Proteinler Canlıların Yapısındaki Temel Bileşenler-4
Ders Sarayının sizler için hazırlamış olduğu TYT Biyoloji – Proteinler Canlıların Yapısındaki Temel Bileşenler-4 Konu Anlatımına hoş geldiniz. Bu yazımızda TYT sınavında Biyoloji dersinin temel konularından olan TYT Biyoloji – Proteinler Canlıların Yapısındaki Temel Bileşenler 4 konusunu örnekler, gerekli uyarılar ve yardımcı resimlerle anlatıp, konuyu daha iyi kavramanızı sağlamak istiyoruz.
Bu yazı Canlıların Yapısındaki Temel Bileşenler konusunun 4. yazısı olduğundan bu konu anlatımından önce Canlıların Yapısındaki Temel Bileşenler – 1 Konu Anlatımı yazısını, ardından Karbonhidratlar – Canlıların Yapısındaki Temel Bileşenler – 2 Konu Anlatımını, daha sonra Lipitler – Canlıların Yapısındaki Temel Bileşenler –3 Konu Anlatımını mutlaka okuyup, sonra bu konu anlatımını okumanız konuyu bütün olarak kavramanız açısından çok daha faydalı olacaktır.
Lipitler (Yağlar) Canlıların Yapısında Bulunan Temel Bileşenler (3) konusu için kazanımlar şöyledir: Kazanımlar için tıklayınız.
9.1.2.1. Canlıların yapısını oluşturan organik ve inorganik bileşikleri açıklar.
a.Su, mineraller, asitler, bazlar ve tuzların canlılar için önemi belirtilir.
b. Kalsiyum, potasyum, demir, iyot, flor, magnezyum, sodyum, fosfor, klor, kükürt, çinko minerallerinin canlılar için önemi vurgulanır.
c. Karbonhidratların, lipitlerin, proteinlerin, nükleik asitlerin, enzimlerin yapısı, görevi ve canlılar içinönemi belirtilir
Bir önceki konumuz Lipitler Yapısında Bulunan Temel Bileşenler 3 için tıklayınız.
Proteinler Canlıların Yapısındaki Temel Bileşenler-4
Proteinlerin Genel Özellikleri
- Proteinler, canlıların yapısında en fazla bulunan organik moleküllerdir.
- Bütün proteinlerde karbon (C), oksijen (O), hidrojen (H), azot (N), bazılarında ise fosfor (P) ve kükürt (S) bulunur.
- Proteinleri oluşturan yapı taşları amino asitlerdir.
- Proteinler ribozomlar adı verilen organellerde sentezlenir.
- Bir amino asidin yapısında, merkezdeki karbon atomuna bağlı; bir hidrojen atomu, bir amino grubu, bir karboksil grubu ve “R” ile sembolize edilen değişken (radikal) grup vardır.
- Canlılarda bulunan 22 (20) farklı amino asidin değişken grupları birbirinden farklıdır. (Daha önce 20 olarak biliniyordu. Bu bilgi artık 22 şeklinde güncellendi.)
- Proteinler bu amino asitlerin çeşitli kombinasyonlarla birleşmesinden oluşur.
- Her proteinin kendine ait özelliği bu kombinasyonlardan kaynaklanmaktadır.
- Protein molekülü yüzlerce hatta binlerce amino asit içermektedir.
- Amino asitlerin sayı ve sırası protein çeşitliliğini oluşturur.
- Amino asitlerin proteinlere katılma sırasını organizmanın genleri belirler.
- Aminoasitler sindirilmezler.
- Aminoasitler hem asit hem baz kökü taşıdıkları için amfoter moleküllerdir.
- İnsan vücudunda üretilemeyenler dışarıdan besinlerle alınmak zorundadır. Bunlara temel (zorunlu=esansiyel) amino asitler denir.8 tane temel amino asit vardır.
- Bir amino asidin karboksil grubu diğer amino asidin amino grubu ile etkileşime girer.
- Dehidrasyon tepkimesi ile bir molekül su açığa çıkarak peptit bağı kurulur ve dipeptit oluşur.
- Yüzlerce amino asidin birleşmesiyle oluşan zincirler polipeptit olarak adlandırılır. Proteinler genellikle birden fazla polipeptit zinciri içerir.
- Polipeptit sentezi DNA şifresine göre ribozomlarda gerçekleşir.
- Amino asitlerin farklı sayı, çeşit ve sırada kombinasyonlar oluşturması sonucu milyonlarca farklı polipeptit sentezlenebilir.
- Yüksek ve düşük sıcaklık, kuvvetli asit ve bazlar, yoğun tuz, yüksek basınç, radyasyon gibi etkenler proteinlerin yapısını bozar. Bu olay denatürasyon olarak adlandırılır.
- Denatüre olmuş bir protein biyolojik özelliklerini kaybeder ancak besin değerini kaybetmez. Örneğin yumurta pişirildiğinde yüksek sıcaklık sonucu içerdiği proteinler denatüre olur ve bunun geri dönüşü yoktur.
- Denatürasyon da amino asitler arasındaki peptit bağları korunur, proteinin üç boyutlu yapısı bozulur ve fonksiyon gerçekleştiremez hâle gelir.
Denatüre olmuş bazı proteinler eski hâline dönebilir. Buna renatürasyon denir.
Proteinlerin Görevleri
- Hücre zarının yapısına katılır.
- Bütün enzimlerin yapısına katılır.
- Bileşik enzimlerin apoenzim kısmını oluşturur.
- Birçok hormonun yapısına katılır.
- Temel yapıcı onarıcı besindir. Aynı zamanda düzenleyici ve enerji vericidir.
- Organizmalarda en bol bulunan organik maddelerdir.
- Karbonhidrat ve yağlardan sonra 3. dereceden enerji kaynağı olarak kullanılır. Ancak bu vücudun kendi kendini yemesi anlamına gelir.
- Vücut savunmasını yapan antikor ve antitoksinin yapısını oluşturur.
- Kanın ozmotik basıncını ayarlayan albümün, globülin (kan proteinleri), alyuvarlarda bulunan hemoglobinin yapısını oluşturur.
- Fibrinojenin yapısına katılarak kan pıhtılaşmasında görev alırlar.
- Yıpranan hücrelerin yerine yenilerinin yapılmasında etkilidir.
- Kıkırdak, kemik kas vb. dokuların yapısına katılır.
- Kasların kasılıp gevşemesini sağlayan aktin ve miyozin protein yapılıdır.
- Hücre içi ve dışı sıvıların pH değişimlerini dengeleyerek homeostazinin (kararlı iç denge) korunmasında rol oynarlar.
Protein Yetersizliğinde Beklenen Olası Durumlar
- Metabolik tepkimelerin aksamasına neden olur.
- Büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkiler.
- Vücut direnci düşer, vücudun savunması zayıflar. Çabuk ve kolay hastalanırız.
- Yaralar geç kapanır.
- Zihinsel gelişim geriler.
- Karaciğer yetmezliği olabilir.
- Vücutta ödem oluşur. (Ödem, deri ve diğer dokularda, hücrelerarası mesafede, normalde bulunması gerekenden daha fazla sıvı bulunmasıdır.)
- Daha fazlası için tıklaynız.
Et, süt, yoğurt, peynir, yumurta, tahıl ve baklagiller protein açısından zengin besinlerdir. Besinlerle alınan proteinler, sindirim kanalında hidroliz edilerek amino asitlere dönüştürülür. Kan yoluyla hücrelere taşınır. Hücreler bu amino asitlerden genlerindeki özelliklere uygun olarak çeşitli proteinler sentezler.
Fenilketonüri, kalıtsal bir metabolik hastalıktır. Bu hastalıkla doğan çocuklar, proteinli gıdalarda bulunan fenilalanin isimli bir amino asidi metabolize edemez. Sonuçta kanda ve diğer vücut sıvılarında artmış olan fenilalanin, çocuğun gelişmekte olan beynini harap eder ve ileri derecede zihinsel özürlü olmasına ve çocukta sinir sistemini ilgilendiren daha birçok belirtinin ortaya çıkmasına neden olur.
Proteinler Canlıların Yapısındaki Temel Bileşenler-4 Konu Anlatımı burada sona eriyor. Bu yazı ile birlikte Canlıların Yapısındaki Temel Bileşenler konusunu tüm alt konuları ile ayrıntılı şekilde ele almış olduk. Umarız bu yazı dizimiz konuyu kavramanızda size yardımcı olmuştur.