Edebiyatın Tarih ve Din İle İlişkisi
Ders Sarayının Edebiyatın Tarih ve Din İle İlişkisi Konu Anlatımı yazısında, edebiyat ve din arasındaki ilişki ile edebiyat ve tarih arasındaki ilişki, edebiyatın dönemlere ayrılmasındaki ölçütler edebiyat, tarih ve dinin birbirlerini nasıl etkiledikleri ve bu etkileşimin zaman içerisinde nasıl farklılaştığı ve bu ilişkiler ağının edebiyat üzerinde nasıl değişimlere yol açtığını kapsamlı şekilde ele alıyoruz.
Edebiyatın Tarih ve Din İle İlişkisi Konu Anlatımı yazımızı okumadan önce, yine 10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı dersi için hazırladığımız, Dede Korkud Hikayeleri Kapsamlı Konu Anlatımı, AYT – Destan Kapsamlı Konu Anlatımı ve Divan Edebiyatı Nazım Biçimleri ve Türleri Konu Anlatımı yazılarımızı okumanızı tavsiye ederiz. Sitemizde yer alan diğer tüm 10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı yazıları için burayı, tüm Türk Dili ve Edebiyatı Konu Anlatımı yazıları, örnek sınavlar ve denemeler için burayı ziyaret edebilirsiniz.
Edebiyatın Tarih ve Din ile İlişkisi
Edebiyat ve Tarih Arasındaki İlişki
- Edebiyat; duygularımızı, düşüncelerimizi, hayallerimizi, geleneklerimizi ve göreneklerimizi etkili ve sanatlı bir biçimde anlatma sanatıdır. Tarih boyunca birçok olay edebiyata konu olmuştur. Söz gelimi 1. Dünya Savaşını anlatan birçok roman vardır.
- Tarihi gerçekler, edebiyat aracılığıyla yeniden yorumlanır. Örneğin; Kurtuluş Savaşı tarihi bir olaydır. İşte bu tarihi olay, edebiyatın süzgecinden geçerek, edebiyatın da kurgusallığını alarak yeniden yorumlanır.
- Edebiyatın en yoğun ilişki kurduğu bilim dallarından biri tarihtir. Aralarındaki ilişki o kadar yoğundur ki edebiyat tarihi bilimi doğmuştur. https://www.derssarayi.com/tanzimat-edebiyatinda-oyku-ve-roman/Edebiyat tarihi dönemin siyasi koşullarını, sosyal koşullarını, geçmişte yazılan edebi eserleri, dönemin şairlerini inceleyen bir bilim dalıdır.
- Tarihî bir olay, tarih açısından olduğu kadar edebiyat açısından da önemli bir kaynaktır. Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı gibi toplumumuz açısından son derece önemli olan tarihî olaylarla ilgili pek çok eser kaleme alınmıştır.
- Edebiyat, tarihten yararlandığı gibi tarih de edebiyattan yararlanır. Örneğin; Oğuz Kağan Destanı incelenirken o dönemin tarihi ile ilgili önemli bilgilere de ulaşılır.
- Edebî eserler, aynı zamanda tarihçilerin bilgi almak için başvurdukları önemli kaynaklardan biridir. Örneğin, Lale Devrini araştıran bir tarihçi, Divan edebiyatı sanatçısı Nedim’in şiirlerine baktığı zaman Lale Devri hakkında bilgi alacağı aşikardır.
Türk Edebiyatında Tarihi Roman
- Türk edebiyatında ilk tarihi roman Tanzimat edebiyatıyla başlar. İlk tarihi roman, Namık Kemal’in yazdığı Cezmi olarak kabul edilmektedir.
- Tarihi roman yazma serüveni gelecek dönemlerde de fazlasıyla devam edecektir. Özellikle Milli Mücadele yıllarında etkisini daha da çok gösterecektir. Söz gelimi Halide Edip Adıvar’ın yazdığı Ateşten Gömlek ve Vurun Kahpeye , Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun yazdığı Yaban ve Ankara , Reşat Nuri Güntekin’in yazdığı Yeşil Gece ve Peyami Safa’nın yazdığı Mahşer örnek olarak verilebilir.
- 1980 sonrası da tarihi romanlara devam edilmiş sadece teknikler değişmiştir. Örneğin; İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlasında Postmodernist teknikleri kullanırken; Tarık Buğra, Osmancık romanında Modernist teknikleri kullanmıştır.
Edebiyat ve Din Arasındaki İlişki
- Güzel sanatların başlangıcı hakkında araştırmalar yapan bilim insanları, estetik zevkin ortaya çıkışını ve gelişimini araştıran uzmanlar, mûsikînin, raksın, şiir ve edebiyatın kökeninin din olduğu kanaatine sahiptirler (Köprülü: 1989, 49). Sanatın ilk örnekleri dinî ayinlerde ortaya çıkmıştır. Buna göre edebiyat ve din arasında sıkı bir ilişkiden söz etmemiz mümkündür.
- Türk edebiyatında dini motiflerin önemli bir yer tuttuğunu görmekteyiz. Örneğin, ilk yazılı belgemiz olan Orhon Yazıtlarında, Gök Tanrı inancının izleri göze çarpmaktadır. Yine Uygurlara ait olan Kalyanamkara ve Papamkara, Altun Yaruk ve Sekiz Yükmek Budizm’i anlatan dini eserlerdir. Görülen o ki İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatında dinin yansımalarını eserlerimizde görmeye başlamışız.
- Türk edebiyatında dinin etkilerinin en yoğun olduğu dönem, İslami Dönem Türk Edebiyatı’dır. Müslüman oluşumuzla beraber bu dönemde, Arapça dini kelimeler dilimize yerleşmiş ve şiirlerde yerini almıştır. Ayrıca bu dönemde, dinin etkisiyle dini türler ortaya çıkmıştır. Örneğin; siyer, tevhid, münacat, naat, mevlid, bunlara örnek olarak verilebilir.
- Modern Türk edebiyatında da durum pek farksız değildir. Sezai Karakoç, Necip Fazıl Kısakürek , Yahya Kemal ve Tarık Buğra gibi sanatçılarımız , eserlerinde dindar kişilere yer vermiş ; dini meseleler karakterler aracığıyla tartıştırılmıştır. Örneğin Necip Fazıl , Çöle İnen Nur adlı eserinde Peygamber sevgisini anlatmıştır.
Edebiyatın Dönemlere Ayrılmasındaki Ölçütler
- Savaşlar, göçler, din ve medeniyet değişiklikleri edebiyata farklı şekillerde yansır. Bazen edebiyatın içeriğini ve özelliğini değiştirebilir. Bunun sonucunda edebiyat tarihinde dönemler meydana gelir.
- Türk edebiyatının dönemlere ayrılmasında kullanılan ölçütler şunlardır: Dini Hayat, Dil Coğrafyası, Lehçe ve Şive Farklılıkları , Kültürel Hayat, Sanat Anlayışı.
a. Dini Hayat
- Türkler tarih boyunca birkaç defa din değiştirmişlerdir. Örneğin edebiyat dönemlerinin İslamiyet Öncesi veya İslamiyet Sonrası olarak adlandırılması din değiştirmelerinden dolayıdır.
- Türk edebiyatında dinin etkilerinin en yoğun olduğu dönem, İslami Dönem Türk Edebiyatı’dır. Müslüman oluşumuzla beraber bu dönemde, Arapça dini kelimeler dilimize yerleşmiş ve şiirlerde yerini almıştır. Ayrıca bu dönemde, dinin etkisiyle dini türler ortaya çıkmıştır. Örneğin; siyer, tevhid, münacat, naat, mevlid, bunlara örnek olarak verilebilir.
b. Lehçe ve Şive Farklılıkları
- Dildeki farklılaşmalar lehçe ve şive olarak adlandırılmıştır. Türkler tarih boyunca çeşitli bölgelerde yaşamışlar, bu da çeşitli yerlerde yaşayan Türkler arasında dil farklılıklarına yol açmıştır. Dildeki farklılaşmalar lehçe ve şive olarak adlandırılmıştır.
- Bir dilin bilinemeyen bir dönemde ayrılan kollarına lehçe denir. Türkçenin Yakutça ve Çuvaşça olmak üzere iki lehçesi vardır. Yakut ve Çuvaş Türkçeleriyle, Türkiye Türkçesi arasında büyük ses, kelime ve şekil farklılıkları vardır.
- Bir dilin takip edilebilen tarihi seyri içinde ayrılan kollarına ise şive diyoruz. Türkçenin tarihi gelişimi tam olarak VIII. yüzyıldan itibaren takip edilebilmektedir. Bu nedenle elimizde bulunan ilk yazılı örnekleri (Orhun Kitabeleri) esas almak durumundayız. Bu eserler,Göktürk alfabesiyle yazılmıştır.. Eserlerin dili ise Göktürkçe (Köktürkçe)dir.
- Şiveler arasındaki ayrılıklar, kelimelerin yapı, çekim ve fonetik (ses) Özellikleriyle ilgili farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Bu farklılıklar dikkate alınarak Türkçenin birkaç çeşit tasnifi (sınıflandırılması) yapılmıştır. Örneğin Azerbaycan Türkçesi, Kırgız Türkçesi, Kazak Türkçesi , Türkiye Türkçesinin birer şiveleridir.
c. Kültürel Hayat
- Dil, din, yaşam tarzı, duygu ve düşünce kültürün unsurlarından bazılarıdır. Bunlardaki değişmeler, doğal olarak edebiyatı da etkileyecektir. Türkler, İslamiyet Öncesinde göçebe bir hayat yaşıyorlardı. Ancak Müslümanlıkla beraber yerleşik hayata geçen Türkler, Müslümanlığa ters düşmeyen geleneklerini İslam ile sentezleyerek yeni bir kimliğe bürünmüşlerdir. Uzun yıllar Türk-İslam kültürü edebiyatta etkisini devam ettirmiştir.
- 1839 yılında Tanzimat Fermanı’nın ilanı, 1854 yılında Islahat Fermanı’nın ilanı, bizi Batıya daha fazla yakınlaştırmış ve Batı Etkisinde Gelişen Türk Edebiyatının oluşmasına zemin hazırlamıştır. Nitekim 1860 yılın Modern Türk Edebiyatının başlangıcı olan Tanzimat edebiyatı başlamıştır.
d. Dil Coğrafyası
- Türklerin, 9. ve 10. yüzyıllarda farklı devletler kurduğunu görmekteyiz. Farklı coğrafyalarda ve değişik kollar halinde gelişen dilimizin bugün Azeri Türkçesi, Kırgız Türkçesi, Özbek Türkçesi, Türkiye Türkçesi, Gagavuz Türkçesi ve Türkmen Türkçesi gibi birçok şivesi vardır.
e. Sanat Anlayışı
İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatında yabancı etkilerden uzak sade bir dille eserler kaleme alınmıştır. Ancak Müslümanlığın kabulüyle beraber, Divan edebiyatına Arapça ve Farsça kelimeler yerleşmiş sanatlı edebiyat yapma amacı güdülmüştür. Modern Türk edebiyatında ise Tanzimat, Milli Mücadele ve Cumhuriyet gibi edebiyatta toplumsal konular ele alınmış, Fecr-i Ati ve Servet-i Fünun edebiyatında bireysel konular ele alınmıştır.
Edebiyatın Tarih ve Din İle İlişkisi konu anlatımı yazımız burada sona ermiştir. Edebiyatın Tarih ve Din İle İlişkisi Konu Anlatımı yazısında, edebiyat ve din arasındaki ilişki ile edebiyat ve tarih arasındaki ilişki, edebiyatın dönemlere ayrılmasındaki ölçütler edebiyat, tarih ve dinin birbirlerini nasıl etkiledikleri ve bu etkileşimin zaman içerisinde nasıl farklılaştığı ve bu ilişkiler ağının edebiyat üzerinde nasıl değişimlere yol açtığını kapsamlı şekilde ele aldık. Konu ile ilgili ek çalışma yapmak için burayı ziyaret edebilirsiniz.
Sosyal medya hesaplarımızı ve mail adresimizi kullanarak bizi her platformda takip edebilir, bize görüşlerinizi, soru – sorun ve önerilerinizi iletebilirsiniz.
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere. İyi çalışmalar. 😎
Yasal Uyarı: Yayınlanan içeriğin ve diğer içeriklerin bütün fikri ve mülki hakları https://www.derssarayi.com/ ” a aittir. Kaynak gösterilse dahi içeriğin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan yazının bir bölümü, alıntılanan yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.