Sonunda ders verme amacı olan kahramanları insan dışı canlı veya cansız varlıklar olan öykülere fabl denir.
Fablların Özellikleri
Kahramanlar insan dışı canlı ya da cansız varlıklardır.
Teşhis ve intak sanatlarına bolca yer verilir.
Fabllar hem nazım, hem nesir biçiminde olurlar. Fabl ilk yazılmaya başlandığında genellikle nazım şeklinde yazılmıştır.
Fablın sonunda her zaman bir ahlak dersi (kıssadan hisse) vardır.
Fabllarda öğretici (didaktik) bir amaç güdülür, gündelik hayatla ilgili dersler ve öğütler verilir.
Fablların amacı çocuklara kanaatkârlık, özveri, yardımseverlik, iyi niyet gibi olumlu davranışlar kazandırmaktır.
Fabllar günümüzde eğitimde çok fazla kullanılmaktadır.
Çocuklara hitap ettiği için sade ve anlaşılır bir dille yazılmıştır.
Bu türde birtakım hayvanlara bazı simgesel özellikler yüklenmiştir:tilkiye kurnazlık, yılana sinsilik, koyuna saflık, karıncaya çalışkanlık…
Evrensel konular ele alınmıştır.
Olaylar genellikle köy, orman gibi kırsal alanlarda geçmektedir.
Fablın Yapısı
Fablın dört ögesi vardır: kişiler, olay, yer, zaman.
Kişiler:
Fablda, en az iki hayvanın başından geçen olaylar anlatılır.
Bunlardan biri iyi ahlâklı bir tipi, diğeri kötü ahlâklı bir tipi canlandırır.
Fabllarda ikinci derecede kişiler çok azdır, bazen yoktur.
Tilkiye kurnazlık, yılana sinsilik, koyuna saflık, karıncaya çalışkanlık gibi özellikler verilir.
İnsana ait özellikler, bu kahramanlara aktarılır.Teşhis ve intak sanatı yapılır.
Olay:
İnsanın başına gelmiş herhangi bir olay fabllarda anlatılır.
Fabllarda amaç ders vermek olduğu için insanın başına gelebilecek her olay fabllarda anlatılabilir. Çalışkanlık, tembellik, hırs, güç, yalan söyleme…gibi konular fabllarda işlenebilir.
Yer:
Fabllarda orman, göl kenarı, dere, çiftlik, kır, ova gibi daha çok hayvanların yaşam alanı olan yer ve çevreler görülür.
Olayın geçtiği yer olayla birlikte değişebilir.
Fablda yer unsuru, kişileştirilecek hayvanın özelliğine göre düzenlenir.
Zaman:
Her olay gibi fabldaki olay da bir zaman diliminde geçer. Kronolojik zaman kullanılır.
Fablların Bölümleri
Serim
Kişilerin ve mekanların tanıtıldığı bölümdür.
Düğüm:
Olayların yaşandığı bölümdür.Fablın en uzun bölümüdür.
Çözüm:
Olay beklenmedik bir sonuçla biter. Fablın en kısa bölümüdür.
Öğüt:
Fablın ana fikri bu bölümde verilir.Bu bölüm kimi zaman başta, kimi zaman sondadır. Kimi zaman da sonuç okuyucuya bırakılır.
Dünya Edebiyatında Fabl
Fablı ilk olarak yazanlar Hititlerdir. Hititler fablları taş tabletlere yazıp resimlemişlerdir.
Dünya edebiyatında ilk ve önemli fabllar Hint yazarı Beydeba’ya aittir. Beydeba’nın fablları “Kelile ve Dimne” adlı bir eserde toplanmıştır. Eser14 bölümden oluşmaktadır. Kitap, adını ilk bölümündeki hikayelerin kahramanı olan iki çakaldan almıştır. Kelile “doğruluğu ve dürüstlüğü” simgelerken Dimne “yanlışlığı ve yalanı” simgelemektedir.
Doğu edebiyatında bir başka ünlü eser de Şeyh Sadi’nin (13.yy.) “Gülistan” adlı eseridir. Yöneticilerin tutum ve davranışlarından sohbetin kurallarına kadar türlü konuları kapsayan bu eserdeki hikâyeler sözlü ve yazılı olarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı gibi birçok Doğu ve Batı dillerine de çevrilmiştir.
Batı’da fabl, Ezop (Aisopos) masallarıyla kendini göstermiştir. Batı’da ilk fabl yazarı olarak kabul edilen Ezop, düzenli biçimde fabl yazıcılığının da başlatıcısıdır. MÖ 650-620 yılları arasında yaşadığı sanılan Ezop düşüncelerini baskıcı bir yönetim altında ancak küçük hayvan hikayeleriyle anlatabilmiştir. Bu fabllar birçok dile de çevrilmiştir.
Fransız Edebiyatı’ndan La Fontaine, fabl türünün en önemli sanatçısıdır.La Fontaine, Fablları çoğunlukla herkesin anlayabileceği sade bir şekilde yazılmıştır. La Fontaine fabllarında genellikle öğüt dediğimiz ders, metnin sonuna konulmuştur. La Fontaine, eleştirmek istediği kişileri bu öykülerle yermiş ve gülünç durumlara düşürmüştür.
Türk Edebiyatında Fabl
Türkçedeki ilk fabl örneği Şeyhi’nin yazdığı “Harname”dir.
Batılı anlamda ilk örnekleri Şinasi vermiştir.Şinasi La Fontaine’den bazı fablları çevirmiştir.
Ahmet Mithat, “Kıssadan Hisse” adlı eserinde Ezop’tan, La Fontaine’den yapmış olduğu çevirilere ve kendi yazmış olduğu fabllara yer vermiştir.
Recaizade Mahmut Ekrem, La Fontaine’den Horoz ile Tilki, Kurbağa ile Öküz, Karga ile Tilki, Meşe ile Saz, Ağustos Böceği ile Karınca gibi birçok çeviriler yaparak bu alanda Türk Edebiyatına katkıda bulunuştur.
Ali Ulvi Elöve “Çocuklarımıza Neşideler” adlı şiir kitabında La Fontaine, Victor Hugo, Lamartine’den yaptığı çevirilerin yanında, yine bunlardan esinlenerek yazdığı fabl türü şiirlere de yer vermiştir.
Nabizade Nazım’ın “Bir Sansar ile Horoz ve Tavuk” adlı eseri vardır
Nurullah Ataç, Orhan Veli Kanık, M. Fuat Köprülü, Vasfi Mahir Kocatürk, Sabahattin Eyüboğlu fabl türü ile ilgilenmiş çeviri yapmış, araştırmalarda bulunmuşlardır.
Fabl ve Masal Arasındaki Farklılıklar
Masallar kahramanlar genellikle insanken fabllarda kahramanlar insan dışı varlıklardır.
Masallar tekerlemeyle başlarken fabllarda tekerleme yoktur.
Fablların her zaman muylu sonla bitmez. Masalda ise klasik “mutlu son” vardır, iyiler her zaman kazanır.
Masallarda nasihat söz konusu değilken fabllarda nasihat,ders verme söz konusudur.
Masallar anonimdir, fabllar anonim değildir.
Fabl ve Masal Arasındaki Benzerlikler
İkinde de olaylar iyilik ve kötülük üzerine kurulmuştur.
İkisinde de yer ve zaman belli değildir.
Dostluk, dayanışma, korku, öfke, kurnazlık gibi evrensel değerler işlenir.
İkisinde de serim, düğüm ve çözüm bölümleri bulunur.
Kahramanların özellikleri bellidir.
Olağanüstü ve hayali unsurlar kullanılır.
Fabl Türü Kapsamlı Konu Anlatımı yazımız burada sona ermiştir.
Ders Sarayı olarak, öğrencilerimizin sadece akademik anlamda değil, kültürel ve sosyal alanlarda da gelişimleri için bilgi, tecrübe ve fikir paylaşımları yapıyoruz.