri Türkleri Avrupa’dan atmak için aralarında Kutsal İttifak (Avusturya, Venedik, Lehistan, Malta ve Rusya) kurdular. Kutsal İttifak ile Osmanlı Devleti arasında 16 yıl süren savaşlar oldu ve Osmanlı Devleti bu savaşlarda yenildi.
Viyana Kuşatmasının Başarısız Olma Sebepleri:
- Kuşatma için gerekli topların getirilmemesi,
- Avrupalı devletlerin Avusturya’nın yardımına gelmeleri,
- Merzifonlunun son yürüyüşü sürekli geciktirmesi,
- Şehrin güçlü surlarla çevrilmiş olması
- II. Viyana Kuşatmasının Sonuçları:
- Osmanlı ordusu, tarihimizdeki en büyük bozgunlarından birine uğradı.
- Osmanlı Devleti’ne karşı Avrupa’nın güçlü devletleri Kutsal İttifak kurarak saldırıya geçtiler.
- Osmanlının Avrupa’daki ilerleyişi sona erdi.
- Türklerin Sakarya Savaşı’na kadar sürecek bir geri çekilme süreci başladı.
II. SÜLEYMAN DÖNEMİ (1687–1691)
IV. Mehmet’in tahttan indirilmesi sonucu Osmanlı tahtına çıktı. 4 yıllık saltanatı boyunca Lehistan, Venedik ve Avusturya savaşları devam etti.
II. AHMET DÖNEMİ (1691–1695)
Salankamen Yenilgisi(1691)
Kutsal İttifak devletleriyle savaşlar devam etti. Kırım kuvvetlerini beklemeden Petervaradin’de düşmana ani bir darbe vurmak isteyen Köprülü Fazıl Mustafa Paşa, şiddetli çarpışmaların olduğu Salankamen’de şehit oldu.
Sadrazamın şehit olması üzerine Osmanlı ordusu bozguna uğradı (1691).
II. MUSTAFA DÖNEMİ (1695–1703)
Kaybedilen yerleri geri almak için Avusturya’ya karşı üç sefer düzenlendi.
Zenta Bozgunu (1697)
Birinci ve ikinci seferlerde Avusturya’ya karşı başarılı olan Osmanlı kuvvetleri, üçüncü seferde Zenta’da bozguna uğradı.
Viyana yenilgisinden sonra oluşturulan Kutsal İttifak’a katılan Rusya, Karadeniz’e açılmak için Azak kalesini ele geçirdi (1696). Kutsal İttifakla yapılan savaşları Osmanlı Devleti kaybederek Karlofça Antlaşmasını imzaladı.
Karlofça Antlaşması (1699)
1) Temeşvar ve Banat dışında bütün Macaristan Avusturya’ya bırakıldı.
2) Ukrayna ve Podolya Lehistan’a bırakıldı.
3) Mora ve Dalmaçya kıyıları Venedik’e bırakıldı.
4) Antlaşma 25 yıl sürecek ve Avusturya’nın garantisi altında bulunacak.
İstanbul Antlaşması,1700(Osmanlı-Rusya)
1) Azak Kalesi Rusya’ya bırakılacak.
2) Rusya İstanbul’da sürekli elçi bulundurabilecek.
3) Ruslar Kudüs’ü serbestçe ziyaret edebilecek.
Karlofça Antlaşması’nın Önemi
1) Osmanlı Devleti ilk defa büyük ölçekli toprak kaybına uğradı.
2) Avrupa’daki Türk ilerleyişi durdu ve geri çekilme süreci başladı.(Sakarya Savaşı’na kadar).
3) Askerlik ve savaş tekniğinde Avrupa’nın gerisinde kalındığı anlaşıldı.
4) Rusya, Azak çevresini elde ederek Karadeniz’e inme imkânına kavuştu.
5) Macaristan’ın kaybedilmesiyle Osmanlı Devleti’nin Orta Avrupa egemenliği sona erdi.
6) Duraklama devri bitti ve Gerileme devri başladı.
XVII. YÜZYIL ISLAHATLARI
“Arayış Yılları Konu Anlatımı” yazımıza dönemin en önemli olaylarından olan Islahat çalışmalarından devam ediyoruz.
XVII. yüzyıldan itibaren devlet, ordu ve toplum yapısında ortaya çıkan düzensizlikler ıslahatlarla önlenmeye çalışılmıştır.
XVII. Yüzyıl Islahatlarının Genel Özellikleri:
- Olayların temeline inilemediğinden duraklamaya çözüm getirilememiştir.
- Kuvvet ve şiddet yoluyla asayiş sağlanmaya çalışılmıştır.
- Islahatlarda Avrupa değil Kanuni dönemi örnek alınmıştır. Devlet adamları, devleti eski gücüne döndürmek için ıslahatlar yapmışlardır.
- Islahatlar şahıslara bağlı kalmış, çıkarları elden giden çevrelerin tepkileri yüzünden başarısız olmuştur.
I. Ahmed Dönemi:
1. Ekber ve erşed sistemini getirdi. Sancağa çıkma usulünü kaldırdı. Kafes usulünü getirdi. 17 Yüzyılda Osmanlı Devleti ‘ndeki en önemli ıslahatlardan biridir.
2. Sadrazam Kuyucu Murad Paşa Celali isyanlarını kuvvet ve şiddet yoluyla bastırdı.
II. Osman Dönemi:
1. Saray dışından evlilik yaparak sarayı halka açtı.
2. Şeyhülislamın fetva dışındaki yetkilerini elinden aldı. İlmiye sınıfının devlet işlerine karışmasını engelledi.
3. Hotin seferinden sonra Yeniçeri ocağını kaldırarak yeni bir ordu kurmak istedi, fakat başarılı olamadı.
IV. Murad Dönemi:
1. Yeniçeri ve sipahi zorbalarını ortadan kaldırarak İstanbul’da asayişi sağladı.
2. İçki ve tütünü yasakladı, gece sokağa çıkma yasağı getirdi.
3. İran seferlerinde Anadolu’daki Celalileri ortadan kaldırarak emniyet ve asayişi sağladı.
4. Duraklamanın sebepleri ve çareleri konusunda devlet adamlarından raporlar istedi. Koçi Bey, Risale’sini padişaha takdim etmiştir.
5. Tımarlar hak edenlere verildi. Anadolu ve Rumeli’deki tımarlı sipahilerin yoklaması yapıldı. Haksızlık ve zorbalık yapan devlet memurları cezalandırıldı.
IV. Mehmet Dönemi:
Tarhuncu Ahmed Paşa Islahatı:17 Yüzyılda Osmanlı Devleti, Tarhuncu döneminde mali alanda pek çok ıslahat yapmıştır.
1. Hazineye borcu olan kişilerden bu borçları tahsil etti.
2. İlk defa mali yılın bütçesini önceden hazırladı.
3. Sarayın masraflarını ve lüks harcamaları kıstı.
4. Divan üyeler ve yöneticilerden hazineye para aktardı.
5. Bazı illerin gelirlerini iltizama verdi ve bir kısım dirlik gelirlerini de hazineye aktardı.
Köprülü Mehmet Paşa Islahatı:17 Yüzyılda Osmanlı Devleti Köprülüler döneminde farklı alanlardan ıslahatlara girişmiştir.
1. Dini yönden fikir ayrılığına düşen ulemayı başka yerlere göndererek kargaşaya son verdi.
2. Çanakkale Boğazı’ndaki Venedik ablukasını kaldırarak Limni, Bozcaada ve Gökçeada’yı geri alıp Akdeniz yolunu açtı ve Girit kuşatmasına yardım gönderdi.
3. Erdel Beyi Rakoçi ve Abaza Hasan Paşa isyanlarını bastırarak asayişi sağladı.
4. Maliyeyi düzene sokarak gereksiz harcamaları kıstı.
Köprülü Fazıl Ahmet Paşa Islahatı:
1. Giderleri azaltarak bütçe açığını azalttı.
2. Orduyu yeniden düzenleyerek topçu sınıfını güçlendirdi.
Köprülü Fazıl Mustafa Paşa Islahatı:
1. Halka ağır gelen vergileri kaldırdı.
2. Önemli görevlere dürüst ve yetenekli kişileri getirerek devlet işlerine hızlılık kazandırdı.
3. Ordunun eğitimi ile ilgili okullar açtırdı.
4. İstanbul’da baruthane ve bazı vilayetlerde barut imalathaneleri kurdurdu. 17 Yüzyılda Osmanlı Devleti Köprülü Fazıl Mustafa Paşa döneminde pek çok ıslahat yapmıştır.
Ders Sarayının sizler için hazırlamış olduğu Arayış Yılları Kapsamlı Konu Anlatımı ( Osmanlı Devleti Duraklama Dönemi ) yazımızın sonuna geldik. Arayış Yılları Kapsamlı Konu Anlatımı ( Osmanlı Devleti Duraklama Dönemi ) yazımızda 16. ve 17. yüzyıllarda Osmanlı Devletinin durumunu ayrıntılarıyla ele aldık. Arayış Yılları Kapsamlı Konu Anlatımı ( Osmanlı Devleti Duraklama Dönemi ) yazısından daha iyi faydalanabilmek için sitemizde Osmanlı Devleti ile ilgili yayınladığımız diğer konu anlatım yazılarından “Dünya Gücü Osmanlı Devleti” ,“Osmanlı Kültür ve Medeniyeti”, “Beylikten Devlete Osmanlı Siyaseti” ,“Türkiye Tarihi Konu Anlatımı” ve “Türkiye Tarihi Kültür ve Medeniyet” yazılarımızı da okumanız çok faydalı olacaktır ( 17 Yüzyılda Osmanlı Devleti ).
Bu üniteyle ilgili ayrıca buradan bilgi alabilirsiniz.
Bunun dışında sitemizde “Avrupa Ve Osmanlı Devleti 18. Yüzyıl”, “Arayış Yılları Kapsamlı Konu Anlatımı”, “ Dünya Gücü Osmanlı Devleti ”, “Osmanlı Kültür ve Medeniyeti Konu Anlatımı” ve “Beylikten Devlete Osmanlı Siyaseti Konu Anlatımı gibi TYT ve AYT’de size destek sağlayacak konu anlatım yazılarımızı okuyabilirsiniz. Sitemizdeki diğer bütün derslerin içeriklerine buradan ulaşabilirsiniz.
Sosyal medya hesaplarımızı ve mail adresimizi kullanarak bizi her platformda takip edebilir, bize görüşlerinizi, soru – sorun ve önerilerinizi iletebilirsiniz.
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere. İyi çalışmalar. 😎
Yasal Uyarı: Yayınlanan içeriğin ve diğer içeriklerin bütün fikri ve mülki hakları https://www.derssarayi.com/ ” a aittir. Kaynak gösterilse dahi içeriğin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan yazının bir bölümü, alıntılanan yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.