Fecr-i Ati Edebiyatı Kapsamlı Konu Anlatımı
Fecr-i Ati Edebiyatı Kapsamlı Konu Anlatımı yazımıza hoş geldiniz.
FECR-İ ATİ EDEBİYATI (1909 – 1912)
- 1901’de Servetifünûn Topluluğunun dağılmasıyla beraber edebiyat dünyasında ara nesil dönemi oluştu. Bu dönem 1901-1909 yılları arasıdır.Ara nesil döneminde birçok sanatçı ortaya çıkmış, farklı sanat anlayışları görülmüştür.
- 1909’da bazı genç sanatçılar, bir edebi topluluk oluşturmak için bir araya geldi. Bu gençler, Fecriati Topluluğu adı altında toplandılar. Sanat görüşlerini bir beyanname ile ortaya koydular.
- Topluluğa ilk olarak Ahmet Haşim “Sinâ-yı Emel” (ideal zirvesi) ismini sunar ancak isim beğenilmez. Daha sonra Faik Ali’nin Fecr-i Ati (geleceğin aydınlığı) ismini topluluğa önerir ve isim kabul edilir.Bunun üzerine Faik Ali başkanlığa seçilmiştir.
- 1909’da Hilal gazetesi matbaasında toplanan genç sanatçılar Fecr-i Ati’yi (Geleceğin Şafağı) kurarlar. Bu gençler arasında Yakup Kadri, Fuat Köprülü, Ahmet Haşim, Aka Gündüz, Ali Canip, Celal Sahir, Refik Halit, Şahabettin Süleyman, Tahsin Nahit gibi isimler de vardır.
- Temsilcileri: Ahmet Haşim, Aka Gündüz, Ali Canip Yöntem, Tahsin Nahit, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, M. Fuat Köprülü, Refik Halit Karay, Müfit Ratip, Faik Ali, Celal Sahir, Faik Ali, Şahabettin Süleyman, Emin Bülent Serdaroğlu, İzzet Melih…
- Şu sanatçılar Fecriati Topluluğu dağıldıktan sonra Milli Edebiyat hareketine katılmıştır: M. Fuat Köprülü, Refik Halit Karay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ali Canip Yöntem, Hamdullah Suphi, Şahabettin Süleyman.
Fecr-i Ati Edebiyatının Genel Özellikleri:
- Servet-i Fünun dergisinde 1910’da bir bildiri yayımlayarak kendilerini kamuoyuna duyuran ve tanıtan bir edebiyat topluluğudur.
- Edebiyatımızda bildiri (beyanname, manifesto) yayımlayan ilk topluluktur, daha sonra Yedi Meşaleciler ve Garipçiler de bildiri yayımlamışlardır.
- Servet-i Fünûn anlayışını biçim be içerik yönünden devam ettirmişlerdir.
- Topluluk üyeleri edebiyatta yenilikler yapma amacını taşımışlardır.Ancak Servet-i Fünûn’u taklit etmekten ileri gidememişlerdir.
- Türk edebiyatına herhangi bir yenilik getirememişlerdir.
- Fecr-i Aticiler “Sanat şahsi ve muhteremdir.” görüşünü savunmuşlardır.
- Servet-i Fünûn edebiyatı gibi Fransız edebiyatını örnek aldılar.
- Serveti Fünûn’a tepki olarak ortaya çıkmışlar, onları yeteri kadar Batı yanlısı olamamakla suçlamışlardır fakat eleştirdikleri Servetifünûn’dan öteye gidememişlerdir.
- Sanatlı, ağdalı, ağır bir dil kullanmışlardır. Arapça, Farsça sözcük ve tamlamalara sıkça yer vermişlerdir.
- Şiirlerinde aruz ölçüsünü kullanmışlardır.
- Serbest Müstezat nazım şeklini geliştirerek kullanmışlardır.
- “Aşk” ve “tabiat”, şiirlerinde işledikleri başlıca temalardır.Aşk teması, romantik ve duygusal özellik taşır. Doğa tasvirleri gerçekten uzaktır.
- Şiirlerinde kişilerin psikolojik sorunlarına yer verdiler.
- Sanatlı söyleyişlere ve imgelere sıkça yer vermişlerdir.
- Düzyazı alanında önemli bir varlık gösteremeyen Fecriati sanatçıları, topluluk dağıldıktan sonra çeşitli alanlarda başarılı örnekler vermişlerdir.
- Topluluk üyeleri şiirde sembolizm, parnasizm ile empresyonizmden; roman ve hikâyede realizm ile natüralizmden etkilenmişlerdir.
- Bu dönem sanatçıları tiyatro türünde fazla eser yazmamışlardır.
- Fecr-i Aticilerin çoğu Milli Edebiyat akımına katılmıştır.
- Sanat anlayışlarında bbütünlük bilinci olmadığı için Fecriati Topluluğu kısa süre içinde dağılmıştır.
Fecr-i Ati Şiirinin Genel Özellikleri
- Aruz ölçüsüyle şiir yazmışlardır.
- Aşk ve doğa konulu şiirler yazmışlardır.
- Serbest Müstezat nazım şeklini geliştirerek kullanmışlardır.
- Arapça ve Farsçanın etkisinde ağır bir dil söz konusudur.
- Sembolizm, Parnasizm ve Empresyonizm akımından etkilenmişlerdir.
- İçeriği ikinci plan attılar, biçime daha fazla önem vermişlerdir.
- Gerçek şiir herkesin kendisine göre yorumlayabileceği şiir olarak görmüşlerdir. Yani şiirin öznel olması gerektiğini savunmuşlardır.
- Sanatlı söyleyişlere ve imgelere sıkça yer vermişlerdir.
- Şiiri sözden ziyade musikiye daha yakın bir tür olarak görmüşlerdir.
- Bu dönem şiirleri “sanat için sanat” anlayışıyla yazılmıştır.
- Fecr-i Ati döneminin en güçlü şairi Ahmet Haşim’dir. vermemiştir
1)Ahmet Haşim (1884-1933)
- Fecriati edebiyatının en büyük temsilcisidir. Fecr-i Ati topluluk dağıldıktan sonra herhangi bir edebi topluluğa katılmamıştır. Sanat anlayışını hep aynı çizgide tutarak sanat yaşamına bağımsız olarak devam etmiştir.
- Erken dönem şiirlerinde Servet-i Fünun’un etkisinde kalmıştır.Servet-i Fünuncuların “Her şey şiirin konusudur” anlayışından etkilenmiştir. “Hayâl-ı Aşkım”, “Kadın Nedir”, “Çiçek Nedir”, “Her Güzellik İçin” şiirleri bu döneme ait şiirlerdir.
- Sembolizm ve Empresyonizm akımlarından etkilenmiştir.
- “Sanat için sanat” anlayışını benimsemiştir,genellikle bireysel konularda şiir yazmıştır.
- Toplumsal konularla ilgili çok az şiiri vardır. Örneğin Peri-yi Hürriyet, Bayrak ve Allah-u Ekber şiirleri toplumsal temalı şiirlerdir.
- Şiirlerinde daha çok serbest müstezat nazım biçimini kullanmıştır.
- Çocukluk anıları, aşk ve tabiat şiirlerinin başlıca temalarıdır.
- Bütün şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır. “Köylü vezni” olarak nitelendirdiği heceyi hiç kullanmamıştır.
- Şiirlerinde anlaşılmak için bir kaygısı yoktur. Dili ağırdır. Arapça, Farsça sözcük ve tamlamalarla yüklü bir dil kullanmıştır.Ancak son dönem şiirlerinde dil biraz daha sadedir.
- Şiirlerinde imgeye ve ahenk unsurlarına önem verir.
- Düz yazı türlerinde de çok başarılıdır. Fıkra, sohbet, gezi türündeki yapıtlarında kendine özgü bir üslubu vardır. Bu yazılarda parlak zekâsını ortaya koyan orijinal buluş ve görüşleri yer alır.
- Türk edebiyatında “akşam şairi” olarak da tanınır.
- Şiirle ilgili görüşlerini “Piyale” adlı şiir kitabının ön sözünde (Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar) açıklamıştır.
- Şiirlerinde “doğa manzaraları, akşam, şafak, gurup, gece, mehtap, güller, yıldızlar, ormanlar” gibi hayal kurmaya uygun yerleri, motifleri ve zaman dilimlerini tercih etmiştir.
- Düz yazılarında dil, şiirlerine göre sadedir. Bazen nükteli ve alaycı bir üslup kullanmıştır.
- Ahmet Haşim “Göl Saatleri” ile büyük bir başarıya imza atmıştır. Bu şiir kitabını tamamen Fecr-i Ati edebiyatının anlayışına uygun olarak yazmıştır.
- Ahmet Haşim asıl şaheserlerine “Piyale”de ulaşmıştır. Bu kitabındaki “Merdiven”, “Bir Fünün Sonunda Arzu”, “Şafak”, “Hazanda Bülbül” ve “Havuz” gibi şiirleri Türk edebiyatının en bilinen şiirlerinden olmuştır.
- “Merdiven”, “O Belde” en önemli şiirleridir
Eserleri
Şiir: Göl Saatleri, Piyale
Gezi: Frankfurt Seyahatnamesi
Deneme-Fıkra: Gurebahane-i Laklakan, Bize Göre
2)Tahsin Nahit(1887 – 1919)
- Galatasaray Spor Kulübü’nün kurucu üyesidir.
- Fecr-i Ati topluluğu şairi ve oyun yazarıdır.
- Bireysel konulu şiirler yazmıştır.
- Topluluk içinde “Ruh-ı Bikayd” adıyla şiir kitabı yayımlayan ilk şair olmuştur.
- Şiirleri sanat gücü bakımından çok güçlü değildir.
- Şiirlerinde Ahmet Haşim etkisindedir.
- “Adalar, Kamer ve Zühre şairi” olarak tanınmıştır.
- Genelde kadın ve aşk temalarını işlemiştir.
- Çalışmalarını daha çok tiyatro alanına yoğunlaştırmıştır. Tiyatroları teknik bakımından zayıftır.
Eserleri:
Şiir: Ruh-ı Bikayd
Tiyatro: Hicranlar, Jön Türk, Firar, Aşkımız, Sanatkârlar, Ben Başka, Talak, Kırık Mahfaza, Osman-ı Sani, Kösem Sultan
3)Emin Bülent Serdaroğlu (1886 – 1942)
- Galatasaray futbol takımının ilk kaptanıdır ve kurucuları arasındadır. Fenerbahçe ile oynanan ilk maçta ilk golü atmıştır.
- Fecriati Döneminde “destansı” yönü ağır basan epik şiirler yazmıştır. Bunlar arasında “Dev Şarkısı”, “Bir Destan Gibi” sayılabilir.
- Hem bireysel hem de toplumsal konularda şiirler yazmıştır.
- Şiirlerinde benzetme ve istiarelere gereğinden çok yer vermiştir
- Balkan Harbi sırasında yazdığı “Kin” adlı şiiriyle Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin ve arkadaşlarının ve Atatürk’ün takdirini kazanmıştır.
- Şiirlerinde Ahmet Haşim’in etkileri de ciddi şekilde hissedilir.
- Victor Hugo’nun “Mavi Gözlü Yunan Çocuğu” adlı şiirine karşı yazmış olduğu “Kin” şiiriyle tanınmıştır.
- Şiirlerini sağlığında kitap hâlinde yayımlayamamıştır.
Eserleri
Şiir: Kin, Hatay’a Selam, Dev Şarkısı
3)Müfit Ratip (1887 – 1920)
- Fecriaticiler arasında tiyatro türünde en başarılı sanatçıdır.
- Fecr-i Ati’de tiyatro bakımından en güçlü sanatçısıdır.
- Eleştirilerini genellikle tiyatro alanında yaptığı için Türkiye’nin ilk tiyatro eleştiricisi sayılabilir.
- Refik Halit ile “Tiryaki Hasan Paşa” ve “Kanije Müdafaası” tiyatro eserlerini yazmıştır.
Eserleri
Oyun: Sayfiyede, Zincir, Bir Buhran, Kadın Pençesi
4)Şahabettin Süleyman (1885 – 1919)
- Fecr-i Âti’nin meşhur olmuş sloganı “Sanat şahsî ve muhteremdir.” cümlesi, ona âittir.
- Fecr-i Ati’nin yetenekli tiyatro yazarlarındandır.
- 1908 yılında yakın arkadaşı Yakup Kadri Karaosmanoğlu ile birlikte “Ümid” isimli bir dergi çıkarmıştır.
- Eserlerinde son derece ağır bir dil kullanmıştır.
- Hikaye türünde de eserler vermiştir. Ancak hikayeleri teknik yönden zayıftır.
- Hikayelerinde yaşadığı devrin aşk ve safahat hayatını romantik bir tarz ile aktarmıştır.
- Edebiyat tarihiyle ilgili eserler de yazmıştır.
- Şahabettin Süleyman’ın muallimlikten alınmasına ve basında uzun münâkaşaların çıkmasına sebep olan “Çıkmaz Sokak”, İstanbul sosyetesinde, kadınlar arasındaki gayri ahlâkî ilişkileri teşhir ettiği için suçlanmıştır. Raif Necdet, Müfid Ratib, Hüseyin Rahmi (Gürpınar) eserin aleyhinde yazdılar. Yakub Kadri, Mehmet Rauf, Ali Naci (Karacan) Şahabettin Süleyman’ı müdafaa ettiler.
Eserleri
Oyun: Fırtına, Aralarında, Karun, Avdet, Aziz Katil, Kül ve Burgu, Çıkmaz Sokak, Yeni İzdivaçlarda
Edebî Tenkid, Biyografi, Edebiyat Tarihi ve Antolojiler: Tarih-i Edebiyât-ı Osmaniye (Osmanlı Edebiyat Tarihi, ), Tenkidat-ı Edebiyye Namık Kemal , Tenkîdât-ı Edebiyye Abdülhak Hâmit Hayatı ve Sanatkâr ,Yeni Osmanlı Tarih-i Edebiyâtı” , Malumatı Edebiyye” (Fuat Köprülü ile,), Resimli Muktatafat I-III
Fikrî Eserleri: Rehber-i Erib Kâmil I-III ,Meşrutiyette Terbiye-i Etfal (Fuad Köprülü,Osmanlılıkta Vâhime-i Mesuliyyet
5)Fazıl Ahmet Aykaç(1884 – 1967)
- Faik Ali (Ozansoy)’nin ayrılmasıyla da grubun reisi olmuştur. Hattâ Faik Ali’nin,toplantılara nâdiren katılması sebebiyle, baştan beri reislik görevini fiilen Fazıl Ahmet yapmıştır.
- Eserlerini sanatlı ve ağır bir dille yazmıştır.
- Edebiyata şiirler başladıktan sonra mizah alanına yöneldi.
- Edebiyatımızdaki önemli mizah yazarlarından biridir.
Eserleri
Mizah: Kırpıntı, Divançe’i Fazıl, Harman Sonu, Şeytan Diyor ki, Tarih Dersi
6)İzzet Melih (Devrim) (1887 – 1966)
- Roman ve öykü yazarıdır.
- Tema olarak genellikle romantik aşkları işlemiştir.
- Eserlerinde sanatlı ve ağır bir dil kullanmıştır.
- “Leyla”, Fransızca bir tiyatro eseridir ve Beyoğlu Tiyatrosu’nda sahnelenmiştir.
Eserleri:
Tiyatro: Leyla
Mensur şiir:Hüzün ve Tebessüm
Hikaye: Her Güzelliğe Aşık
Roman: Tezad, Sermed,
7)Cemil Süleyman (Alyanakoğlu) (1886 – 1940)
- Hikaye ve romanlarıyla tanınmıştır.
- Halit Ziya Uşaklıgil’den etkilenmiştir.
- Hikâyelerinde özellikle halk arasından seçilmiş tiplere yer verir.
- Romanları teknik bakımdan kusurlu olmakla birlikte psikolojik tahlillerde başarılıdır.
- “Timsal-i Aşk” eserinin içinde 14 mensure ve hikâye bulunmaktadır. Fecr-i Âtî Kütüphanesi’nin ilk yayımlanan eseridir. (1910)
- “Ukde” eserinde 8 hikâye vardır.
- “Siyah Gözler” eseri, yazarın en fazla bilinen romanıdır. Tanin’de yayımlanmıştır.. (1912)
Eserleri:
Roman: İnhizam, Siyah Gözler, Kadın Ruhu
Öykü: Timsal-i Aşk, Ukde
Fecr-i Ati Dönemindeki Bağımsız Sanatçılar
Ahmet Rasim (1867-1932)
- Fıkra türünün edebiyatımızdaki ilk önemli ustası olarak kabul edilmektedir.
- Roman, öykü, tarih, coğrafya, gezi, fıkra, anı, dilbilgisi gibi pek çok alanda eserler vermiştir.
- Anı, fıkra ve makalelerinde başarılıdır. Sohbet ve fıkra türündeki yazılarında şehir yaşamını, kendi döneminin yaşantısını bütün ayrıntılarıyla anlatmıştır.
- Ahmet Rasim, hiçbir edebi topluluğa katılmamıştır.
- Hüseyin Rahmi’nin romanlarında yaptığı sokağı edebiyata sokma hareketini, Ahmet Rasim, fıkra ve anılarıyla yapmıştır.
- Hüseyin Rahmi Gürpınar ile “Boşboğaz” isimli bir mizah dergisi çıkarmıştır.
- Ahmet Rasim, İstanbul Türkçesini esas alarak eserlerini yazmıştır.
- Sanatçı, eserlerini sade,anlaşılır ve açık bir dille yazmıştır.
- Ahmet Rasim eserlerinde kısa cümleli, yalın ve açık bir üslup kullanmıştır.
- En önemli özelliği eserlerini sohbet içinde yazması ve okuru daha ilk cümleden esere adapte etmesidir.
- Yaşama hep iyimser bakmış, en acı olayları bile gülümseyerek mizahi bir üslupla anlatmıştır.
- Başarılı bir gözlemcidir. Gözlemlerini bir ressam gibi tasvir etmiştir.
- “Cep romanları” adıyla yayımlanan romanları teknik açıdan pek başarılı değildir.Yazdığı bu romanlarda Namık Kemal’den etkilenmiştir.
- Aynı zamanda altmış kadar bestesi vardır. Zekai Dede’den müzik dersleri almıştır.
- Edebiyattaki Batılılaşmaya karşı çıkmış, Servet-i Fününcuları eleştirmiştir.
- “Şehir Mektupları”nda II. Abdülhamit Döneminin İstanbul’unu büyük bir gözlem gücüyle anlatmıştır.
Eserleri
Fıkra: Eşkâl-i Zaman, Muharrir Bu Ya, Şehir Mektupları, Gülüp Ağladıklarım, Cidd ü Mizah
Anı: Falaka, Gecelerim, Fuhş-i Atik, Muharrir-Şair-Edip
Gezi: Romanya Mektupları
Monografi: İlk Büyük Muharrirlerden Şinasi
Tarih: Resimli ve Haritalı Osmanlı Tarihi
Öykü: Güzel Eleni, Meyl-i Dil, Ülfet, İki Günahkâr
Roman: İlk Sevgi, Askeroğlu, Tecrübesiz Aşk
Sohbet: Ramazan Sohbetleri
Fecr-i Ati Edebiyatı Kapsamlı Konu Anlatımı yazımıza hoş geldiniz.