İklim Elemanları – Sıcaklık Konu Anlatımı
Ders Sarayının sizler için hazırlamış olduğu İklim Elemanları – Sıcaklık Konu Anlatımı yazımıza hoş geldiniz. İklim Elemanları – Sıcaklık Konu Anlatımı yazımızda İklim Elemanları içerisinde önemli bir faktör olan sıcaklık konusunu ele alacağız.
Yazımıza başlamadan önce İklim Elemanları – Sıcaklık konusunu tamamlayıcı nitelikte olan Doğa ve İnsan Kapsamlı Konu Anlatımı ve son konu anlatımı yazımız Yerleşme ve Yerleşmenin Gelişimi Konu Anlatımı yazılarını da mutlaka okumanızı tavsiye ederiz. Keyifli okumalar. Haydi başlayalım.
İklim Elemanları – Sıcaklık
Detaylı Konu Anlatımı
Kısa sürede ve dar bir alanda hava durumunu, uzun sürede ve oldukça geniş bir bölgede iklimi oluşturan atmosfer koşullarına iklim elemanları denir.
İklim elemanlarının en önemlisi olan sıcaklık, diğer iklim elemanlarını temelden etkilemektedir. Coğrafi koşulları ve yaşam etkinliklerini en yakından kontrol eden iklim öğesidir. İklim Elemanları – Sıcaklık konusundan bahsederken bir takım terimleri bilmekte fayda vardır. Bunlar:
ISI: Cisimlerde var olan potansiyel enerjidir. Cisimlerdeki molekül hareketini veya titreşimini sağlayan bu ısı enerjisi, doğrudan hissedilip ölçülmez. Isı enerjisi kalorimetre kabı ile ölçülür ve ısının birimi de kaloridir. Cismin ısısı arttığında moleküllerin hareketi veya titreşimi de artmaktadır.
SICAKLIK: Sıcaklık cisimlerdeki potansiyel enerjinin ortaya çıkması (kinetik enerjiye dönüşmesi) durumudur. Termometre ile ölçülür. °C (Celsius), °F (Fahrenheit), °K (Kelvin) gibi teknik ölçü birimleri ile ifade edilir.
ÖZISI (ÖZGÜL ISI): bir maddenin 1 gramının sıcaklığını 1 °C arttırmak için o maddeye verilmesi gereken enerji miktarıdır. Örneğin 1 gr taşın sıcaklığını 1 °C artırmak için 0.5 cal, gram suyun sıcaklığını 1 °C artırmak için 1 cal enerjiye ihtiyaç duyulur. Su, taşa göre ısınmak için daha fazla enerjiye ve süreye ihtiyaç duyar. Bu da aynı süre içinde suların (örneğin denizlerin) taşlara göre (örneğin karalar) hem geç ısınmasına hem de daha az ısınmasına neden olur. Temelde bu farklılıklar her iki maddenin molekül yapılarının farklılığından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla, karalar denizlere göre çabuk ısınan, çabuk soğuyan, çok ısınan çok soğuyan ortamlardır.
HİSSEDİLEN SICAKLIK: Termometrenin ölçtüğü aktüel fiziksek hava sıcaklığından farklı olarak, insan vücudunun hissettiği, algıladığı sıcaklıktır. Bu sıcaklık, iklimsel çevre, giysilerin ısı direnci, vücut yapısı ve kişisel durumdan olduğu kadar, termometre sıcaklığı, nispi nem, rüzgâr ve radyasyon gibi dört meteorolojik faktörden etkilendiği için sübjektif bir kavramdır. Dolayısı ile sıcaklığı algılama ve hissetme kişiden kişiye değişiklik gösterir.
Yeryüzünün Sıcaklık Kaynakları;
- Güneş’ten gelen enerji,
- Mağmadan gelen sıcaklık (jeotermal ısı),
- Güneş dışındaki gök cisimlerinden gelen enerjidir.
Yeryüzü ve atmosfer sıcaklığının ana kaynağı Güneş’tir. Atmosferin üst sınırında 1 cm2’ye 1 dakikada gelen enerji miktarına solar konstant (Güneş sabitesi) denir. Solar konstant ortalama olarak 2,00 cal/cm2/dakikadır. Ancak Güneş’ten gelen enerjinin tamamı yeryüzüne ulaşamaz.
Güneş’ten gelen enerji miktarı % 100 kabul edilirse;
- % 25’i bulutlar ve atmosfer etkisi ile uzaya doğru yansır (refleksiyon).
- % 25’i dağılmaya (difüzyon) uğrar.
- % 15’i atmosfer tarafından emilir (absorbe edilir).
- % 8’i yere çarparak geri yansır (albedo).
- % 27’si doğrudan yere ulaşır ve yeri ısıtır.
Yeryüzünde Sıcaklığın Dağılımını Etkileyen Faktörler
Güneş
Yeryüzünün en önemli sıcaklık kaynağı Güneş’tir. Güneş’ten gelen enerji miktarı değişmektedir. Güneş lekelerindeki büyüme ve küçülmeler, güneş patlamaları vb. sebeplerle güneşten her zaman aynı enerji gelmez. Bu durum sıcaklık üzerinde etki yapar.
Atmosfer
Güneş’ten gelen enerjinin tamamı yeryüzüne ulaşamaz. Çünkü atmosfer içindeki gazlar; Güneş ışınlarının yansımasına, dağılmasına ve emilmesine neden olur. Güneş’ten gelen enerjinin yaklaşık %51’lik kısmı yeryüzünü ısıtır (yeri ısıtan enerjinin tamamı %27, atmosferde dağılan enerjinin %16’sı ve %8 albedo).
Güneş Işınlarının Yere Düşme Açısı
Yeryüzünde sıcaklığın dağılışını etkileyen en önemli faktördür. Güneş ışınları bir yere ne kadar fazla açıyla gelirse, o yerin sıcaklık o kadar yüksek, ne kadar az açıyla gelirse, sıcaklık o kadar düşük olur. Güneş ışınları dik açıyla geldiğinde daha dar bir alanı ısıtır ve aydınlatır. Açı küçüldükçe ışınların yayılma alanı genişler ve birim alana düşen enerji azalır.
Güneş ışınlarının geliş acısı küçüldükçe ışınların atmosferde aldığı yol uzar, atmosferdeki tutulma oranı (enerji kaybı) artar. Yere ulaşan enerji azalır.
İklim Elemanları: Sıcaklık üzerinde etkili olan en önemli faktör; Güneş ışınlarının geliş açısı, bazı koşullara bağlı olarak değişir. Bunlar:
Dünya’nın Şekli (Enlem Etkisi)
Dünya’nın küresel şekli, yeryüzünün her noktasının aynı miktarda enerji almasına engel olur. Ekvator’dan kutuplara doğru, Güneş ışınlarının yere düşme açısı azalır. Ekvator ve çevresi Güneş ışınlarını dik ve dike yakın açılarla alırken, kutuplar daha eğik açılarla alır. Böylece sıcaklık, Ekvator’dan kutuplara doğru azalır. Buna enlem etkisi denir. Enlem etkisi, matematik konumu ifade eder.
Dünya’nın Günlük Hareketi
Dünya kendi ekseni etrafında dönerken, Güneş ışınları sabah ve akşam saatlerinde eğik açılarla gelir ancak, öğle vaktinde(öğle, yerel saate göre 12.00’da) gün içerisinde gelebileceği en fazla açıyla gelir. Böylece sabah, öğle ve akşam saatlerinde farklı sıcaklık değerleri oluşur.
UYARI: İçerisinde en yüksek sıcaklık Güneş ışınlarının en fazla açıyla geldiği zaman gerçekleşmez. Günün en yüksek sıcaklık değerleri öğleden sonra (yerel saate göre 12.00 ile 14.00 arası) yaşanır. Bu durumun nedeni enerji birikimi ve biriken enerjinin kendini hissettirmesidir. Akşama doğru Güneş’ten gelen enerji, kaybedilen enerjiden daha az olduğundan sıcaklık azalmaya başlar. Güneş battıktan sonra Güneş’ten enerji gelmediği için sıcaklık hızla düşmeye devam eder. Gece boyunca Güneş’ten enerji gelmediğinden, yeryüzünde enerji kaybı devam eder. Bu yüzden, gün içerisinde en düşük sıcaklıklar, saat 06.00’ da değil de Güneş’in doğduğu anda kaydedilir. (Tan vakti).
NOT: Günlük sıcaklık farkını artıran en önemli faktör nemdir. Bu nedenle nem oranının az olduğu karasal yerlerde, günlük sıcaklık farkı fazladır. Örneğin; çöller gündüzleri aşırı soğukken, geceleri ise soğuk olmaktadırlar.
Dünya’nın Yıllık Hareketi ve Eksen Eğikliği (Mevsim Etkisi)
Dünya’nın yıllık hareketi ve eksen eğikliğine bağlı olarak bir merkeze Güneş ışınlarının geliş açısı yıl içinde değişir. Bu durum mevsimlerin oluşumuna ve yıllık sıcaklık farklarının ortaya çıkmasına neden olur. Dünya’nın yıllık hareketi sırasında, Güneş’e göre konumu değişirken yeryüzüne Güneş ışınlarının düşme açıları da değişir, yaz mevsiminde Güneş’ten alınan enerji yeryüzünü daha çok ısıtır.
Güneş ışınları 21 Mart ve 23 Eylül’de Ekvatora dik gelir. 23°27′ kuzeyde bulunan Yengeç Dönencesine 21 Haziran’da, 23°27′ güneydeki Oğlak Dönencesine 21 Aralık’ta dik gelir. Bunun sonucunda yarım kürelere güneş ışınları farklı açılarla düşer ve farklı mevsimlerin görülmesine ve farklı ısınmasına neden olur.
NOT: Güneş ışınlarının dik açı ile geldiği ay değil de bir sonraki ay daha sıcak olur. Bu durumun nedeni ısı birikimidir. Kuzey Yarımküre’de karalarda ısı birikiminin en fazla olduğu ay Temmuz iken, denizlerde Ağustos’tur. Isı kaybının en fazla olduğu ay karalarda Ocak, denizlerde ise Şubat’tır. Güney Yarımküre’deki karalarda ise ısı birikiminin en fazla olduğu ay Ocak iken denizlerde Şubat’tır. Isı kaybının en fazla olduğu dönemler ise karalarda Temmuz denizlerde ise Ağustos’tur.
Yer Şekilleri (Bakı ve Eğim)
Dağların, Güneş’e dönük yamaçlarına bakı yamacı denir. Bakının sıcaklık üzerinde önemli bir etkisi vardır. Dağların Güneş’e dönük yamaçları, Güneş ışınlarını daha fazla açıyla ve direk olarak alır. Dolayısıyla, Güneş’e dönük olmayan yamaca göre daha çabuk ve daha çok ısınırlar.
UYARI: Bakı yamacı KYK’de dönenceler dışında her zaman kuzey iken, GYK’de dönenceler dışında ise her zaman güneydir. Dönenceler arasında ise bakı yönü yıl içerisinde değişir.
Eğimin fazla olduğu yerler Güneş ışınlarını daha dik alırken eğimin az olduğu yerler Güneş ışınlarını daha eğik alır. Böylelikle eğimin fazla olduğu yerler öğlen saatlerinde fazla ısınırken, eğimin az olduğu yerler daha az ısınır.
Yükselti
Troposfer’de yerden yükseldikçe, her 200 metrede sıcaklık 1°C azalır. Bu durum genel bir kaide olsa da aslında yaz aylarında 0.6o, kış aylarında 0.4o, bahar aylarında ise 0.5o sıcaklık değişimi görülür.
Sıcaklığın, Dünya üzerinde Ekvator’dan kutuplara doğru düzenli bir şekilde azalmasını engelleyen en önemli faktörlerden biri yükseltidir. Aynı enlem üzerinde bulunan yerlerden, yükseltisi fazla olanın yerde sıcaklığı daha düşüktür. (Örneğin, Ege’nin yıl boyunca Doğu Anadolu’dan daha sıcak olması gibi).
- Yükselti – sıcaklık ilişkisine aşağıdaki özellikler örnek olarak verilebilir:
- Ekvator’da kalıcı karlara rastlanması,
- Yükselen havanın yağış bırakması,
- And Dağları’nın Aşağı Amazon’a göre daha fazla nüfuslanması,
- Karın, dağların yüksek kesimlerine ovalardan önce yağması,
- Dağların üzerinde kalıcı karların (toktağan) oluşması,
- Bir yamaç boyunca yükseldikçe bitki örtüsünün (geniş, karma ve iğne yapraklılar şeklinde) kuşaklar oluşturması,
- Türkiye’de sıcaklığın batıdan doğuya doğru gidildikçe azalması,
- İlk kar yağışlarının Doğu Anadolu Bölgesi’nde oluşması ve uzun süre yerde kalması,
- Türkiye’de tarım ürünlerinin hasadının doğuya gidildikçe gecikmesi,
- Türkiye’de buzul etkisinin görülmesi, Van’ın yıllık sıcaklık ortalamalarının İzmir’den düşük olması,
Gerçek Sıcaklık: Bir merkezde ölçülen sıcaklık değerine denir. Bu sıcaklık değerinde yükseltinin de etkisi vardır.
İndirgenmiş Sıcaklık: Yeryüzünde sıcaklığın enleme bağlı dağılışını gösteren haritalar çizilirken yükseltinin sıcaklık üzerindeki etkisini ortadan kaldırmak için indirgenmiş sıcaklık değerleri kullanılır. Bir yerin yükseltisinin sıfır metre olduğu (0 m) kabul edilerek hesaplanan sıcaklığına indirgenmiş sıcaklık denir. Deniz seviyesinde (0 m’de) ölçülen sıcaklık hem gerçek sıcaklık hem de indirgenmiş sıcaklıktır.
Atmosferdeki Nem Miktarı
Atmosfer içerisindeki su buharına nem denir. Nem bir yerin aşırı ısınmasını ve aşırı soğumasını önler. Nemin fazla olduğu yerde hava geç ısınır ve geç soğur. Günlük ve yıllık sıcaklık farkı az olur.
NOT: Güneş ışınlarını büyük açılarla aldığı halde, Ekvator çevresi Dünya’nın en sıcak yeri değildir. Bunun nedeni Ekvator’da nem oranının fazla olmasıdır. Dünya’nın en sıcak yerleri ise karaların iç kesimlerinde yer alan dönence çevreleridir. Nedeni ise; bu alanların nem miktarınca fakir olan çöller olmasıdır.
Atmosferi geçerek yeryüzüne gelen Güneş ışınları yeryüzünün taşlarını, topraklarını ve canlılarını ısıtır. Bu cisimler gündüz Güneş’ten aldıkları enerjiyi gece boyunca atmosfere geri vererek soğurlar yani enerji kaybederler. Yeryüzünün geceleri enerji kaybederek soğumasına ışıma (yer radyasyonu) denir. Kış mevsiminde havanın bulutlu olduğu gecelerde, yerden ışıyan enerjinin, bulutlara çarparak atmosferde kalmasından dolayı enerji kaybı azdır. Bu nedenle havanın bulutlu olduğu günlerde sıcaklık değerleri fazla düşmez. Bulutsuz gecelerde, yerden ışıyan enerjiyi tutabilecek kadar yeterli nem olmadığından, sıcaklık değerleri oldukça düşer.
Kara ve Denizlerin Dağılışı
Farklı ısınma özelliklerine sahip olan denizler ve karalar farklı sürelerde ısınıp soğurlar. Denizler geç ısınıp, sahip olduğu sıcaklığı da geç kaybederken karalar çabuk ısınıp çabuk soğurlar. Karasallığa bağlı olarak Sibirya, Orta Asya, çöller gibi yerler yıllık sıcaklık farkının fazla olduğu yerlerdir. Ekvator, Muson Asyası, Batı Avrupa gibi yerlerde ise sıcaklıklar daha dengelidir.
Karalar ve denizlerin farklı ısınmasının ve soğumasının nedenleri şunlardır;
- Karaların özgül ısısının denizlere göre düşük olması (daha hızlı ısınıp daha hızlı soğurlar),
- Karaların sabit, denizlerin hareketli ortamlar olması (böylelikle ısı dağıtılabilir),
- Karaların mat, denizlerin saydam ortamlar olması (denizler ışığı yansıtır),
- Kara ve denizler üzerinde nem miktarının farklı olması.
BİLGİ: Kuzey yarım kürede karalar güney yarım küreye göre daha fazla yer kapladığı için kuzey yarım kürenin sıcaklık ortalaması daha yüksektir. Bu durum karaların aşırı ısınması ile açıklanabilir.
Okyanus Akıntıları
Ekvator’da ısınan su kütleleri ile kutuplarda soğuyan su kütlelerinin yer değiştirmesine okyanus akıntısı adı verilir. İklim elemanları: sıcaklık üzerinde önemli bir role sahiptirler.
Oluşumları üzerinde şu nedenler etkilidir:
Sürekli rüzgarlar: Okyanus ve denizlerdeki akıntıların en önemli nedeni, sürekli rüzgârlardır. Rüzgârların süresi ve şiddeti, akıntıların etkili olma süresi ve alanını etkiler.
Yoğunluk farkı: Yoğunluğu fazla olan soğuk sular, alttan sıcak su alanlarına doğru, yoğunluğu az olan sıcak sular, üstten soğuk su alanlarına doğru akarlar.
Yoğun olan tuzlu sular, alttan tatlı su bölgelerine doğru, yoğunluğu az olan tatlı sular ise üstten tuzlu su bölgelerine doğru akarlar.
Seviye farkı: Beslenme kaynakları fazla olan denizlerin seviyeleri, beslenme kaynakları az olan denizlere göre fazladır. Örneğin, İstanbul ve Çanakkale boğazındaki akıntılar gibi.
Gel – git olayı: Deniz ve okyanuslardaki akıntıların oluşum sebeplerinden birisi de, gel – git olayıdır. Gel – git’in etkili olduğu kıyılarda şiddetli akıntılar, buna bağlı olarak aşınım ve birikim şekilleri oluşur.
Sıcak su akıntıları etkili oldukları yerlerde sıcaklığı artırmakta ve nemli-yağışlı bir etkiye neden olmaktadırlar. Örneğin; Batı Avrupa’nın Orta Avrupa’dan daha sıcak ve nemli olmasının temel nedeni etkili olan Gulf Stream sıcak su akıntısıdır.
Soğuk su akıntıları ise etkili oldukları yerlerde sıcaklığı düşürüp, nem ve yağışı azaltmaktadır. Hatta soğuk su akıntıları çöl oluşumlarına neden olmaktadır. Örneğin; Benguela soğuk su akıntısı Afrika’nın güney batı kıyılarında Kalahari ve Namib çölleri bu şekilde oluşmuşlardır.
BİLGİ: Su akıntıları denizlerde besin ve oksijen taşırlar. Akıntıların beraberinde getirdiği planktonlar, beslenme potansiyelini dolayısı ile balık çeşitliliğini artırmaktadır. Ayrıca bu balıklarla geçinen deniz kuşlarının türü ve sayısı da çevre adalarda artmıştır. Norveç, Rusya, Çin, Şili, Peru, ABD, Kanada, İngiltere ve Japonya gibi ülkelerin büyük balıkçılık ülkeleri olmasının temel nedeni bu durumdur.
Rüzgarlar
Rüzgârlar geldikleri bölgelerin sıcaklık, nem vb. özelliklerini, estikleri bölgelere taşırlar. Ekvator ve çevresinden kaynağını alan rüzgârlar, geçtikleri yerlerin sıcaklığını arttırırken, kutuplar ve çevresinden kaynağını alan rüzgârlar, geçtikleri yerlerin sıcaklık değerlerini düşürürler. Bu durumda Kuzey Yarım Küre’de güneyden esen rüzgârlar; Güney Yarım Küre’de ise kuzeyden esen rüzgârlar sıcaklık değerlerini arttırırlar. Buna karşın Kuzey Yarım Küre’de kuzeyden esen rüzgârlar; Güney Yarım Küre’de güneyden esen rüzgârlar sıcaklığı düşürür.
Ayrıca yaz mevsiminde denizlerden karalara doğru esen rüzgarlar serinletici etki yaparken, kış mevsiminde denizden karaya doğru esen rüzgarlar ılıtıcı bir etki yaparlar.
Diğer Faktörler
Güneşlenme Süresi
Güneşi daha fazla gören yani gün içerisinde güneşten daha fazla enerji alan yerlerin sıcaklığı daha az güneşlenen yerlere göre yüksektir. Güneşlenme süresi gündüz süresinin uzunluğuna bağlıdır. Gündüz süresi uzun olan yerlerde sıcaklık ortalaması da yüksektir. Örneğin; Türkiye’de Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde gündüz süresinin fazla olmasına bağlı olarak güneşlenme süreside fazladır.
Güneşlenme süresini havanın nem-bulut durumu da etkiler. Bulutlu gün sayısının fazla olduğu yerlerde güneşlenme süresi azdır. Örneğin; Doğu Karadeniz aynı enlemler üzerinde yer aldığı Orta Karadenize göre daha bulutludur. Yani güneşlenme süresi ve sıcaklığı daha azdır.
Bitki Örtüsü
Bitki örtüsü sıcaklığın üzerinde etkisi az olan bir faktördür. Gür bitki örtüsü, nem kaynağı olduğundan, ve güneş ışınlarının zemine ulaşmasını engellediğinden gündüz yer yüzünün daha az ısınmasına neden olur. Geceleri toprağın ışıma yoluyla enerji kaybını azaltarak da çok fazla soğumasını engeller. Böylece bitki örtüsünün gür olduğu bölgelerde günlük sıcaklık farkı daha az olur. Bitki örtüsünün cılız olduğu yerler ise aşırı ısınıp aşırı soğurlar.
Toprak, Kaya Türü ve Kar Örtüsü
- Kumlu topraklar aşırı ısınıp aşırı soğurlar. Çünkü kumlu toprak taneli malzemedir.
- Nemli toprak, kuru toprağa göre geç ısınıp geç soğur.
- Koyu ve mat renkli taşlar çabuk, açık ve parlak renkli taşlar ise geç ısınır.
- Kar örtüsü beyaz renkli olduğu için ışığı yansıtır ve ısınmayı önler.
GERÇEK SICAKLIK KUŞAKLARI
Yeryüzünde sıcaklığın dağılışını sadece Güneş ışınlarının düşme açısı etkilemez. Dünya’nın şekli, sıcak ve soğuk su akıntıları, kara ve denizlerin dağılışı ile genel hava dolaşımı da sıcaklığın dağılışı üzerinde etkilidir. Bu durum matematik iklim kuşaklarından farklı olarak sıcaklık kuşaklarını ortaya çıkarır. Ancak sıcaklık kuşaklarının sınırları matematik iklim kuşaklarında olduğu gibi her iki yarım kürede aynı değildir. Örneğin soğuk kuşak Kuzey yarım kürede daha az alan kaplarken Güney yarım kürede daha geniş alana sahiptir.
Sıcaklığın Yeryüzündeki Dağılışı
Dünya üzerinde sıcaklığın dağılışı izoterm haritaları ile gösterilir. Aynı sıcaklık değerlerine sahip noktaların birleştirilmesiyle elde edilen eğrilere izoterm (eş sıcaklık) eğrileri denir. Yeryüzünde sıcaklığın dağılışını izoterm çizgileriyle gösteren haritalara izoterm haritaları denir. İzoterm haritaları gerçek izoterm haritaları ve indirgenmiş izoterm haritaları olmak üzere ikiye ayrılır.
Gerçek İzoterm Haritaları: Gerçek sıcaklık değerlerine göre oluşturulan haritalardır. Gerçek izoterm haritalarındaki sıcaklık dağılışı üzerinde enlemle birlikte yükselti, yer şekilleri ve nem özellikleri de etkili olmaktadır.
İndirgenmiş İzoterm Haritaları: Enlem, kara ve deniz dağılışı gibi sıcaklık dağılışında etkili olan faktörlerin etkisini daha net ortaya koyabilmek için, deniz seviyesindeki sıcaklık değerlerine göre çizilen haritalardır. Yani bu tip haritalarda her yer deniz seviyesinde (0 metre) kabul edilir.
BİLGİ: Bütün meridyenlerin en sıcak noktalarını birleştiren izoterm eğrisine Termik Ekvator denir. Böylece, Dünya’nın en sıcak çizgisi olarak belirmiştir.
Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı
- Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe sıcaklık genellikle azalır (enlem etkisi).
- En yüksek sıcaklıklar Kuzey yarım kürede Yengeç Dönencesi civarındaki karalar üzerinde görülür (karasallık ve basınç faktörü).
- En düşük sıcaklıklar, kutup bölgelerinde ve özellikle kutuplara yakın karaların iç kesimlerindedir (enlem, karasallık ve yükselti).
- Kuzey kutup noktası güney kutup noktasına göre daha sıcaktır. Bunun nedeni; kuzey kutup noktasının denizlerden, güney kutup noktasının ise karalardan oluşmasıdır.
- Alçak enlemlerde karalar denizlerden, yüksek enlemlerde ise denizler karalardan daha sıcaktır. Bu durumun nedeni karaların alçak enlemlerde denizlerden daha çok ısınması, yüksek enlemlerde ise daha çok enerji kaybetmesidir.
- Kara etkisi egemen olduğundan 45o enlemine kadar Kuzey yarım küre, Güney yarım küreden sıcaktır. 45o enleminden sonra ise deniz etkisi egemen olduğundan Güney yarım küre, Kuzey yarım küreden sıcaktır.
- Genellikle Kuzey yarım kürede sıcaklık değerleri Güney yarım küreden daha yüksektir. Bu durumun nedeni Kuzey yarım kürede karaların, Güney yarım kürede ise deniz ve okyanusların daha fazla yer kaplamasıdır. Güney yarım kürede izoterm eğrilerinin daha az sapmaya uğraması da bu durumla ilgilidir.
- İzoterm eğrileri her iki yarım kürede paralel çizgilerine uyum göstermemektedir.
- Güney Yarım Küre’de izoterm eğrileri daha düz uzanırken, Kuzey Yarım Küre’de daha fazla kıvrım yapar. Bunun nedeni Kuzey yarım kürede karaların geniş yer kaplarken güney yarım kürede ise okyanusların geniş yer kaplamasıdır.
- Okyanus akıntıları izotermlerin sapmalarına neden olur. Örneğin; 50o ve 70o kuzey enlemleri arasında yer alan karaların batı kıyıları, doğu kıyılarından daha sıcaktır. Bunun nedeni; batı kıyılarından geçen Gulf Stream sıcak su akıntısıdır.
Ocak Ayı Ortalama Sıcaklık Dağılışı
- Yaz mevsiminin yaşanmasına bağlı olarak en yüksek sıcaklıklar Güney yarım kürede Oğlak Dönencesi civarında görülür (dünyanın yıllık hareketi, karasallık, basınç).
- Kuzey yarım kürede 25 °C’den daha yüksek sıcaklık değerlerine rastlanmaz.
- Sibirya, Grönland Adası ve Kanada’nın kuzeyi ocak ayında dünyanın en soğuk yerleri durumundadır.
- 0 °C ve 10 °C eğrileri Kuzey yarım kürede Atlas Okyanusu ve Büyük Okyanus üzerinde kuzeye, Asya ve Kuzey Amerika üzerinde ise güneye doğru sapmaktadır (okyanus akıntıları).
- Batı Avrupa’da izotermlerin kuzeye yönelmelerinin nedeni Gulf Stream sıcak su akıntısıdır.
- Denizler ve okyanuslar Güney yarım kürede daha fazla yer kapladığı için 0 °C ve 10 °C eğrileri Kuzey yarım küreye göre daha düzgün bir uzanış gösterir.
- Güney yarım kürede en soğuk yerler Antarktika civarında görülmektedir (enlem ve karasallık).
- Kuzey yarım kürede en soğuk yerler kutup noktası değil de Sibirya, Kanada ve Grönlandın kuzey kesimleridir (karasallık ve yükselti).
Temmuz Ayı Ortalama Sıcaklık Dağılışı
- Temmuz ayında, Kuzey Yarım Küre’de yaz, Güney Yarım Küre’de kış mevsimi yaşanmaktadır.
- Termik Ekvator, tamamıyla Kuzey Yarım Küre’de yer alır.
- En yüksek sıcaklıklar Kuzey Yarım Küre’de Yengeç dönencesi çevresindeki çöllerde görülür. (Büyük Sahra, Arabistan Yarımadası gibi)
- En düşük sıcaklıklar Güney Yarım Küre’de görülür. (Antarktika’da)
- Kuzey Yarım Küre’de izoterm eğrileri karalar üzerinde kuzeye doğru, denizler üzerinde ise güneye doğru kıvrımlar yapmıştır. (Güney Yarım Küre’de tersi)
- Kuzey Yarım Küre’de karalar denizlerden sıcaktır.
- Güney Yarım Küre’de denizler karalardan sıcaktır.
Ders Sarayının sizler için hazırlamış olduğu İklim Elemanları – Sıcaklık Konu Anlatımı yazımıza hoş geldiniz. İklim Elemanları – Sıcaklık Konu Anlatımı yazımızda İklim Elemanları içerisinde önemli bir faktör olan sıcaklık konusunu ele aldık.
Sitemizde yer alan Coğrafya ile ilgili diğer konu anlatımı yazılarımıza buradan ulaşabilir, diğer tüm derslerle ilgili içeriklere ise buradan göz atabilirsiniz. İklim Elemanları – Sıcaklık konusu ile ilgili MEB – EBA üzerinden araştırma yapmak için tıklayınız.
Sosyal medya hesaplarımızı ve mail adresimizi kullanarak bizi her platformda takip edebilir, bize görüşlerinizi, soru – sorun ve önerilerinizi iletebilirsiniz.
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere. İyi çalışmalar. 😎
Yasal Uyarı: Yayınlanan içeriğin ve diğer içeriklerin bütün fikri ve mülki hakları https://www.derssarayi.com/ ” a aittir. Kaynak gösterilse dahi içeriğin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan yazının bir bölümü, alıntılanan yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.