Avrupa ve Osmanlı Devleti 18. Yüzyıl
Ders Sarayının sizler için hazırlamış olduğu “ Avrupa Ve Osmanlı Devleti 18. Yüzyıl ” (18 yüzyılda Osmanlı Devleti) yazısına hoş geldiniz. Avrupa ve Osmanlı Devleti 18. Yüzyıl (18. yüzyılda Osmanlı Devleti) yazımızda Osmanlı Devletinin 18. yüzyılda Avrupa Devletleriyle olan siyasi, askeri ve ekonomik ilişkilerini ve Osmanlı Devletinin iç siyasetinde ön plana çıkan konuları ve 18. yüzyıl ıslahatları nı işledik. Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi ile ilgili bütün gelişmeler bu yazımızda. Avrupa ve Osmanlı Devleti 18. Yüzyıl (18. yüzyılda Osmanlı Devleti) yazısını daha iyi anlayabilmeniz için önceki konu anlatımı yazılarımızdan “Arayış Yılları Kapsamlı Konu Anlatımı”, “ Dünya Gücü Osmanlı Devleti ” , “Osmanlı Kültür ve Medeniyeti Konu Anlatımı” ,ve “Beylikten Devlete Osmanlı Siyaseti Konu Anlatımı “ yazılarımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Avrupa ve Osmanlı Devleti 18. Yüzyıl yazımızda, Osmanlı Devletinin 1699 – 1792 yılları arasında karıştığı savaşlar, genel durumu ve dönemin önemli olaylarını ve Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi ni anlattık. Avrupa ve Osmanlı Devleti 18. Yüzyıl (18. yüzyılda Osmanlı Devleti) yazısı dönemin Avrupa ve Asya ülkelerinden de bahsetmektedir. Bu sayede, sadece iç gelişmeleri değil dış gelişmeleri ve bunların da Osmanlı Devleti üzerindeki etkilerini daha iyi kavramış olacaksınız. Haydi başlayalım.
Avrupa ve Osmanlı Devleti 18 Yüzyıl (18 yüzyılda Osmanlı Devleti)
Konunun sonundaki online testimizi çözmeyi unutmayın !
Avrupa Ve Osmanlı Devleti 18 Yüzyıl (18 yüzyılda Osmanlı Devleti) yazımız Osmanlı Devleti Gerileme dönemi ni kapsamaktadır.
Gerileme Devri, Karlofça Antlaşması’ndan, Yaş Antlaşması’na kadar geçen süreye (1699- 1792) denir. Gerileme Devrinde Osmanlı Devletinin temel amacı Karlofça ve İstanbul Antlaşmaları ile kaybedilen toprakları geri almaktır.
Osmanlı Devleti bu dönemde Venedik, Avusturya, Rusya , İran ve Fransa ile savaşmıştır. Ancak 18.yüzyılda kaybedilen topraklar geri alınamadığı gibi, yeni topraklar kaybedilmiştir.
İç politika ise devlet kurumlarındaki düzensizlikler ıslahatlar yapılarak düzenlenmeye çalışılmıştır.
Kurumlardaki bozulmalar ve İç isyanlar bu dönemde de görülmüştür.
Islahatlar devam etmiş ancak ıslahatların hedefi 17. Yüzyıldan farklı olarak askeri ve teknik alanda batıyı örnek almak olmuş, bu amaçla Avrupa’dan subaylar getirilmiştir.
18. Yüzyıl Padişahları (Avrupa Ve Osmanlı Devleti (18. Yüzyıl)) Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi
II. Mustafa (1695–1703)
III. Ahmet (1703–1730)
I. Mahmut (1730–1754)
III. Osman (1754–1757)
III. Mustafa (1757–1774)
I.Abdülhamit (1774–1789)
III.Selim (1789–1807)
AVRUPA VE OSMANLI DEVLETİ (18. YÜZYIL) SİYASİ OLAYLARI
Avrupa ve Osmanlı Devleti (18 Yüzyıl) (18 yüzyılda Osmanlı Devleti) döneminde siyasi, ekonomik, askeri ve ıslahatlar olmak üzere pek çok gelişme görülür. Avrupa Ve Osmanlı Devleti (18 Yüzyıl) -(18 yüzyılda Osmanlı Devleti) konumuza Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi ‘nde yaşanan siyasi gelişmelerden devam edelim.
Edirne Olayı ve III. Ahmet’in Padişah Olması (1703)
II. Mustafa devlet işlerini bırakıp Edirne’ de hayatını geçirmeye başlamıştır.. Devlet işlerini Şeyhülislam Feyzullah Efendi’ye devretmiştir.
Şeyhülislam bu durumdan yararlanarak yakınlarını önemli devlet memurluklarına getirmiştir. Bu sırada padişahın Edirne’de oturması, orada saraylar yaptırması tepkilere yol açmıştır.
Bunun üzerine Şeyhülislamın düşmanları ve bazı devlet adamları harekete geçerek padişahın İstanbul’a gelmesini istemişlerdir.
II. Mustafa İstanbul’a gelmemiş, bunun üzerine İstanbul’da cebecilerin etkin olduğu askeri bir isyan çıkmıştır. Şeyhülislamın düşmanları bundan yararlanarak halkı ayaklandırmış, Edirne üzerine gidilerek, şeyhülislam önce hapsedilmiş, sonrada idam edilmiştir. İsyancılar II. Mustafa’yı tahtan indirerek yerine III. Ahmet’i padişah yapmışlardır.
Osmanlı tarihinde cereyan eden bu olaya Edirne Olayı denilmiştir.
Not: Bu isyan yönetime karşı oluşturulan bir isyan değildir.
Osmanlı- Rus İlişkileri
Avrupa Ve Osmanlı Devleti (18. Yüzyıl)-(Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi) yazımıza bu dönemde Osmanlı Devletinin en büyük rakiplerinden olan Rusya ile ilişkilerden devam ediyoruz.
XVII. yüzyılın sonlarına doğru tahta çıkan Çar I. Petro, Rusya’yı büyük bir devlet yapmak için tarihi politikalar gütmüştür. Bunlar:
- Rusya’yı bir Avrupa devleti yapmak
- Azak denizine ve Kırım’a yerleşmek ve Karadeniz’e çıkarak etkili hale gelmek
- Boğazları ele geçirmek.
- Orta Asya ve Kafkaslarda hakimiyet sahasını genişletmek .
- Lehistan’ı ele geçirmek
- Sıcak denizlere inmek.
- Osmanlı’da yaşayan Ortodoksları hakimiyet altına almak
- Böylece bütün Slavları birleştirerek (Panislavizm) büyük bir Rus İmparatorluğu oluşturmak
PRUT SAVAŞI
Prut Savaşı’nın Sebepleri
- Rusya’nın Osmanlı topraklarını ele geçirmek istemesi
- Osmanlı Devletinin 1700 İstanbul Antlaşmasında Ruslara verdiği Azak Kalesi’ni geri almak istemesi.
- İsveçlileri takip eden Rus kuvvetlerinin Osmanlı topraklarına girerek tahrip etmeleri, Ruslar (Çar Deli Petro) denizlere inme politikasının sonucu olarak Baltık Denizi kıyıları için İSVEÇ ile savaşmış, Ruslara 1709 Poltova Savaşı’nda yenilen İsveç kralı “DEMİRBAŞ (XII.) ŞARL” Osmanlı Devletine sığınmıştı.
- Rusya’nın Osmanlı Ortodokslarını (Eflak , Boğdan , Karadağ ve Sırp) ayaklanmaya teşvik etmesi.
- Demirbaş Şarl’ın Osmanlı’yı savaşa teşvik etmesi.
- Kırım Hanı’nın Rusya’nın Osmanlı Devleti üzerindeki emellerini içeren bir rapor hazırlayarak Padişaha göndermesi.
1711 yılında Baltacı Mehmet Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu Rus ordusunu Prut nehri yakınlarında kuşattı. Baltacı Mehmet Paşa, zor durumda kalan Çar I.Petro’nun isteğini kabul ederek Prut Antlaşması imzalandı.(1711).
Not: Prut Savaşı, Osmanlı Devleti’nin 18. yüzyıl başlarında Rusya gibi güçlü bir devleti yenebilecek güçte olduğunu göstermektedir.
Prut Antlaşması
- Ruslar Azak Kalesini ve çevresini geri verecek ve İstanbul’da elçi bulunduramayacak
- Ruslar Lehistan’dan çekilecek ve Lehistan’ın içişlerine karışmayacak
- Ruslar Kırım Hanlığı ve Lehistan’a bağlı Kazaklara saldırmayacak
- İsveç Kralı ülkesine rahatça geri dönebilecek
Önemi ve Sonuçları
- 1700 İstanbul Antlaşması İle verilen yerler ve haklar geri alındı.
- Azak kalesi alınarak Ruslar Karadeniz’den uzaklaştırıldı.
- Toprak kazanmaya yönelik politikanın ilk adımı olumlu sonuç verdi.
- Karlofça Antlaşması ile kaybedilen yerlerin geri alınabileceği düşüncesi doğdu.
- Askeri üstünlüğe rağmen diplomatik bir başarı sağlanamamıştır. Bu durumun sorumlusu olarak görülen Baltacı Mehmet Paşa, Edirne’ye döndükten sonra görevden uzaklaştırıldı.
Not: Prut Savaşı büyük bir başarı olmasına rağmen, Osmanlı Devleti bunu diplomatik bir zafere dönüştürememiştir.
1715-1718 OSMANLI -VENEDİK – AVUSTURYA SAVAŞLARI
“Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi “ndeki en önemli rakiplerden birisi Avusturya ve Venediktir.
Savaşın Nedenleri
- Osmanlı’nın Karlofça Antlaşması ile kaybettiği yerleri geri almak istemesi,
- Mora’daki Ortodoks Rum halkının Osmanlı’dan yardım istemesi,
- Venediklilerin Akdeniz’deki Osmanlı gemilerine saldırmaları,
- Avusturya’nın Karlofça Antlaşmasının garantörü olarak Mora’nın ve Dalmaçya kıyılarını Venediklilere geri verilmesini istemesi.
- Osmanlı Devletinin Avusturya’nın isteklerine karşı çıkması
Silahtar Ali Paşa Mora’yı geri aldı (1715).Korfu adası kuşatıldı. Ayrıca Dalmaçya kıyılarında yeniden toprak kazandı. Karlofça Antlaşması’nın bozulduğunu ileri süren Avusturya Osmanlı Devleti’ne savaş açtı. Osmanlı ordusu Macaristan’da yapılan Petervaradin Savaşını kaybetti (1716).
Sadrazam Silâhtar Ali Paşa şehit oldu ve Osmanlı ordusu dağıldı. Temeşvar ve Belgrad Avusturyalıların eline geçti. Yeni Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa barış yapılmasını uygun gördü.
İngiltere ve Hollanda’nın araya girmesiyle Sırbistan’ın Pasarofça vilayetinde Venedik ve Avusturya ile Pasarofça Antlaşması imzalandı (1718).
Pasarofça Antlaşması Maddeleri
- Mora yarımadası ve Girit limanı Osmanlılarda kalacak
- Belgrat,Temeşvar,Küçük Eflak ,Banat Yaylası ve Kuzey Sırbistan Avusturya’ya verilecek
- Dalmaçya ve Arnavutluk kıyılarındaki bazı limanlar Venediklilerin olacak
- Antlaşma 24 yıl yürürlükte kalacak
Pasarofça Antlaşması Önemi ve Sonuçları
Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti’nde Lale Devri başladı.
İlk kez Çelebi Mehmet zamanında başlayan Osmanlı-Venedik Savaşları kesin olarak sona erdi. Pasarofça ile sona ermiştir.
Karlofça Anlaşmasında kaybedilen Mora geri alındı. Ancak Belgrat Avusturya’ya bırakıldı.
Yeni toprakların kaybedilmesi üzerine Osmanlı Devleti dış politikasını değiştirmiş savunmaya yönelik bir politika izlemeye başlamıştır.
Arabuluculuk rollerinden dolayı Hollanda’ya bazı ticari kapitülasyon verildi.
Avrupa Ve Osmanlı Devleti (18 Yüzyıl) (18 yüzyılda Osmanlı Devleti) konusunun önemli antlaşmalarından biridir.
OSMANLI – İRAN SAVAŞLARI (1722-1746)
” Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi “ndeki İran ile olan savaşların nedenleri şu şekildedir:
Nedenleri
İran’da iç karışıklıkların çıkması.
Batı’daki toprak kayıpları doğudan giderilmek istenmiştir.
İran yönetiminin Sünnilere baskı yapması sonucu Sünnilerinin Osmanlı’dan yardım istemesi.
Rusya’nın, Kafkasya’yı işgal ederek İran’ın içişlerine karışmasına engel olmak,
Osmanlı ve Rus kuvvetlerinin aynı anda Kafkaslarda bulunması, ayrıca Rusya’nın Hazar Denizi kıyılarını işgal ederek Şah Hüseyin’in oğlu Tahmasb’ı himayesine alması iki devlet arasındaki ilişkilerin gerginleşmesine neden oldu. Osmanlı orduları ile Rus orduları, Safevîlerin egemenliğinde olan Kafkasya’da karşı karşıya geldiler. Fransa’nın aracılığıyla, sorun diplomatik yolla çözümlendi.
Rusya ile Osmanlı arasında imzalandı.
1724’de İstanbul Antlaşması Maddeleri
- Dağıstan ve Hazar kıyıları Rusya’ ya verildi.
- Azerbaycan, Karabağ, Revan, Tebriz ve Gence Osmanlılarda bırakıldı.
Önemi ve Sonuçları
Osmanlı-ile Rusya arasındaki ilk ittifak antlaşmasıdır.
Böylece Osmanlı ile Rusya, İran’ın kuzey ve batı taraflarını kendi aralarında paylaştılar.
Yeni Safevi Şahı II. Tahmasb, bu anlaşmayı tanımadı. Horasan’a giderek Afşar liderlerinden Ali Nadir Hanın yardımını sağladı. Saldırıya geçen İranlılar, Hemedan ve Tebriz’i aldılar.
İran’ın kazandığı bu başarılar üzerine Osmanlı Devleti İran’a savaş ilân etti. Ancak, III. Ahmet ve Sadrazam Nevşehirli İbrahim Paşa, savaşa gitmek istemiyorlardı. İran sınırındaki yenilgiler ve ordunun İran üzerine gönderilememesi, İstanbul’da Patrona Halil Ayaklanmasının çıkmasının nedenlerinden biri oldu (1730)
Patrona Halil İsyanı ile III.Ahmet baştan alınarak yerine I. Mahmut getirilmesi ile etkisini artıran Osmanlı ordusu İran’ın eline geçen Tebriz ve Hemedan’ı geri aldı.
Şah II.Tahmasb’ın barış teklifi üzerine Iran ile 1732’de Ahmet Pasa Antlaşması imzalandı.
1732’de Ahmet Pasa Antlaşması Maddeleri
1- Kafkasya (Gence, Tiflis ve Dağıstan) Osmanlının hâkimiyetinde olacak,
2- Tebriz, Hemedan ve Kirmanşah İran’a verilecek
Antlaşma İran’da tepkiyle karşılanmış ve Afşarların başında bulunan Nadir Han ayaklanarak II.Tahmasb’ın hükümdarlığına son vermiştir.
Nadir Han’ın isteği ile 1746’da, Kasr-ı Şirin’i esas alan Kerden (II.Kasr-ı Şirin) Antlaşması yapıldı. Bu antlaşma ile 1639 Kasr-ı Şirin Antlaşmasının sınırları kabul edilmiştir.
Sonuçları
Osmanlı Devleti, Batı’da kaybettiği topraklan geri alamayınca, Doğu’ya yönelerek toprak kazanmaya çalışmıştı. Fakat, önemli bir başarı sağlanamadı ve doğu sınırında herhangi bir değişiklik yapılmadı.
Osmanlı doğudan da toprak kazanamayacağını anladı. Doğu sınırında da savunma politikası başlatıldı. Bu tarihten itibaren İran ile önemli bir savaş yapılmadı ve günümüze kadar devam eden bir barış dönemi oluştu.
Iran savaşlarının uzaması ve yöneticilerin zevk ve eğlenceye yönelmesi Osmanlı’da iç huzurun bozulmasına ve Patrona Halil İsyanı’nın çıkmasına neden oldu.
İran savaşları, Osmanlı – Rus savaşlarının yeniden başlamasına da zemin hazırladı.
Kafkaslarda Rus tehlikesinin artması üzerine Osmanlı ile İran Rusya’ya karşı dayanışma gereği duydular.
OSMANLI-RUSYA-AVUSTURYA SAVAŞLARI VE BELGRAT ANTLAŞMASI (1736-1739)
Nedenleri
- Rusya’nın Lehistan’ın iç işlerine karışması,
- Pasarofça Antlaşmasından sonra Rusya ile Avusturya arasında gizli bir ittifak kurulması,
- Rusların Kırım’a girmeleri ve Bahçesaray’ı yakıp yıkmaları,
- Osmanlı-İran Savaşlarında Kırım Hanının Osmanlıya göndereceği yardımın Rusya tarafından engellenmesi,
Osmanlı Rusların Kırım’a girmeleri üzerine, Rusya’ya savaş ilân etti. Osmanlı birlikleri Rusları Kırım’dan çıkardı. Karadeniz’de bulunan Rus donanması imha edildi. Diğer taraftan Bosna’yı almak isteyen Avusturya yenilgiye uğradı. Osmanlılar karşı taarruzla Belgrat’ı geri aldılar. Fransa’nın araya girmesiyle Avusturya ve Rusya ile Belgrat Antlaşmaları imzalandı.
Belgrat Antlaşmasının Maddeleri:
- Ruslar savaşta aldıkları yerleri geri verecek
- Azak kalesi Ruslarda kalacak ancak Ruslar bu kaleyi yıkacak
- Rusya, Karadeniz ve Azak Denizinde savaş gemisi ve tersane bulunduramayacak
- Avusturya, Pasarofça Antlaşması ile aldığı yerleri geri verecek (Banat hariç)
Belgrat Antlaşmasının Önemi :
- Osmanlı Devleti’nin 18. yüzyılda imzaladığı son kazançlı antlaşmadır.
- Karadeniz’in Türk gölü olduğu son kez kabul edilmiştir.
- Fransızları arabuluculuğundan dolayı Fransızlara verilen kapitülasyonlar sürekli hale getirildi (1740).
- Bu başarıda Humbaracı Ahmet Paşa’nın askeri alandaki ıslahatları etkili olmuştur.
- Osmanlı Devleti, Pasarofça Antlaşması ile Avusturya’ya kaptırdığı yerleri (Banat hariç) geri aldı.
- Humbaracı Ahmet Paşa’nın ilk defa Avrupa’daki gelişmelerden etkilenerek yaptığı ıslahatların faydalarını görmüştür.
- Belgrat’ın alınması ile Osmanlı’nın Balkanlardaki güvenliği yeniden sağlanmıştır.
1768 – 1774 OSMANLI – RUS SAVAŞI
Nedenleri
- Rus Çariçesi II. Katerina’nın sıcak denizlere inme arzusu,
- Rusya’nın Balkanlardaki Slav birliğini gerçekleştirmek istemesi,
- Rusya’nın Kırım’a saldırması,
- Rusya’nın Prusya ile beraber Lehistan’ı paylaşma planları yapması ve Lehistan’ın iç işlerine müdahale etmesi.
1768 yılında harekete geçen Rusya Eşak’ı işgal etti. Bu sırada bir başka Rus ordusu da Kırım’a girdi. Osmanlı ordusu Eşak’ta büyük bir bozguna uğratıldı.
Bu arada büyük bir Rus donanması da Baltık Denizi’nden hareketle, İngiltere’nin yardımıyla Cebelitarık Boğazı’ndan Akdeniz’e girdi. Ege Adalarını işgal eden Rus donanması Çeşme Limanı’nda bulunan Osmanlı donanmasını yaktı.
Bu ağır olaylara kalbi dayanamayan Sultan III. Mustafa öldü, yerine geçen I. Abdülhamid barış istedi.
Küçük Kaynarca Antlaşması imzalandı. (1774) ) (I.Abdülhamit Dönemi)
KÜÇÜK KAYNARCA ANTLAŞMASI MADDELERİ (1774)
1- Kırım’a bağımsızlık verilecek, Kırım sadece dini bakımdan halifeye (padişah) bağlı kalacak.
2- Azak kalesi,Kabartay bölgesi,Yenikale,Kerç,Kılburun kaleleri Dinyeper ile Buğ ırmakları arasındaki araziler Ruslara bırakılacak
3- Rusya, Osmanlı yönetimindeki Ortodokslarla Eflak ve Boğdan beylerinin haklarını koruyabilecek.
4- Rusya Karadeniz’de donanma bulundurabilecek ve ticaret gemileri serbestçe boğazlardan Akdeniz’e geçebilecekti.
5- Rusya, kapitülâsyonlardan yararlanacak,
6- Rusya, İstanbul’da devamlı elçi bulundurabilecek ve gerekli gördüğü yerlerde konsolosluk açabilecekti.
7- Osmanlı Devleti, Rusya’ya savaş tazminatı ödeyecekti.
8- Rusya savaş sırasında işgal ettiği Eflak, Boğdan ,Beserebya ve Akdeniz’deki adarlı Osmanlı Devletine geri verecekti.Osmanlı Devleti de buralarda genel af ilan edecek,halktan bir süre vergi almayacak,halk istediği yere göç edebilecekti.Rus Hıristiyanları kutsal yerleri ziyaret edebilecekti.
Küçük Kaynarca Antlaşması Önemli Notlar:
- İlk defa halkı tamamen Türk ve Müslüman olan bir toprak kaybedildi.(Kırım)
- Rusya Kırım’ı elde etmek için önemli bir adım attı.
- Osmanlı Devleti ilk defa devletlerarası siyasi ilişkilerde halifeliğin gücünden yararlanmak istemiştir.
- Böylece Kırım ile dini ve kültürel bağını devam ettirilerek bölgedeki etkinlik sürdürülmek istenmiştir.
- Osmanlı Devleti, Karadeniz kıyılarını bir daha alamamak üzere kaybetti.
- Osmanlı Devleti Ortodoksların koruyuculuğunu Ruslara bıraktı
- Rusya Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışma hakkı elde etti.
- Rusların Panslavizm politikasına zemin hazırlandı.
- Karadeniz Türk gölü olma özelliğini kaybetti.
- Rusya ilk defa kapitülasyonlardan yararlanma hakkını elde etti.
- Karadeniz’in kuzey sahilleri Rus denetimine girdi.
- Osmanlı Devleti tarihinde ilk defa savaş tazminatı ödedi
- Ruslar ilk defa boğazlardan sıcak denizlere inme imkanı elde ettiler.
- Rusların güney yönünde genişlemesine zemin hazırladı.
- !8. yüzyılda imzalanmış en ağır antlaşma Küçük Kaynarca olmuştur.
1779 AYNALIKAVAK TEHKİHNAMESİ (DÜZENLEME)
Küçük Kaynarca Antlaşması ile başı boş bırakılan Kırım yıllardır Rusya’nın ele geçirmek istediği bir yerdi. Bu fırsatı değerlendirmek isteyen Rusya Kırım’ı ele geçirmek için kolları sıvadı.
Öncelikle yandaşları olan Şahin Giray’ın Kırım Hanlığı’na getirilmesini sağladılar. Ancak Şahin Giray’ı istemeyen Kırım Türklerinin Osmanlı Devleti’nden yardım istemesi iki devleti savaş durumuna getirdi. Ancak Fransa’nın ara buluculuğu ile yeniden anlaşmaya varıldı.
Buna göre;
a. Rusya Kırım’dan çekilecek,
b. Osmanlı Şahin Giray’ın hanlığını tanıyacak,
Rusya bu olayla emellerini gerçekleştiremediyse de 1783’te Kırım’ı tamamen işgal edecektir.
1787- 1792 OSMANLI – RUSYA-AVUSTURYA SAVAŞLARI
Sebepleri
- Rusya’nın 1783 yılında Kırım’ı işgal etmesi, ayrıca, Avusturya ve Rusya’nın Grek Projesi’ni hazırlaması ve bu projeyle Osmanlı topraklarını kâğıt üzerinde paylaşmaları.
Projeye göre;
– Avusturya; Hotin, Kuzey Eşak, Bosna – Hersek, Sırbistan ve Dalmaçya kıyılarını alacak.
– Eşak’ın diğer kısmı ve Boğdan ise Rusya’ya bırakılacak, Rusya burada Dakya Devleti’ni kuracak.
– İstanbul alınacak, burada Bizans İmparatorluğu yeniden canlandırılacak.
Tüm bu nedenlerle Osmanlı Devleti Rusya’ya 1787 yılında savaş ilan etti. Avusturya’nın da, Rusya’nın yanında savaşa katılması Osmanlı ordularının mağlup olmasına yol açtı. Yaş, Özi ve Hotin Kaleleri kaybedildi.
Padişah I. Abdülhamid bu felaket haberleri alınca öldü. Yerine III. Selim tahta geçti ve barış istedi.
Prusya’nın Osmanlı Devleti’ne yakınlaşması ve Fransa’da ihtilalin meydana gelmesi ile Avusturya’da olumsuz etkilerinin görülmesi ve Osmanlı Devleti’nin Prusya ve İsveç’le ittifak yapması üzerine Avusturya Osmanlı Devletiyle Ziştovi Antlaşması’nı imzalayarak (1791) Rusya’yı yalnız bıraktı.
ZİŞTOVİ ANTLAŞMASI
- Avusturya işgal ettiği toprakları terk edecek,
- Ancak, Unna ve Orsova bölgesindeki bazı yerler Avusturya’ya bırakılacak,
- Avusturya, Rus – Osmanlı Savaşı süresince Rusya’ya yardım etmeyecektir.
NOT: Bundan sonra Avusturya ile Osmanlı Devleti arasında ciddi bir savaş olmamış, hatta I. Dünya Savaşında Osmanlı Devletiyle birlikte savaşmıştır.
Avusturya’nın, savaşta Osmanlı Devleti’ni yenmesine rağmen antlaşma maddelerinin bu kadar ılımlı olmasının nedeni; Fransız İhtilalinden kaynaklanan milliyetçilik hareketlerinin ülkesine sıçramasını önlemek istemesidir.
NOT: Fransız İhtilalinin yaydığı “Milliyetçilik” akımından en çok etkilenen iki devlet Avusturya ve Osmanlı Devleti’dir.
Ziştovi Antlaşmasından sonra Rusya ile savaş 1792’ye kadar sürdü. Savaşın sonunda Yaş Antlaşması imzalandı (1792).
YAŞ ANTLAŞMASI 1792
Osmanlı Devleti Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu kabul etti.
Gürcistan Rusya’nın egemenliğine verildi.
Eflâk ve Boğdan’ın ayrıcalıkları devam edecekti.
Osmanlı Devleti, Rus ticaret gemilerini Cezayir ve Tunus korsanlarına karşı koruyacaktı. Koruyamazsa ve Rus ticaret gemileri zarar görürse, Osmanlı Devleti zararı ödeyecekti.
Önemi:
Osmanlı Devleti Kırım’ı geri alamadığı gibi, yeni toprak kayıplarına uğradı.
Böylece kaybettiği toprakları geri almak ümidini tamamen yitiren Osmanlı Devletinde Gerileme Dönemi sona erdi, Dağılma dönemi başladı.
Bu antlaşma ile III.Selim ıslahatları hız kazanmıştır.
1798-1801 OSMANLI – FRANSA SAVAŞI (NAPOLYON’UN MISIR’IN İŞGALİ)
Sebepleri
- Fransa’nın Akdeniz’i Fransız gölü haline getirmek ve İngilizlerin Hindistan’a giden sömürge yollarını kesmek istemesi,
- Napolyon’un merkezden uzaklaştırılmak istenmesi,
- Fransızların Yedi Yıl Savaşları (1756–1763) sonunda Amerika ve Okyanuslarda İngiltere’ ye kaptırdığı yerleri telafi etmek istemesi,
- Fransa’nın Mısır’ın zenginliklerinden ve ticari imkânlarından yararlanmak istemesi,
Napolyon Bonapart yönetimindeki Fransız kuvvetleri, 1798’de İskenderiye’ye çıktı ve Osmanlı kuvvetlerini yenerek Kahire’yi işgal ettiler. Osmanlı Devleti, bu durum üzerine, İngiltere ve Rusya ile bir anlaşma yaparak Fransa’ya savaş ilân etti. Rus donanması tarihinde ilk defa Boğazlardan geçti. İngiliz ve Rus donanmaları Akdeniz’e girdi. Amiral Nelson komutasındaki İngiliz donanması, anî bir baskınla, İskenderiye limanı yakınlarındaki Ebukır denilen yerde, Fransız donanmasını yaktı (1798).
Donanması yok olan Napolyon, Osmanlı Devleti’ni barışa zorlamak için Suriye üzerine yürüdü. Burada Akka Kalesi’ni kuşatan Napolyon, Cezzar Ahmet Paşa komutasındaki Nizâm-ı Cedit askerleri tarafından yenilgiye uğratıldı. Bu yenilgi üzerine Napolyon, gizlice Fransa’ya gitti. Bir süre sonra Osmanlı ordusu Mısır’a girdi. 1802’de Fransa El- Ariş Antlaşması’nı (1801) imzalamak zorunda kaldı.
El- Ariş Antlaşması
1- Fransızlar Mısır’ı boşaltarak Osmanlı Devleti’ne iade edecekler,
2- Mısır’daki Fransa askerleri İngiliz gemileriyle Fransa’ya taşınacak,
Sonuçları
- Fransa Mısır seferinden istediği sonucu alamadı.
- İngiltere Uzakdoğu sömürge yollarının güvenliğini korudu.
- Rusya ilk defa boğazlardan savaş gemilerini geçirdi ve Balkan milletleri üzerinde etkinlik kazandı.(Panslavizm)
- III. Selim’in yaptığı ıslahatların başarılı olduğu görüldü. (Nızam-ı Cedid ordusunun başarısı)
- Osmanlı Devleti denge politikası izlemeye başlamıştır.
- Bu olaydan sonra diplomasiye ağırlık veren Osmanlı Devleti Avrupa’da sürekli elçilik açmaya başladı.
AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİNİN KURULMASI
Avrupa Ve Osmanlı Devleti (18. Yüzyıl)-Osmanlı Devleti Gerileme dönemi nin belki de en önemli olaylarından biri ABD’nin kurulmasıdır.
Coğrafi Keşiflerle keşfedilen Amerika’ya İspanyollar, Portekizliler, Fransızlar ve İngilizler, egemen oldular. İngilizler, Amerika’daki topraklarını genişlettikten sonra İngiltere başta olmak üzere çeşitli ülkelerden göçmenler yerleştirerek koloniler kurdu. 18. yüzyıl ortalarında, bu kolonilerin sayısı 13’e yükseldi. Koloniler, ABD’nin temelini oluşturdu.
Bu koloni topraklarına başta İngiltere’den olmak üzere Avrupa’dan gelen göçmenler yerleşti.
Koloniler, İngiliz kralının atadığı valilerce yönetiliyordu.
Kolonilerde yaşayan halk bu durumdan memnun değildi.
Amerika’yı yeni vatanları olarak kabul ediyorlardı.
Yedi Yıl Savaşları (1756–1763) ve Amerika’nın Bağımsızlık Mücadelesi
İngiltere, Yedi Yıl Savaşları sonunda Fransa ve İspanya’yı yendi.
Hindistan, Kanada ve Amerika kıtasındaki Missisipi Nehri’nin doğusunu ele geçirdi.
Ancak savaşlar sonunda İngiltere ekonomisi bozulmuştu.
Bozulan ekonomisini sömürge ve kolonilere yeni ve ağır vergiler koyma yoluyla çözmeye çalışan İngiltere’ye tepkiler büyük oldu.
Amerika’daki İngiliz kolonilerinde isyanlar çıktı.
Yedi Yıl Savaşları’nın intikamını almak isteyen Fransa, isyancılara silah ve cephane yardımı yaptı.
Sonuçta koloniler, İngiltere’ye karşı zafer kazandılar.
Koloni temsilcileri, 1774 yılında Filedelfiya’da toplandılar.
Toplantıda İngiltere’nin kolonilerin izni olmadan vergi koyamayacağına dair karar alındı.
İsteklerinin reddedilmesi üzerine 1776’da ikinci kez toplanan kongre, İngiltere ile savaş kararı aldı.
Toplantı sonunda İnsan Hakları Bildirisi ilan edildi.
Kolonilerin komutanlığına George Washington getirildi.
Amerikan Bağımsızlık Bildirisi (4 Temmuz 1776)
4 Temmuz 1776’da 13 İngiliz sömürgesi İnsan Hakları Bildirisi’ni kabul ederek bağımsızlıklarını ilan ettiler.
Amerika Birleşik Devletleri’nin kuruluş tüm dünyaya ilan edildi.
İnsan Hakları Bildirisi’nde;
- Bütün insanlar özgür doğarlar, özgür yaşarlar.
- Devlet ancak bu özgürlükleri korumak ve bunlardan herkesi eşit derecede yararlandırmak için vardır.
- Özgürlüklere dokunan devlet kendi varlık nedenini yitirir.
- İngiltere hükümeti, Amerikalıların özgürlüklerin’ çiğneyerek onları kendisine bağlayan temel sözleşmeyi bozmuştur.
- Bu durumda serbest kalan Amerikan halkı, yeni bir hükümet kurmaya karar vermiştir.
Bu bildiri ile yönetim şekli demokrasi olarak benimsenmiştir.
Ingiltere’ye karşı sekiz yıl süren savaş sonunda Amerikan kolonileri galip geldi.
İngiltere, 1783 yılında Versay Antlaşması’yla Amerikan kolonilerinin bağımsızlığını tanıdı.
Avrupa’dan Amerika’ya göçler oldu. Avrupa’da işsizlik azaldı.
ABD, dünya tarihini etkileyerek yeni bir denge unsuru oldu.
Türk-Amerikan ilişkilerinin Başlangıcı
Türk-Amerikan ilişkileri, Osmanlı’ya bağlı olan Cezayir Beylerbeyliği aracılığıyla kurulmuştur.
ABD ile Osmanlı’ya bağlı Cezayir, Trablus ve Tunus arasında ticaret antlaşması imzalanmıştır.
ABD, bu ticaretten dolayı Cezayir’e vergi ödemiştir.
Amerikalıların Istanbul’a ilk ziyareti 9 Kasım 1800’de olmuştur. Bu ziyarette Amerikalılar, padişaha çeşitli hediyeler sunmuştur.
Bu ziyaret sebebiyle, Akdeniz’e giren ilk Amerikan gemisi George Washington Fırkateyni olmuştur.
FRANSIZ İHTİLALİ (1789)
Avrupa Ve Osmanlı Devleti (18 Yüzyıl) -(Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi )bu dönemin en önemli olaylarından biridir. Sonuçları itibariyle etkilerini günümüze kadar gösteren Fransız İhtilali bugünkü Avrupa’nın ve dünya siyasetinin şekillenmesinde oldukça önemlidir.
Fransız İhtilali ’ni Hazırlayan Nedenler
Fransız ihtilali öncesi Fransa, XVI. Lui tarafından monarşi ile yönetiliyordu.
Kral, nüfusun çoğunluğunu oluşturan köylü ve burjuva sınıfını hiçe sayıyor, soylu ve ruhban sınıfına ayrıcalıklar tanıyordu.
Ülke yönetiminde asillerin ve din adamlarının çıkarları ön plana alınıyordu.
Ekonomik gücü elinde tutan ticaretle uğraşan burjuva ve üretimi sağlayan köylü sınıflarının yönetimde hiçbir hakları yoktu. Buna rağmen burjuva ve köylü sınıfından olanlar vergi ve savaş için asker vermek zorundaydı.
Fransa’nın Yedi Yıl Savaşları’ndan yenilgiyle çıkması, daha sonra Amerikan bağımsızlık mücadelesini desteklemesi ülke ekonomisini sarsmıştı.
Ayrıca, kral ve yöneticilerin lüks ve israf içinde yaşamaları fakir olan halka ağır vergilerle ezilmesine sebep olmaktaydı.
İngiltere ve ABD’de demokrasi yolundaki gelişmeler, Aydınlanmacı düşünürlerin özgürlük, demokrasi ve eşitlik ile ilgili görüşleri Fransızlar’ etkilemişti. Düşünürlerin devlet tarafından hapis cezalarına çarptırılmaları veya idam edilmeleri, halkın yöneticilerine olan kin ve nefretini artırıyordu.
Tüm bu eşitsizlik ve halkın artan bilinci ihtilalin sebeplerini oluşturur.
Kısaca;
Halkın çeşitli sosyal sınıflara ayrılması,
Krallık rejiminin baskısı,
Fransız aydınlarının etkisi,
Ağır vergiler, fakirlik,
ABD’nin kurulması, Ingilizlerin Meşrutiyet’e geçişi ihtilalin en genel sebepleridir.
Fransız İhtilali Başlaması ve Genişlemesi
Ekonomik sıkıntılar yaşayan Fransa’da kral XVI. Lui, Eta Jenerö meclisini topladı.
Meclisin toplanma sebebi yeni vergiler belirlemekti.
Mecliste soylular, rahipler ve halk temsilcileri arasında anlaşmazlık çıkınca kral meclisi kapattı.
Halk bu olay sonrasında ayaklandı.
14 Temmuz 1789’da Bastil Hapishanesi ele geçirildi, tüm tutuklular serbest bırakıldı.
Halk temsilcileri, yeni bir anayasa yapmak için kurucu meclis oluşturdular.
Kurucu meclis, soyluların ve rahiplerin ayrıcalıklarına son vererek İnsan ve Vatandaş Hakları Bildirisi’ni ilan etti.
Bu bildiride özetle;
Yeni anayasa ile kralın yetkileri sınırlandı ve meşrutiyet sistemine geçildi.
Kral XVI. Lui, bu gelişmeleri kabul etmediği için idam edildi (1792).
Fransız İhtilali, 1804 yılına kadar sürdü.
Bu tarihte Napolyon Bonapart, imparator seçildi.
Fransa’da Birinci imparatorluk Devri başladı.
Fransız İhtilali ’nin Sonuçları
Fransa’da feodalite yıkıldı.
Soyluların ve rahiplerin ayrıcalıkları kaldırılarak eşitlik ilkesi getirildi.
Millet egemenliği fikri yaygınlaşarak, mutlak krallıkların yıkılabileceği anlaşıldı.
Mutlak monarşi yıkılarak, millet egemenliğine geçildi.
İnsan hakları, eşitlik, adalet, milliyetçilik, hürriyet, kardeşlik gibi kavramlar tüm dünyaya yayıldı.
Milliyetçilik fikrinin yayılması ile imparatorluklar dağılma sürecine girdi.
Fransız İhtilali sonuçları bakımından evrensel olduğundan Yakın Çağ’ın başladığı kabul edildi.
Fransız İhtilali ’nin Osmanlıya Etkileri
Olumlu Etkisi
Osmanlı Devleti’nde demokrasi hareketlerinin başlamasına neden oldu. Tanzimat Fermanı’nı hazırlanmasına ve Meşrutiyet’in ilanına zemin hazırladı.
Olumsuz Etkisi
Çok uluslu bir yapıya sahip olan Osmanlı Devleti’ndeki azınlıklar milliyetçilik akımının etkisiyle ayaklandı ve bunun sonucunda toprak kayıpları yaşandı.
Fransız İhtilali ’nin Avrupa ve Dünya Ülkelerine Etkileri
Fransız İhtilali ’nin ortaya çıkardığı sonuçlar günümüze kadar önemini korumaktadır.
ihtilal sonrası çok uluslu yapıya sahip olan Avusturya, Prusya, İngiltere ve İspanya gibi devletler, ihtilalin doğurduğu fikirleri kendileri için tehlikeli gördüler.
Bu sebepler, 1793-1815 yılları arasında bu ülkelerle Fransa arasında ihtilal Savaşları denilen savaşlar yapıldı.
Fransa, Napolyon döneminde milliyetçilik fikrini rakip gördüğü ülkeleri parçalamak için siyasi bir araç olarak gördü.
ihtilal Savaşları yüzünden bozulan Avrupa’nın siyasal durumunu düzenlemek ve Avrupa’nın gelecekte alacağı durumu belirlemek amacıyla tüm Avrupa Devletleri, Viyana’da büyük bir kongre topladılar.
Kongre başkanlığını Avusturya arşidükü Meternik yaptı.
Kongrede alınan kararlar Meternik Sistemi adıyla duyuruldu.
1830 ve 1848 yıllarındaAvrupa devletlerinde ihtilaller yaşandı.
Viyana Kongresi (1815)
Avrupa Devletleri, İhtilal Savaşlarını değerlendirmek, mutlakiyet rejimlerini korumak, milliyetçilik ve bağımsızlık hareketlerine engel olmak için toplanmıştır.
Napolyon Savaşları ile bozulan Avrupa sınırlarını yeniden düzenlemiştir. İngiltere’de meşruti yönetim olmasına rağmen Fransa’nın güçlenmesini istemediği için bu kongreye katılmıştır.
Kongre sonunda Meternik Sistemi adı verilen bir sistem oluşturuldu. Bu sisteme göre Avrupa’nın her hangi bir yerinde milliyetçilik akımının etkisiyle herhangi bir isyan çıkarsa Avrupalı Devletler bu isyanı birlikte bastıracaklardı. Ancak Osmanlı topraklarında çıkan Yunan İsyanında bu kararı uygulamadıkları gibi isyana destek oldular.
Meternik Sistemiyle kendi topraklarında düzeni kontrol etmek için baskı ve şiddet uygulayan devletler, yeni ayaklanmaların ortaya çıkmasına engel olamadılar. Fransız İhtilalinin oluşturduğu fikirler Avrupa’da 1830 ve 1848 İhtilallerinin çıkmasına neden oldu.
AVRUPA’DA DÜŞÜNCE VE EKONOMİ ALANINDA GELİŞMELER
Avrupa Ve Osmanlı Devleti (18 Yüzyıl) – (18 yüzyılda Osmanlı Devleti) yazımıza bu dönemde Avrupa’da meydana gelen gelişmelerden devam ediyoruz. Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi ni yaşarken Avrupa’da düşünce ve ekonomik hayatta önemli gelişmeler yaşanmakta idi.
Coğrafi Keşifler, Rönesans ve Reform hareketleri Avrupa’nın ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel, sanatsal, bilimsel, dinsel ve düşünce yapısını etkilemişti. Bunun sonucunda skolâstik düşünce yıkılarak bilgiye ulaşma ve kullanmada akıl, deney ve gözlem yöntemi önem kazanmıştır. Bu sebeple XVII. yüzyıla Akıl Çağı, XVIII. yüzyıla Aydınlanma Çağı denmiştir.
Aydınlanma Çağı
XVII ve XVIII. Yüzyıldaki felsefe ve bilim alanındaki gelişmeler Avrupa’nın “Aydınlanma Çağı’na” girmesine ortam hazırlamıştır. Aydınlanmacı düşünürler, akıl, deney ve gözlemi kullanarak Avrupa’da bilim ve teknik anlamda önemli adımlar attılar.
Sanayi İnkılabı
Buhar gücüyle çalışan makinelerin yapılmasıyla her türlü üretim faaliyetlerinde insan gücünün yerini makine gücünün almasına Sanayi İnkılabı denir.
Sanayi Devrimi İlk kez İngiltere’de başladı..
NOT: Sanayi inkılabı hammadde ihtiyacını doğurmuş bu durum sömürgeciliğin gelişmesini hızlandırmıştır.
Sanayi İnkılabı Sonuçları
Sanayileşen Avrupa devletleri dünya politikasında ağırlık kazandılar.
Üretim arttı. Seri üretim başladı.
Demir yolları kuruldu, buharlı gemilerle ulaşım sistemi gelişti.
Pazar ve hammadde sorunu ortaya çıktı. Sömürgecilik hız kazandı.
İşçi sınıfı oluştu, işçi hakları gündeme geldi. Çalışma saati kavramı oluştu.
Köyden kente göç arttı, şehirlerde sorunlar ortaya çıktı. (Sağlık, barınma vb.)
Fazla üretim sonucu ticaret gelişti.
İmalathanelerin yerini fabrikalar aldı.
Sanayi İnkılabının Osmanlı Üzerindeki Etkileri
“Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi”nde hem siyasi hem de ekonomik sıkıntılar çekmekte idi. İngiliz dokumalarının Osmanlı ülkesine girmesi, Osmanlı dokuma tezgahlarının kapanmasına yol açtı. Bu durum işsizliğin artmasına neden oldu.
Osmanlı Devleti Avrupa Devletlerinin siyasi kıskacı yanında 19. Yüzyılda ekonomik işgale de uğradı.
Osmanlı Devleti Avrupa Devletleri karşısında siyasi, askeri ve ekonomik açıdan etkisiz hale geldi.
Osmanlı Devletinin ekonomik bakımdan Avrupa’ya bağlılığı arttı.
Osmanlı Devleti kapitülasyonların da etkisiyle Avrupa’nın açık pazarı haline geldi.
Sömürgecilik Faaliyetleri
Sömürgecilik Coğrafi Keşiflerden sonra Avrupa Devletlerinin Uzak Doğu zenginliklerini Avrupa’ya taşımaları ile başladı. Sanayi İnkılabı, XIX. Yüzyılda Avrupa’da hammadde, Pazar ve işgücü ihtiyacını artırdı. Bu durum sömürgecilik faaliyetlerinin yaygınlaşmasına yol açtı.
Avrupa Devletleri askeri güçleri sayesinde Asya, Amerika ve Afrika’da sömürgeler meydana getirdiler. Dünyanın yüzde seksen beşe yakını sömürge haline geldi.
18. YÜZYIL ISLAHATLARI
Avrupa Ve Osmanlı Devleti (18 Yüzyıl)-(18 yüzyılda Osmanlı Devleti) yazımızın son bölümünü “18 yüzyıl Islahatları” oluşturmaktadır. Özellikle 18. Yüzyılda Osmanlı Devleti ‘nden askeri, ekonomik, sosyal, mimari alanda pek çok yenilik kendini göstermiştir. Avrupa Ve Osmanlı Devleti (18 Yüzyıl) (18 yüzyılda Osmanlı Devleti) yazımıza “18. yüzyıl Islahatları” dan devam ediyoruz. Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi Islahatlarını bir kaç başlık altında inceleyeceğiz.
LALE DEVRİ ISLAHATLARI (1718- 1730)
“18. yüzyıl Islahatları” nın en önemlilerini Lale Devri Islahatları oluşturmaktadır. 1718 Pasarofça Antlaşmasından 1730 Patrona Halil İsyanı’na kadar geçen süreye Osmanlı tarihinde Lâle Devri denir.
Şatafat, eğlence ve bir dizi yeniliğin yaşandığı bu dönemin padişahı III. Ahmet, Sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’dır.Şairi Nedim, minyatürcüsü Levni, en önemli eseri ise Sadabat Köşkü’dür.
Lale Devri Islahatları
Haliç ve Boğaziçi kıyılarında birçok eğlence yeri ve köşk yapıldı. Bunların en önemlisi, Sâdâbât köşkü ve bahçesiydi. (18. yüzyıl Islahatları)
İlk kez Avrupa devletlerinin önemli merkezlerine geçici elçiler gönderildi. (Sefirlikler)
İlk elçimiz Yirmi sekiz Çelebi Mehmet de Paris’e elçi atandı. Elçilere, Avrupa’nın incelenmesi ve Türkiye’de uygulanması mümkün yeniliklerin yazılması bildirildi.
Osmanlı Devleti, elçilikleri kurmakla; Avrupa’daki teknik, bilimsel ve sosyal gelişmeleri takip etmeyi ve Avrupa devletlerinin politikalarını öğrenmeyi amaçlamıştır.
İbrahim Müteferrika ve Sait Efendi tarafından ilk Osmanlı matbaası açıldı (1727). (18. yüzyıl Islahatları).
Matbaada ilk basılan eser Vankulu Lugatıdır.
Osmanlı Devleti’nde binlerce insan hattatlık yaparak geçimlerini sağlıyordu. Bu insanları mağdur etmemek amacıyla devlet önceleri matbaada dini kitapların basımını yasaklamıştır. Ki matbanın Osmanlı Devletine girişine çıkarları zarar gören bu zümre karşı çıkmıştır.
Yeniçerilerden itfaiye bölüğü olan Tulumbacılar Ocağı kuruldu (1720) .
Barok ve Rokoko tarzı (Avrupa tarzı) örnek ılınarak birçok eser inşa edildi. (18. yüzyıl Islahatları).
Bu dönemde yapılan eserlerin en özgün olanı III. Ahmet Çeşmesi’dir.
Osmanlı mimarisinin Avrupa mimarisinin etkisinde kalması sonucunda sivil mimari ön plana çıkmıştır. (18. yüzyıl Islahatları).
İlk Barok ve Rokoko tarzı cami ise Nur-ı Osmaniye Camidir.
İstanbul’da çini imalâthanesi açıldı.
Tercüme heyeti oluşturularak Doğu klâsiklerinden ve Aristo’dan tercümeler yapıldı.
Yalova’da bir kâğıt fabrikası kuruldu.
İlk defa çiçek hastalığı için aşı bulunmuştur.
İstanbul’da yeni kütüphaneler açıldı.
Askeri alanda esaslı bir ıslahat görülmedi (18. yüzyıl Islahatları).
Lale Devri Islahatlarının Önemi
- İlk kez bu dönemde Avrupa’nın üstünlüğü kabul edilmiş yeniliklerde Avrupa örnek alınmıştır.
- Bilim, teknik, sanat ve kültürel alanlar çoğunlukta olmak üzere yapılan ıslahatlarda ilk defa Avrupa etkisi görülmüştür.
- Askeri alanda ıslahat yapılmamıştır.
- Bu dönemde Avrupa ile savaş yaşanmamış, barış içinde yaşamak fikri ortaya çıkmıştır. Sadece İran ile savaşılmıştır.
- Osmanlı Devleti’nde batı tarzı mimari eserler inşa edilmesi sivil mimariyi ön plana çıkarmıştır.
PATRONA HALİL İSYANI (1730)
Nedenleri
- Zevk ve eğlenceye yönelen yöneticilerin halk tarafından hoş karşılanmaması
- Saraydaki lüks harcamaların artması
- Artan giderleri karşılamak için, halktan yeni vergiler alınması. Bu durumun, üretiminde artış olmayan halkın daha fazla yoksullaşmasına neden olması
- Bu dönemde getirilen ticaret vergisi, esnaf ve ticaretle uğraşan yeniçeriler tarafından iyi karşılanmaması
- Doğu’da İran ile savaşların başlaması ve yöneticilerin bu savaşa önem vermemesi
- Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın sefere gitmemesi
- Nevşehirli İbrahim Paşanın; oğlunu, damatlarını ve yakınlarını yüksek görevlere getirmesi, kendini çekemeyenlerin sayısının artmasına neden olması
- Nevşehirli İbrahim Paşanın düşmanları toplumda ekonomik ve sosyal huzursuzluğu kullanarak halkı isyana teşvik etmeye başlamaları
- İşşizlik sorunun artması ve genel ekonomik çöküntünün büyümesi.
Uzun süredir fırsat bekleyen Patrona Halil çevresinde topladığı kişilerle isyan başlattı.
İbrahim Paşadan memnun olmayanların ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle işsiz kalan, buna karşılık saray ve ulema çevresinin lüks içinde yaşamasına kızan halkın da katılmasıyla sayıları artan isyancılar saraya saldırdılar.
İsyancıların isteği üzerine III. Ahmet, Nevşehirli İbrahim Paşayı ve yakınlarını idam ettirdi. İsyancılar, III. Ahmet’i tahttan indirip yerine I. Mahmut’u padişah yaptılar (1730).
Sonuçları
- Lale Devri sona erdi.
- İsyancıların isteği ile Nevşehirli Damat İbrahim idam edildi.
- Divan şairlerinden Nedim de isyan sırasında öldürüldü.
- Edirne İsyanı ile padişah olan III.Ahmet’i tahttan indirerek I.Mahmut’u padişah yaptılar. 18. yüzyıl Islahatları diğer padişahlar döneminde de devam etti.
I. MAHMUT DÖNEMİ (1730-1754) ISLAHATLARI
Bu dönemde daha çok askeri alanda ıslahat yapıldı.
İlk defa Avrupa’dan yabancı uzmanlar getirilip bunlardan yararlanıldı.
Bu sırada Osmanlı hizmetine giren ve aslen Fransız olan Humbaracı Ahmet Paşa (Kont Dö Boneval) Osmanlı ordusunun ıslahına çalıştı.
Islahatlar
Humbaracı Ahmet Paşa, Humbaracı Ocağı’nı (Bomba) kurdu.
Humbaracı Ahmet Paşa, ordunun ıslahı için raporlar hazırladı (18. yüzyıl Islahatları).
Subay yetiştirmek amacıyla Hendesehane (Kara Mühendis hanesi)’ni kurdu (1734).
NOT: Hendesehane Avrupa tarzında ilk teknik okuldur.
Osmanlı ordusu, bölük, tabur ve alay şeklinde örgütlendi.
Bu dönemde Halk kütüphaneleri açılmıştır (18. yüzyıl Islahatları).
Osmanlı Devleti’nde Avrupa tarzında ilk askeri ıslahatlar bu dönemde yapıldı.
Yapılan ıslahatların olumlu etkisi 1736-39 Osmanlı-Rusya- Avusturya Savaşları’nda görüldü.
III. MUSTAFA(1757-1774) DÖNEMİ ISLAHATLARI
Sadrazam Koca Ragıp Paşa ve Macar asıllı Baron Dö Tot’ özellikle askeri alanda ıslahatlar yaptılar.
III. Mustafa gereksiz masrafları keserek maliyede ıslahatlar yaptı.
İlk defa bu dönemde iç borçlanma sistemi yani esham uygulandı.
Fransızca’dan matematik ve astronomiye ait kitaplar tercüme edildi (18. yüzyıl Islahatları).
Avrupa’daki gelişmeleri öğrenmek amacıyla Fransa’ya ve Almanya’ya elçiler gönderildi.
III. Mustafa, Baron do Tot’u, Topçu Ocağının ıslahı ile görevlendirdi.
Baron do Tot, tophaneyi ıslah edip ağır toplar yerine hafif toplar döktürdü.
Artan top ihtiyacının karşılanması için Hasköy’de modern bir top dökümhanesi kuruldu.
Sürat Topçuları ocağı kuruldu (18. yüzyıl Islahatları).
Çeşme baskınından sonra donanmaya önem verilerek, gemi inşaatı hızlandırıldı.
Mühendishane-i Bahrî-i Hümâyun (Deniz Mühendishanesi ) açıldı. (1773).
I. ABDÜLHAMİT DÖNEMİ (1774-1789)ISLAHATLARI
Kara ve Deniz kuvvetlerin ıslah etmek için Avrupa’dan çok sayıda mühendis ve uzman getirildi.
Bu dönemde, önceki dönemlerden farklı olarak getirilen yabancı askerî uzmanların Müslüman olma koşulu ve kıyafetleri konusundaki kısıtlamalar kaldırıldı.
I. Abdülhamit’in bu dönemde yaptığı ıslahatlar, daha çok askerî alanda yoğunluk kazandı.
I. Abdülhamit’e, Sadrazam Halil Hamit Paşa ve Kaptanıderya Cezayirli Gazi Hasan Paşa yardımcı oldular. Ayrıca Baron Dö Tot da çalışmalarına devam etti.
Islahatlar
Haliç, Karadeniz ve Ege kıyılarında yeni tersaneler yapıldı.
Denizcilik meslek durumuna getirildi.
Levent teşkilatına son verilerek Anadolu’dan denizci asker yazımına son verilmiştir.
İstihkâm Okulu açıldı (18 yüzyıl Islahatları).
Sürat Topçuları, Lağımcı ve Humbaracı ocaklarının gelişmesi sağlandı.
Yeniçerilerin sayımı yapıldı. Eğitim ve disiplin kabul etmeyen yeniçeriler, ocaktan atıldı. Ulufe alım-satımı yasaklandı.
Paranın değerini yükseltmek ve fiyatları dondurmak için emirler çıkarıldı.
Yerli mal tüketimi özendirildi (18. yüzyıl Islahatları).
III. SELİM DÖNEMİ ISLAHATLARI (NİZAM- I CEDİT 1789-1807)
“18. yüzyıl Islahatları” nın en kapsamlısı Nizam-ı Cedid ıslahatlarıdır. III. Selim, ilk olarak Yeniçeri Ocağı’nı ele aldı.
Yeniçerilere, haftanın belirli günlerinde eğitim zorunluluğu getirildi.
Yeniçerilerin sayısında azaltma yapılıp ücretleri yükseltildi.
Topçu, humbaracı ve lâğımcı ocakları, ordunun teknik sınıfları durumuna getirildi.
Mühendishane-i Berri Hümayun ve Mühendishane-i Bahri Hümayun geliştirildi.
Nizam-ı Cedit ordusu kuruldu. Bu orduyu eğitmek için Fransa, Prusya ve İngiltere’den danışmanlar getirildi.
Nizam-ı Cedit ordusunun giderlerini karşılamak için İrâd-ı Cedit hazinesi kuruldu.
Selimiye ve Levent Kışlaları kuruldu (18. yüzyıl Islahatları).
Nizamı Cedit ordusu İlk askeri başarısını Akka müdafaasında kazandı.
Denizciliğe önem verildi. Tersaneler yeni baştan ele alınarak, onarıldı ve çalışır duruma getirildiler.
Resmi devlet matbaası kuruldu (18. yüzyıl Islahatları).
İdarî alanda düzenlemeler yapıldı. Avrupa devletleriyle ilişkilerde, ittifaklar ve denge sisteminin önemi anlaşıldı.
Londra, Paris, Viyana ve Berlin’de sürekli elçilikler kuruldu ( Geçici elçilikler Lale devrinde idi ).
Halkın yerli malı kullanması için Avrupalıların, ülke içinde ticaret yapmaları yasaklandı.
İlmiye sınıfının ıslahı için çalışıldı. Yeni kitaplar tercüme edildi.
Fransızca devletin ilk resmi yabancı dili haline getirildi (18. yüzyıl Islahatları).
III. Selim dönemindeki Nizan-ı Cedit Islahatları; Yeniçerilerin tepkileri, İrad-ı Cedit Hazinesi’nin halka yeni vergiler yüklemesi ve bunun tepkiyle karşılanması, yabancı elçilerin olumsuz propagandaları sonucunda Kabakçı Mustafa Paşa isyanı ile öldürülünce bu dönem sona ermiştir.
18 . YÜZYIL ISLAHATLARI ‘NIN GENEL ÖZELLİKLERİ
XVII. Yüzyıl ıslahatlarına göre daha geniş kapsamlıdır.
Savaşların kaybedilmesi, ıslahatların askeri alanda yoğunlaşmasına neden olmuştur.
İlk teknik okullar açılmıştır.
Islahatlar yüzeysel kalmış, sorunların kökenine inilememiştir.
Islahatlarda padişah ve devlet adamları etkili olmuş, halkın istekleri dikkate alınmamıştır.
Batı’nın üstünlüğü ilk kez kabul edilmiştir.
Islahatların önündeki en büyük engel, çıkarları zedelenen yeniçeriler ve ulema sınıfıdır.
Yönetim ve hukuk alanında ıslahat yapılmamıştır.
Islahatlar kişiye bağlı kalmıştır. Islahatlar, yapan kişilerin döneminde geçerli olmuş bir devlet politikası haline gelememiştir.
Bu üniteyle ilgili ayrıca buradan bilgi alabilirsiniz.
Ders Sarayının sizler için hazırlamış olduğu Avrupa Ve Osmanlı Devleti (18 Yüzyıl) (18 yüzyılda Osmanlı Devleti) yazımızın sonuna geldik. Avrupa Ve Osmanlı Devleti (18. Yüzyıl) (18 yüzyılda Osmanlı Devleti) yazımızda 18. yüzyılda Osmanlı Devleti nin durumunu ayrıntılarıyla ele aldık. Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi gelişmelerini inceledik. Avrupa Ve Osmanlı Devleti (18. Yüzyıl)-(18 yüzyılda Osmanlı Devleti) yazısından daha iyi faydalanabilmek için sitemizde Osmanlı Devleti ile ilgili yayınladığımız diğer konu anlatım yazılarından “Arayış Yılları Kapsamlı Konu Anlatımı ““Dünya Gücü Osmanlı Devleti” ,“Osmanlı Kültür ve Medeniyeti”, “Beylikten Devlete Osmanlı Siyaseti” ,“Türkiye Tarihi Konu Anlatımı” ve “Türkiye Tarihi Kültür ve Medeniyet” yazılarımızı da okumanız çok faydalı olacaktır.
Bunun dışında sitemizdeki “Atatürkçülük ve Atatürk İlkeleri Konu Anlatımı”, ” Türk İnkılabı”, ” Kurtuluş Savaşında Cepheler“, “Kurtuluş Savaşı Milli Mücadeleye Hazırlık Dönemi”, “ Mondros Ateşkes Antlaşması ve Cemiyetler ”, “20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti Konu Anlatımı” “En Uzun Yüzyıl Kapsamlı Konu Anlatımı”, yazılarımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Sosyal medya hesaplarımızı ve mail adresimizi kullanarak bizi her platformda takip edebilir, bize görüşlerinizi, soru – sorun ve önerilerinizi iletebilirsiniz.
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere. İyi çalışmalar. 😎
Yasal Uyarı: Yayınlanan içeriğin ve diğer içeriklerin bütün fikri ve mülki hakları https://www.derssarayi.com/ ” a aittir. Kaynak gösterilse dahi içeriğin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan yazının bir bölümü, alıntılanan yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.