Efsane Kavramı ve Özellikleri
Ders Sarayı’nın sizler için hazırlamış olduğu Efsane Kavramı ve Özellikleri Konu Anlatımı yazısına hoş geldiniz. Efsane Kavramı ve Özellikleri Konu Anlatımı konusu 10. Sınıf ve AYT‘nin önemli konularından birisi olduğundan konuyu olabildiğince ayrıntılı şekilde ele aldık. Efsane Kavramı ve Özellikleri Konu Anlatımı yazımızda, efsane türleri, efsanelerin özellikleri ve efsanelerin diğer edebi türlerle ilişkilerinden bahsedeceğiz.
Efsane Kavramı ve Özellikleri Konu Anlatımı yazımızda konuyu daha iyi kavramanız adına özellikle bildiğimiz, kültürümüzde yer alan efsanelerin yanı sıra dünyadan farklı efsanelerle ilgili de bilgiler verilmiştir.
Efsane Kavramı ve Özellikleri
Konu Anlatımı
Efsane, evrensel olarak yeryüzündeki bütün Halk Edebiyatı geleneklerinde yer alan türlerden biridir. Efsane kelimesi, dilimize Farsçadan girmiştir. Efsane sözcüğü eski Türkçede “sab”, “saw”, “kep” ve “irtegi” kelimeleriyle ifade edilmiştir.
Sözlü edebiyat bir türü olan efsanenin en yaygın olarak kabul gören tanımı: Uzun zamandır halkın arasında gerçekmiş gibi anlatılan hayal gücüne dayalı olağanüstü öykülerdir. Farklı kültürlerdeki efsane türleri ve bu efsanelerin özellikleri değişiklik gösterse de efsanelerin özellikleri arasında birçok benzerlik de bulunmaktadır.
Efsane Türleri
- Efsane türleri konularına göre de dört grupta toplanmaktadır:
- Yaratılış ve dünyanın sonu ile ilgili efsaneler. (Yaratılış Efsanesi…)
- Tarihi efsaneler. (Rumeli, Medusa…)
- Olağanüstü kişiler, varlıklar ve güçleri konu alan efsaneler.
- Dini efsaneler. (Nuh’un Gemisi ve Tufanı, Mısırdan Çıkış ve Ahid Sandığı Efsanesi…)
Efsanelerin Özellikleri
- İlk söyleyeni belli değildir, anonim eserlerdir.
- Anonim Halk Edebiyatı ürünüdür.
- Efsanelerin konuları; bir kişiye, bir olaya veya bir yere dayandırılır.
- Anlatılan olayların inandırıcılığı vardır.
- Efsaneler dilden dile aktarılır.
- Efsanelerde olağanüstü olaylar vardır.
- Dinleyiciler gizemli bir dünyaya yolculuk yapar gibi olurlar.
- Efsanelerde kutsal öğelere rastlanabilmektedir.
- Efsaneler, belirli bir şekilleri olmayan ve konuşma diliyle anlatılan, kısa halk anlatılarıdır.
Mit – Efsane İlişkileri
- Efsaneler mitlerin modernleşmiş şeklidir.
- Efsanedeki olayların geçtiği zaman, mittekilerin zamanına göre, daha yakın bir geçmişe aittir.
- İkisi de gerçek olarak kabul edilirler.
- Mitlerdeki olayların geçtiği dünya bilinmeyen, mitolojik bir dünyadır. Efsaneninki ise bilinen bizim dünyamızdır.
- Mitler her zaman kutsal kabul edilir. Ancak bütün efsaneler kutsal kabul edilmez. (Sadece dini efsaneler kutsal kabul edilir ).
- Mitlerde tanrılar ve yarı-tanrılar ana kahramandır, efsanelerde ise ana kahramanlar insandır.
Efsane – Masal İlişkileri
- Efsaneler gerçek masallar hayal olarak kabul edilir.
- Efsanelerde yer, zaman ve mekan unsurları vardır, ancak masallarda yer, zaman ve mekan belirsizdir.
- Kutsal – dini efsaneler varken masallarda kutsallık söz konusu değildir.
- İkisi de evrensel halk edebiyatı ürünüdür. Yani Dünya edebiyatlarının çoğunda vardır.
Efsane – Destan İlişkileri
- Her iki türde de olaylar gerçek olarak kabul edilirler.
- Her ikisinde de yer alan olaylar, günümüz dünyasında geçer.
- Efsaneler daha çok evrensel konuları, destanlar ise milli konuları işlerler.
- Destanlarda olağanüstü özelliklere sahip savaşçı, kahraman tipi ön plandayken efsanelerde ideal insan tipi ön plana çıkarılır.
- Efsanelerin bazıları kutsal kabul edilir, bu husus destanlarda görülmez.
Türk Edebiyatında Efsane
- Türk edebiyatındaki efsanelerde kahramanlık, fedakârlık, cesaret, ahlaki davranışlar, sosyal düzene bağlılık, Allah’ın kudretine iman, doğruluk, cömertlik, samimiyet gibi konular yer alır. “Genç Osman, Boş Beşik, Çakıcı Efe, Çoban Çeşmesi, Gelin Kaya, Cennet Dağı, Kan Kuyusu, Yusufçuk Kuşu, Sarıkız, Yeşeren Ağaç, Hekimhan” gibi efsaneler halk arasında asırlardır söylenegelmektedir.
Efsane Örnekleri
Sarıkız Efsanesi
Sarıkız’ın babası yaşlanınca Hacca gitmek ister ve kızını Güre köyünde bir imam ailesine emanet eder. Uzun süren Hac zamanında köy delikanlıları kıza evlenme teklifinde bulunurlar. Kız bu teklifleri kabul etmeyince bunu gurur meselesi sayarak yorumlar üretmeye başlarlar. Yorumlar kısa zamanda dedikoduya ve iftiraya dönüşür. Baba Hacdan dönünce dışlanır ve kötü yola düştüğünü sandığı kızını öldürmeye karar verir. Evden çıkınca kıza bozuk yumurta atanlar olur. Bu nedenle çocuklar ona “Sarıkız” adını verirler. Sarıkız kendisine hakaret edenlere bunun yanlış olduğunu kabul ettiremeyince onlara beddua eder. Baba ile Sarıkız şimdiki Sarıkız Tepesi’ne çıktıklarında baba abdest almak için kızından acele su ister. Ancak verilen suyun tuzlu olduğunu gören baba şüphelenir ve niçin tuzlu su verdiğini sorar. Kız da “Acele ettiğim için denizden alıverdim.” cevabını verir. Oysa deniz oraya çok uzaktadır. Bu durum karşısında kızının ermiş olduğunu anlayan baba pişman olur. Kızına “Kızım ben sana inanmamakla büyük hata ettim, senden özür dilesem beni af edersin ama senin yüzüne bakacak halim kalmadı. En iyisi sen burada beni bekleyedur ben şöyle bir gezip geleyim.” diyerek kızı yalnızlığa terk eder. Baba görünmez olunca dağın üzerine korkunç derecede siyah bir bulut çöker. Günler sonra babanın ölmüş bedenini dağın zirvesinde bulurlar.
Yeşeren Ağaç
Rivayete göre, otuz dokuz kişinin katili olan bir adam bir gece mezarlığa gitmiş. Değneği ile silahını orada bir yere saklayarak uyumuş. Az sonra garip bir adamın, taze bir mezardan yeni gömülmüş bir ölüyü çıkardığını görmüş. Adam, Bu çirkin davranış karşısında içinden: “Nasılsa bunca günahım var, bir de seni eklesem ne olur?” diyerek adamı öldürmüş. Böylece öldürdüğü kişi sayısı kırk olmuş.
Mezarlığa dadanan ölü soyguncusunun elinden bezmiş olan ve mezarlıktaki bütün bitkilerin kurumasını bu adama bağlayan köylüler ertesi gün mezarlığa gidip bakmışlar ki bütün kuru ağaçlar, otlar yeşermiş, etraf güllerle donanmış. O dakika mezarları soyup ölülere zarar veren adamın öldürüldüğünü ve onu öldürenin her ne günahı varsa affolduğunu anlamışlar.
Hekimhan
Köprülü Mehmet Paşa, sefere çıkıp da Hekimhan’a gelince, yemyeşil ormanı, şırıl şırıl akan suları görünce, ordusunu burada dinlendirmeye karar verir. Ağaçların arasına çadır kurup dinlenmeye koyulurlar. Bazı askerler de etrafı görmek için gezintiye çıkarlar. Şimdiki Hasan Ağa Çeşmesi’nin bulunduğu yere geldiklerinde, küçük derenin suyunun içinde kırmızı bir şey aktığını fark ederler.
Askerler suyu takip ederek yukarıya çıkarlar ve yaralı bir adamın kanının akarak suya karıştığını görürler. Bunun üzerine hemen Köprülü’ye haber verirler. Paşa, hekimle birlikte yaralının yanına gelerek adamı muayene ettirir. Hekim: “Paşam bir canı kalmış.” der. Padişah: “Kurtulma Ümidi Yok mu?” diye sorar. O da: “Bir canı kalmış Paşam.” diye cevap verir. Padişah: “Ya bunun canını kurtarırsın ya da senin kanını bunun kanına katarım!” der. Hekim yarayı üç gün içinde iyi eder. Adamın kim olduğunu sorarlar. Adam da hekim olduğunu, ilaç yapmak için buralara geldiğini, eşkıyaların kendisini yaraladığını anlatır. Bundan sonra Köprülü ormanı kestirip yer açtırır. Bir han, bir hamam, bir de cami yaptırır. Etraftan birkaç aileyi de getirip buraya yerleştirir. Bu suretle bugünkü Hekimhan kurulur. İsmi de Hekim’in Hanı’ndan Hekimhan şekline dönüşür.
Halk Edebiyatı Nazım Şekilleri Konu Anlatımı yazımız burada sona erdi. Halk Edebiyatı Nazım Şekilleri Konu Anlatımı yazımızda konuyu olabildiğince ayrıntılı bir şekilde açıkladık. Efsane Kavramı ve Özellikleri Konu Anlatımı yazımızda, efsane türleri, efsanelerin özellikleri ve efsanelerin diğer edebi türlerle ilişkilerinden bahsettik ve efsane örneklerini inceledik. Türk Dili ve Edebiyatı dersindeki tüm konu anlatımı yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz. Konu ile ilgili ek çalışmalar yapmak için burayı ziyaret edebilirsiniz.
Sosyal medya hesaplarımızı ve mail adresimizi kullanarak bizi her platformda takip edebilir, bize görüşlerinizi, soru – sorun ve önerilerinizi iletebilirsiniz.
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere. İyi çalışmalar. 😎
Yasal Uyarı: Yayınlanan içeriğin ve diğer içeriklerin bütün fikri ve mülki hakları https://www.derssarayi.com/ ” a aittir. Kaynak gösterilse dahi içeriğin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan yazının bir bölümü, alıntılanan yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.