Toplumcu Şiir Zevk ve Anlayışını Sürdürenler Konu Anlatımı
Toplumcu Şiir Zevk ve Anlayışını Sürdürenler Konu Anlatımı yazımıza hoş geldiniz. Toplumcu Şiir Zevk ve Anlayışını Sürdürenler Konu Anlatımı yazımızda konuyla ilgili bütün detayları göreceksiniz.
Toplumcu Şiir Zevk ve Anlayışını Sürdürenler Konu Anlatımı yazısı konuyu olabildiğince detaylı olarak ele aldığından, konuyu kavramanız oldukça kolay olacak. Haydi başlayalım.
TOPLUMCU ŞİİR ZEVK VE ANLAYIŞINI ÖN PLANA ÇIKARANLAR (1940-1960)
- Çok partili hayatla beraber toplumcu şiir gelişim içine girer.
- Köy Enstitüleri ve sosyalist eğilimli derneklerin etkisiyle varlıklarını güçlendirmişlerdir.
- Bu dönemdeki toplumcu gerçekçiler sadece yoksulluk, faşizm düşmanlığı , sosyal adaletsizlik , siyasi baskı , hürriyetsizlik gibi kalıplaşmış sosyalist temaları değil kendi hayatlarını ve yakın çevrelerinin hayatlarını da anlatmışlardır.
- Basamaklı şiir biçimini kullanmışlardır.
- Nazım Hikmet’ten ideolojik olarak etkilenmişlerdir.
- Şiiri düzyazıya yaklaştırmışlardır.
- Şiirde öyküleme tekniğini kullanmışlardır.
- Sade ve anlaşılır bir dille şiir yazmışlardır.
- Serbest şiir anlayışını benimsemişlerdir.
- Şiiri, ideolojiyi yansıtmada araç olarak görmüşlerdir.
- Bu dönemde en çok 2. Dünya Savaşı ve tek parti iktidarı konu edinmiştir.
1940-1960 Toplumcu Şiirin Temsilcileri
1)Ahmet Arif(1927-1991)
- Bütün şiirlerini ” Hasretinden Prangalar Eskittim” kitabında toplamıştır.
- Kendine mahsus bir şiir dili vardır.
- Duygularını içtenlikle yansıtan tok bir sesi vardır.
- Lirik ve epik konulu çağdaş şiirler yazmıştır.
- Ahmet Arif, Doğu Anadolu’nun yoksulluğunu, yoksulların bebeklerini, Diyarbakır’ı, çocukluk anılarını büyük bir içtenlikle işlemiştir.
- Şiirlerinde ezilen insanların dertlerini dile getirmiş, haksızlık, adaletsizlik, eşitsizlik gibi temaları işlemiştir.
- Anadolu toprağının geleneksel birikimini şiirlerine yansıtır.
- “Hasretinden Prangalar Eskittim” , “Sevdan Terk Etmedi Beni” , “Anadolu” şiirleri ünlüdür.
Eserleri
Şiir:Hasretinden Prangalar Eskittim
Mektup: Cemal Süreya’ya Mektuplar
Hasretinden Prangalar Eskittim
Seni, anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Ard arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Dışarda gürül gürül akan bir dünya…
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana…
Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara,
Akan yıldıza,
Bir kibrit çöpüne varana,
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni…
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini…
Ahmet Arif
2)Can Yücel(1926-1999)
- Eski Milli Eğitim Bakanlarından Hasan Ali Yücel’in oğludur.
- İlk şiir kitabı ‘Yazma”dır.
- İroniyi şiirinde oldukça fazla kullanır.
- Modern hiciv ustalarından biridir.
- Müstehcen, argo ve küfrü şiirinde oldukça fazla kullanır.
- Tarihin anlatımında deyişler ve halk kültüründen faydalanır.
- Parodi tekniğini oldukça fazla kullanır.
- “Kayıp Çocuk”, “Her Şey Sende Gizli”, “Hayatta Ben En Çok Babamı Sevdim” ve “Eğer” şiirleri ünlüdür.
- Şiiri, “anlam, yoğun bir eylem, içtenlik, çılgınlık” ifadeleriyle açıklamıştır.
- “Doğa, insanlar, olaylar, kavramlar, heyecanlar, duygular” şiirlerinin konuları ve ilham kaynağı olmuştur.
- Shakespeare, Brecht, Lorca gibi ünlü sanatçılardan “Hamlet, Fırtına, Bir Yaz Gecesi Rüyası” gibi oyunları çevirmiştir.
- 1959’da yayımladığı “Her Boydan” kitabında dünya edebiyatından pek çok şairin şiirini serbest tarzda çevirmiştir.
- Can Yücel, 1965’ten sonra siyasi konulara yönelmiş, toplumsal eleştiri niteliğindeki şiirlerini “Bir Siyasinin Şiirleri” adlı kitabında toplamıştır
Eserleri
Şiir:Yazma, Sevgi Duvarı, Bir Siyasinin Şiirleri, Canfeda, Çok Bi Çocuk, Kısa Devre
Kuzgunun Yavrusu, Rengâhenk,Maaile
Oyun Çevirisi:Hamlet, Fırtına, Bir Yaz Gecesi Rüyası
Düzyazı:Düzünden ,Ve Can’dan Yazılar
Hayatta Ben En Çok Babamı Sevdim
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici-hep, hep acele işi! –
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezberledim gurbeti
Sevinçten uçardım hasta oldum mu
40’ı geçerse ateş, çağrırlar İstanbul’a
Bir helalleşmek ister elbet, diğ’mi, oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oyununu
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim.
3)Attila İlhan(1925-2005)
- Halk edebiyatı sanatçıları Karacaoğlan ,Köroğlu, Dadaloğlu ve Necip Fazıl, Ahmet Muhip, Faruk Nafiz gibi modern sanatçılardan etkilenir.
- Günlük dilde kullanılmayan kelimeleri kullanmıştır.
- Şiirlerinde argoya, halk söyleyişlerine, eski kelimelere yer vermiştir.
- Yazım kurallarına karşı çıkmış, büyük harf kullanmamış ancak özel isimlere ek geldiğinde kesmeyle ayırmıştır.
- Ali Kaptanoğlu takma adıyla senaryolar yazmıştır.
- 1946 yılında Cabbaroğlu Mehemmed adlı şiiriyle ikincili ödülü kazanmıştır.(Yarışmayı CHP yapmıştır.)
- Şiir anlayışı üç döneme ayrılabilir:
1-Toplumcu Gerçekçi Dönem: Bu dönem şiirlerinde içerik, şekil ve imge yönüyle Nazım Hikmet’ten etkilenmiştir. Savaş, özgürlük, sömürücülük, insan sevgisi konularında yazar. Bu dönemde yazdığı en ünlü şiiri “Duvar” şiiridir | 2-Bireyin Varlığını ve Evrendeki Yerini Sorguladığı Dönem: Modern dünyada yalnızlaşan insanların ruh halini yansıtan şiirler yazmıştır. Bu şiirlerinde aşk, yalnızlık, umutsuzluk gibi konuları işlemiştir. Bu dönemdeki en ünlü şiirleri “Bela Çiçeği”, ve “Ben Sana Mecburum” şiirleridir. Bu dönem şiirlerini “Sisler Bulvarı” kitabında toplamıştır. | 3-Neoklasik Dönem: Bu dönem şiirlerinde tarihin sorgulanması, kişinin kendi benliğiyle hesaplaşması, tabiat gibi konuları şiire dahil etmiştir. Gelenekle(Divan edebiyatı) gelecek arasında köprü görevi görür. Elde Var Hüzün, Tutuklunun Günlüğü isimli kitaplarında divan edebiyatı geleneğinden beslenmiştir. |
Eserleri
Şiir:Duvar, Sisler Bulvarı, Yağmur Kaçağı, Ben Sana Mecburum, Bela Çiçeği, Tutuklunun Günlüğü, Böyle Bir Sevmek, Elde Var Hüzün, Korkunun Krallığı
Ayrılık Sevdaya Dahil
Roman:Sokaktaki Adam, Zenciler Birbirine Benzemez, Kurtlar Sofrası, Sırtlan Payı, Bıçağın Ucu, Gazi Paşa, Yaraya Tuz Basmak, Fena Halde Leman, Dersaadet’te Sabah Ezanları
Haco Hanım Vay, O Karanlıkta Biz
Deneme-Eleştiri:Hangi Sol, Hangi Batı, Hangi Atatürk, Batı’nın Deli Gömleği, Gerçekçilik Savaşı, Ulusal Kültür Savaşı, İkinci Yeni Savaşı, Sağım Solum Sobe, Yanlış Kadınlar Yanlış Erkekler
Gezi:Abbas Yolcu, Senaryo, Sekiz Sütuna Manşet, Kartallar Yüksek Uçar, Yarın Artık Bugündür, Yıldızlar Gece Büyür, Teleflaş
Ben Sana Mecburum
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur?
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun
Sevmek kimi zaman rezilce korkudur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Birkaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
… Attila İlhan
4)Ahmet Oktay
- İlk dönem şiirlerinde Ahmet Arif ve Nazım Hikmet’ten etkilenir.
- İlk şiirlerinde halk edebiyatından yararlanmış, destansı bir söyleyişle toplumcu gerçekçi şiirler yazmıştır.
- İkinci Yeni şiirinden etkilenmiştir.
- Oktay’ın şiirlerinde zekanın duygular üzerinde yönlendirici etkisi vardır.Yani şiileri duygunun değil düşüncenin ürünüdür.
- Toplumcu Gerçekçi ile İkinci Yeni arasında bir çizgide yer almıştır.
Eserleri
Şiir: Gölgeleri Kullanmak, Her Yüz Bir Öykü Yazar, Dr. Kaligari’nin Dönüşü, Sürgün Sürdürülen Bir Şarkının Tarihi, Kara Bir Zamana Alınlık, Yol üstündeki Semender, Ağıtlar ve Övgüler, Bir Sanrı İçin Gece Müziği, Gözüm Seğirdi Vakitten, Söz Acıda Sınandı, Az Kaldı Kışa
Eleştiri – Deneme – İnceleme: Bir Arayışın Yazıları, Yazın-İletişim-İdeoloji, Yazılanla Okunan, Sanat ve Siyaset, Zamanı Sorgulamak, Türkiye’de Popüler Kültür, Şairin Kanı, Anlatıların Aynası
Beş Kuruşa Aşk Şarkıları
Bir yalnızlık büyütürdüm saksıda
kalandı çok eski günlerden
bir bana yetsin, hıncımı arttırsın
aşkımı pekiştirsin diye sevince.
Günüydü, gelip durdu hüznümün önünde
gidilmemiş bir saklı deniz sandım.
Kıpırdamazdı yapraklar geceyle
tüketirdi çiçeği, kuşu sevdiremeyen konyak
bana neydi gülmeler, şarkılar
otobüs durakları, alandaki kalabalık
geldi durdu, alana merhaba dedim.
Bir göz bozgundur yerine göre
vururdu pencereme rüzgâr,
ben hep öyle bir gözdüm
çığlığını kendine saklayan.
Düş kurmazdım, beklemezdim şurda burda,
çiçek demetleri, bisikletler geçmezdi
apansız geliverdi sokağıma.
… Ahmet Oktay
5)Abdülkadir Meriçboyu(1917-1985)
- İlk şiirlerinde Ali Karasu takma adını kullanmıştır.
- Savaş acıları, yoksul kişiler,yaşama sevgisi, özgürlük gibi konularda şiir yazmıştır.
- Azra Erhat ile İlyada ve Odessa destanlarını çevirmiştir.
- Nazım Hikmet ile aynı hapishanede kaldı ve NazımHikmet’in düşüncelerinden ve şiirlerinden etkilendi.
- Şiirlerini “Ses” ve “Yeni Edebiyat” dergilerinde yayımladı.
- Yurt sevgisini dile getirdiği ilk şiir kitabı Tebliğ’de savaşa açıkça karşı çıkmıştır.
- Abdülbaki Gölpınarlı ile Mevlana’nın Farsça şiirlerini “Bugünün Diliyle Mevlana” ismiyle Türkçeye çevirmişlerdir.
- Şiirinin ileriki dönemlerinde sade ve anlaşılır bir dille şiir yazdı.Türkülerden ve halk şiiri motiflerinden yararlandı.
Eserleri
Şiir: Tebliğ (1943) Hoş geldin Halil İbrahim (1959) Dört Pencere (1962) Mutlu Olmak Varken (toplu şiirler, 1968) Bütün Şiirleri (1988, ölümünden sonra)
Çeviri- Antoloji: Bugünün Diliyle Mevlana (1955)
İlyada (Azra Erhat’la birlikte, 1958) Bugünün Diliyle Tevfik Fikret (1967) Odysseia (Azra Erhat’la birlikte, 1958) Seçme Şiirler (1961)
Dünya Halk ve Demokrasi Şiirleri (3 cilt, 1973-1975-1980) Portekiz Sömürgeleri Şiiri (1975) Vietnam Şiiri (1975) Filistin Şiiri (1976)
Anı: Harp Okulu Olayı ve Nâzım Hikmet (1966)
Gezi: Rusya’da On Beş Gün
Sabah Türküsü
Bir deniz üstündeyim, ne ucu var ne bucağı
Bir rüzgâr önündeyim, gel keyfim gel…
Bir deniz üstündeyim, ne ucu var ne bucağı
Bir sevda içindeyim, başım dumanlı…
Ağzımda bal gibi tatlı bir türkü
Bir iner bir çıkarım bu yokuşu
Ağzımda bal gibi tatlı bir türkü
Kazanırım çocuklarıma ekmek parası.
Ben deniz üstünde, rüzgâr önünde
Ben sevda içinde, tatlı türküde
İnişte, yokuşta, ekmek parasında
İki oğlum var, Mehmet’le Ali
Gönlümde bir dünya, pamuk gibi…
Abdülkadir Meriçboyu
6)Gülten Akın(1933-2015)
- İlk şiirlerinde kadın, sevgi, ayrılık, doğa, temalarını; sonraki şiirlerinde toplumsal sorunları işler. Bireysellikten toplumsallığa yönelen bir şiir çizgisi izledi.
- Doğa, ayrılık, sevgi, kadın sorunları gibi temaları işleyen ilk şiirlerini 1956’da “Rüzgâr Saati”nde topladı.
- 1980 öncesi yaşanılanlar onun hayatı ve şiirine yansıdı.
- Halk şiir geleneğinden yararlanmıştır.
- Nazım Hikmet çizgisini takip ederek nesnel ve toplumsal bir şiir dünyası kurmuştur.
- Şiirleri coşkulu ve zengin bir insan sevgisi vardır.
- Şiirlerinde yaşam-halk ilişkisini öne çıkardı.
- Oyun türünde de eserler kaleme aldı. Oldukça kısa olan oyunlarında kadın, evlilik, düzene yönelik eleştiriler, yalnızlık, yoksulluk, yaşlılık ve yabancılaşma gibi konular üzerinde durdu.
- Şiirleri pek çok dile çevrildi. Kırktan fazla şiiri de bestelendi. Sezen Aksu’nun bestelediği “Deli Kızın Türküsü” de Gülten Akın’ın şiiridir.
- Milliyet gazetesinin Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın ölümünden sonra yaptığı ankette yaşayan en büyük şair seçildi.
- “42 Gün” kitabında Mamak Cezaevi’nde süren açlık grevini anlattı.
- Gülten Akın, yaşamı boyunca birçok ödül aldı.
- 1955 “Varlık” dergisinin şiir yarışmasında birincilik ödülü; 1964 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü; 1972 TRT Sanat Ödülleri Yarışması’nda Başarı Ödülü; 1976’da Yeditepe Şiir Armağanı’nı; 1991’de Halil Kocagöz Ödülü’nü; 1992’de Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü’nü; 1999 Akdeniz Altın Portakal Şiir Ödülü’nü; 2003’te Dünya Gazetesi Yılın Telif Kitap Ödülü’nü ve 2008 Erdal Öz Edebiyat Ödülü’nü kazandı.
Eserleri:
Şiir:Rüzgâr Saati, Kestim Kara Saçlarımı, Sığda, Kırmızı Karanfil, Maraş’ın ve Ökkeş’in Destanı, Ağıtlar ve Türküler, Seyran Destanı, İlahiler, Sevda Kalıcıdır, Sonra İşte Yaşlandım,
Sessiz Arka Bahçeler, Uzak Bir Kıyıda
Düz yazı: Şiiri Düzde Kuşatmak, 42. Gün
Yağmurlu
“Uzağı ne zaman düşünsem aydınlık
Burda geceler kaldı sen gittin
Geceyle uyku suyla yosun
Benimle olduğun bilmez misin
Uzak ve beyaz şehirlerden
Bir ince yağmurla gelirsin
Gece bekçisini sokağından
Garibi yatağından çeker alırsın
Bir hikaye bilir söylerim
Dost yıldızlara karşı ve sabaha doğru
Bu hikayenin bir ucu sendedir
Kurtarmak isterim kurtarmak isterim
Bütün uçurtmaların ipi elindedir.”
Gülten Akın
7)Arif Damar(1925-2010)
- İlk şiirlerinde Arif Hüsnü ve Arif Barikat takma adlarını kullanmıştır.
- Sanat yaşamı ikiye ayrılır:
a)Toplumcu Gerçekçi Dönem
Kavgacı ama barışçıl ve insancıl yanı ağır basan şiirler yazar.Nazım Hikmet etkisi hakimdir.
b)Bireyci Dönem
1960’dan sonra toplumcu geçekçi anlayışa şiirler yazmaz.Toplumcu Gerçekçilerin “halk için yazma” anlayışına karşı çıkar. Bu dönemden sonra kapalı, imgeye dayalı şiirler yazmaya başlar.Arif Damar takma adını kullanır.İkinci Yeni’nin etkisi görülür.
- 1985 yılından Melih Cevdet Anday ile “Yağmurlu Sokak” romanını yazmıştır.
Eserleri
Şiir: Günden Güne (1956), İstanbul Bulutu (1958), Kedi Aklı (1959), Saat Sekizi Geç vurdu (1962), Alıcı Kuş (1966), Seslerin Ayak Sesleri (1975), Alıcı Kuşu Kardeşliğin (1976), Ölüm Yok ki (1980), Ay Ayakta Değildi (1984), Acı Ertelenirken (1985), Yoksulduk Dünyayı Sevdik (1988), Alıcı Kuşu Kardeşliğin (1990), Ay Kar Toplamaz ki (1990), Eski Yağmurları Dinliyorum (1995)
Roman:Yağmurlu Sokak (Melih Cevdet Anday’la, )
Gitme Kal
Nice nice acıları aklına getir
Bunca yoksulluğu aklına getir
Gözyaşlarını aklına getir
“GİTME KAL” var yok dinlemez bir çocuk isteğidir
Gitme aklına getir
Kıraç mı kıraç toprakların üstüne
Güneşler açar yağmur kesilince
Çırılçıplak kayada yetişir incir ağacı
Dağların kuytusunda bir uslu çiçek
Dağıtır mevsimi kendi kendine
Gitme beraberlik içinde
Nasıl sevinirdik aklına getir
Her şeyi her şeyi aklına getir
Gece yarılarını aklına getir
Söylediklerini aklına getir
Sinsi yağmurlar yağıyordu
Soğuktu
Yaktığımız ateşi aklına getir
Nelerden geçiyorsun aklına getir
Gitme dünyamızın her yerinde
Yorgun eller gülleri derleyince
Ellerin sevincini aklına getir
Güllerin sevincini aklına getir
Ne çok severdik seni aklına getir
Arif Damar
8)Hasan Hüseyin Korkmazgil(1927-1984)
- Nazım Hikmet ve Attila İlhan’dan etkilenmiştir.
- İlk şiiri 1959 yılında Dost dergisinde çıkmıştır.
- Şiirlerinde masallardan, türkülerinden ve ağıtlardan yararlanır.
- Yergiyi ve ironiyi kullanır.
- Eserlerinde köylü, çiftçi gibi kırsal kesimin insanları ile işçi sınıfının yaşamlarını işlemiştir.
- Çocuklar için eserler oluşturur.
Eserleri
Şiir:Temmuz Bildirisi, Kavel, Kızılırmak, Acıyı Bal Eyledik, Haziranda Ölmek Zor, Acılara Tutunmak, Filizkıran Fırtınası, Işıklarla Oynamayan, Tohumlar Tuz İçinde
Mizahi Hikâye: Made in Türkey, Bıyıklar Konuşuyor, Öhhööö
Gezi:Bağdat Basra Yollarında
Acıya Tutunmak
Acı çekmek özgürlükse
Özgürdük ikimiz de
O, yuvasız çalıkuşu
Bense kafeste kanarya
O, dolaşmış daldan dala
Savurmuş yüreğini
Ben bölmüşüm yüreğimi
Başkaldıran dizelere
Kavuşmak özgürlükse
özgürdük ikimiz de
elleri çığlık çığlık
yanyana iki dünya
ikimiz iki dağdan
iki hırçın su gibi
akıp gelmiştik
buluşmuştuk bir kavşakta
unutmuştuk ayrılığı
yok saymıştık özlemeyi
şarkımıza dalmıştık
mutluluk mavi çocuk
oynardı bahçemizde
aramakmış oysa sevmek
…
Hasan Hüseyin Korkmazgil
9)Ceyhun Atuf Kansu(1919-1978)
- Gariple başladığı şiirini genişleterek 1945’ten sonra yeni şiirler temasa geçer.1960’larda ideolojik bir zemine kayar.
- Çocukluğuyla ilgili yazdığı şiirlerinde daha başarılıdır.
- Kızamuk Ağıdı, Bağımsızlık Gülü, Dünyanın Bütün Çiçekleri adlı şiirleri ünlüdür.
- Halkın sorunlarını anlatması sürekli halktan bahsetmesi Halkçılık ilkesine bağlılığındandır.
- Kansu’nun fikir dünyasında Yunus Emre , Pir Sultan Abdal, Hacı Bektaşi Veli ve Köroğlu etkili olmuştur.
- Atatürk sevgisi, çocuk sevgisi, güzellikler onun şiirlerinde oldukça çok geçmiştir.
- Çocuk doktoru olarak gittiği köylerde insanların, özellikle çocukların yoksulluğunu, acılarını, hastalıklarını tüm samimiyetiyle şiirlerinde dile getirmiş ve gözlemlerinden dolayı üzüntü duymuştur.
- Çocukların acılarının edebiyatımızda sembolleştiği isim, Ceyhun Atıf Kansu’dur.
Eserleri
Şiir: Bir Çocuk Bahçesinde, Bağbozumu Sofrası, Çocuklar Gemisi, Yanık Hava, Haziran Defteri, Yurdumdan, Bağımsızlık Gülü, Sakarya Meydan Savaşı, Buğday Kadın Gül ve Gökyüzü, Devrimcinin Takvimi
Düzyazı: Ya Bağımsızlık Ya Ölüm, Köy Öğretmenine Mektuplar, Tonguç’un Kitapları, Atatürkçü Olmak, Atatürk ve Kurtuluş Savaşı, Balım Kız Dalım Oğul, Halk Önderi Atatürk, Cumhuriyet Ağacı, Sevgi Elması, Cumhuriyet Bayrağı Altında
Kızamuk Ağıdı
Ben, gamlı, donuk kış güneşi,
Çıplak dallarda, sessiz dinleniyordum.
Köyleri, yolları, dağı taşı
Isıtıyor, avutuyordum.
Bir köy gördüm tâ uzaktan,
Dağlar ardında kalmış, bilmezsiniz,
Kar örtmüş, göremezsiniz karanlıktan,
Yalnızlıkta üşür üşür de çaresiz,
Ben gördüm bu köyü, damlarının altında,
Çocukları kızamuk döküyor,
Gözleri, göğüsleri, yüzleri, ah bırakılmış tarla,
Gelincikler arasından öyle masum bakıyor.
Habersiz hepsi, kızamuktan ve ölümden,
Kirli yüzlerinde açan ölümden habersiz,
Ve, düşmüş bir gül oluyorlar birden,
Bebekler ölüyor, ölümden habersiz.
… Ceyhun Atuf Kansu
10)Cahit Irgat(1915-1971)
- Cahit Saffet takma adını kullanmıştır.
- İlk şiirleri romantik ve egzotik özellikler taşır.
- Sonraki şiirleri kötümser, öfkeli bir söyleyişle söylemiştir.
Eserleri
Şiir:Bu Şehrin Çocukları , Rüzgarlarım Konuşuyor , Ortalık , Irgatın Türküsü
Roman:Geri Dönemezsin , İnsan Kafesi (kitaplaşmadı, Milliyet gazetesinde dizi halinde yayımlandı)
Anı: Çok Yaşasın Ölüler
Ağaç
Ağacım, dört kol çengi kıyamet
Her dalımda bir memleket
Uzar kollarım uzar
Taşımda toprağımda bereket
Köklerimden başlar hürriyet
Bana çarptıkça anlar
Yağmur yağmur olduğunu
Rüzgâr, rüzgâr.
Taşımda toprağımda kıyamet
Köklerimden başlar hürriyet.
Cahit Irgat
11)Şükran Kurdakul(1927-2004)
- İlk şiirlerini geleneksel tarzda, kafiyeli ve redifli yazar.Geleneksel tarzda yazdığı şiirlerini “Tomurcuk” ve “Zevklerin ve Hülyaların Şiirleri” kitaplarında toplamıştır.
- Daha sonra Nazım Hikmet’ten etkilenerek toplumcu şiire yönelir.
- Şiir yanında edebiyat tarihine de ilgi duymuştur.
- Şiirlerinde özgürlük temasına fazlasıyla vurgulamıştır. Bunun yanında sevgi, dostluk , tabiat işlediği diğer temalardır.
Eserleri
Şiir:Tomurcuk, Zevklerin ve Hülyaların Şiirleri, Giderayak , Nice Kaygılardan Sonra, İzmir’in İçinde Amerikan Neferi, Halk Orduları, Acılar Dönemi, Bir Yürekten Bir Yaşamdan
Ökselerin Yöresinde, Ölümsüzlerle, İhtiyar Yüzyıla
Öykü: Tanıdığın Biri, Beyaz Yakalılar, Kurtuluştan Sonra, Onların Çocukları
Yirmi İki Yıl Sonra
Unutulmaya kalkan bir trenin
Eski bir istasyona bakan penceresinde
Bir yolcuyu sorar gibi arayan
Jandarmalar, ellerimin garip nöbetçileri
Daha ilk kampana bile vurmadan
Yalnızlığın kelepçesini taktı içime.
Şehir arkada kaldı, geçtiğim son caddeden
Ne yasakların gölgesini alnında gördüğüm
Işığı kilitleyen karanlık kafeslerinde
Bu sonsuz özgürlüğe ne zaman varmışım ben
Dünyanın duygusunu gözlerinde içeren
İçimdeki adam, kabına sığmıyor gene.
Kaç akşam geçirdiğim Birinci Şubeden,
Bir tünelden kopar gibi çıkıyor trenimiz…
Jandarmalar, ellerimin garip nöbetçileri.
Hangi yalnızlığa gittiğimizi söyler mi?
Şükran Kurdakul
12)Mehmet Başaran(1926-2015)
- Köy Enstitülü toplumcu gerçekçi bir şairdir.
- Adam Sanat, Gösteri, Kıyı, Varlık, Yansıma, Yazko Edebiyat,Yeditepe, Yeni Biçem, Yeni Ufuklar, Yücel gibi dergilerde şiirleri yayımlandı.
- Köy yaşamını, köyde insan ilişkilerini, üretim, eğitim sorunlarını, siyasal yönetimin bozukluklarını, gerçekçi bir yaklaşımla ele aldı.
- Roman ve öykü türünde de eserleri vardır.
- Şiirlerinde direnme ve umut temaları hep bir arada bulunmuştur.
Eserleri
Şiir:Ahlat Ağacı (1953), Karşılama (1958), Nisan Haritası (1960), Kocakent (1963), Pıtraklı Memleket (1969), Gök Ekin (1975), Meşe Seli (1982), Günler Tuz Rengi (1986), Sis Dağının Başında Borana Bak Borana(1990), Eylülün Kızgın Soluğu (1996), Koca Bir Troya Dünya (1997), Pir Sultan Ölür Ölür Dirilir (2002)
Anlatılar:Aç Harmanı (1962), Sürgünler (1970), Mehmetcik Mehmet (1978), Dilsiz Oyunu (1983), Yüreğin Sesi- Zeytin Ülkesi (1983), Yasaklı (1987), Hoşçakal Dünya (1990), Giz Kokan Suskunluk (1991), Eylülün Kızgın Soluğu (1996), Öğretmeniz Acıya Sürgün (1998)
Ahlat Ağacı
Eşin dostun yaşıyor bak bahçelerde
Sen çıplak bir doruğun üzerindesin
Tam rüzgârın engini sardığı yerde
Yekpare bir mavilik üstünden akar
Altında köklerini sıkan toprak var
Dertleşir durursun gölgenle
Bazan öyle yakın geçer ki kayan yıldızlar
Halini soruverecekler sanırsın
Dağılır üstündeki yeşil sükût
Ümitle kımıldanırsın
Bakma sana bir ad verdiklerine
Yerle gök arasında bir karaltısın
Ve bütün dünya seni unutmuş
Sanki kim bilecek yaşadığını
Gelmese dallarına birkaç fakir kuş
… Mehmet Başaran
13)Enver Gökçe(1920-1981)
- İlk şiirlerini ünlü Halkevleri yayını olan “Ülkü” dergisinde yayımlamıştır. Daha sonra ise Ant, Söz, Gün, Yağmur ve Toprak, Meydan gibi dergilerde şiirleri yayımlanmıştır.
- Nazım Hikmet’in görüşlerinden ve şiirlerinden etkilenmiştir..
- Siyasi ve politik tercihlerini estetik endişenin önüne koyan Enver Gökçe, kurulu düzeni lanetler, eleştirir.
- Halk şiirinin söyleyiş özelliklerinden yararlanır.
- Kavgacı bir şiir anlayışı benimsemesi, lirik anlayıştan uzak tutmuştur.
- Enver Gökçenin şiiri bir bireşimdir. Bu bireşim Divan şiiri, Halk şiiri ve Nazım Hikmet’in şiiridir.
- Mustafa Gökçe” takma adını kullanmıştır.
- Abdulbaki Gölpınarlı’dan dersler almış, Divan edebiyatını uzmanlık derecesinde öğrenmiştir.
- Türkmence, Kırgızca, Karaimce, Göktürkçe, Oğuz lehçeleri üzerine yaptığı çalışmalarla dikkat çekmiştir.
- “Dede Korkut Masalları”nı derleyerek günümüz Türkçesine aktarmıştır.
- Şili’nin dünyaca ünlü şairi Pablo Neruda’dan şiir çevirileri yapmıştır.
- Ant dergisinde yayımlanan “Köylülerime” şiiri büyük yankı uyandırmıştır.
- Bazı şiirleri Zülfü Livaneli, Ahmet Kaya, Timur Selçuk gibi önemli müzisyenler tarafından bestelenmiştir.
Eserleri:
Şiir : Dost Dost İlle Kavga, Panzerler Üstümüze Kalkar
Çeviri şiirler::Çağımızın Büyük Şairlerinden Pablo Neruda’nın Şiirlerinden Seçmeler
Biyografi:Kemalettin Kamu, Bedrettin Uşaklı
Derleme: Dede Korkud Masalları, Kelile ve Dimne, Eğin Türküleri
Bir İhtiyar
Gidiyorlar!
Atları, terkileri,
Göğüslerinde gümüş köstekleri yoktur.
Gidiyorlar!
Baş açık, yalın ayak, ardı arkasına
Ümitten gayri ekmekleri yoktur
Sen
Vermişsin de sırtını meşeye
Koca ihtiyar!
Yolların, yolcuların
Akşamla değişen şeylerin haricindesin.
Hatıralarınla yaşıyorsun :
İşte yine
Getirdiler bohçasını önüne
İşliği, çakmağı, tabakası,
Çorabı, çakısı, ayakkabısı
Ve Zonguldak treni,
Zonguldak madeni, kömür havzası,
Çakmağı, işliği, ayakkabısı.
Ötede insanlar gidiyorlar.
İşte yine getirdiler bohçasını önüne :
Sarsan bir cigara daha
Vursalar orta telden Emrah’ı
Yüreğin tutar mı söylemeğe
Başa gelen halleri?
… Enver Gökçe
14. Metin Eloğlu(1927-1985)
- Edebiyata öyküyle adım attı. 1942’de Servet-i Fünun-Uyanış dergisinde ilk öyküsünü yayımladı.
- İlk şiirlerinde Garip şiirinin etkisiyle açık, anlaşılır bir dil kullanan sanatçı daha sonra İkinci Yenicilerin etkisiyle kapalı, soyut bir dil kullanmıştır.
- 1943’te İzmir’de basılan Kovan dergisinde de Mehmet Metin imzasını taşıyan “Sabah Şarkısı” şiirine yer verildi.
- Metin Eloğlu şiirlerinde toplumsal aksamları ince bir alayla dile getirmiştir.
- Şiirlerinde orta tabakanın, kenar mahalle insanının dilini, sözcüklerini, duyarlılığını, çok başarılı bir konuşma dili, edası ve özgün bir ironiyle yansıttı.
- Orhan Veli’den dilsel alanda kalan bir tutumu geniş bir alana çıkararak şiirimize yeni bir ufuk kazandırdı.
- “Sultan Palamut”ta konuşma dilinin engin tatlarını, edalarını, tonlamalarını çok başarıyla kullanan bir şair kimliğiyle şiirini geliştirdi
- “Horozdan Korkan Oğlan”da gittikçe artacak olan dil soyutlamacılığının, kurmaca bir dil yaratma eğiliminin ilk belirtileri vardır.
- “Türkiye’nin Adresi”nde İkinci Yeni’ye yakın bir dil kullanır.
- “Yumuşak G’de, Behçet Necatigil’in son şiirlerini andıran anlayış vardır.
- Humor, ironi ve toplumsal eleştiriciliğiyle Can Yücel ve Cemal Süreya’yı; orta tabakanın dilini şiirleştirmesiyle dolaysız konuşma tonu ve yine ironi ve toplumsal eleştiricilik özelliğiyle Ataol Behramoğlu’nu etkilemiştir.
Eserleri
Şiir:Düdüklü Tencere, Odun, Horozdan Korkan Oğlan, Türkiye’nin Adresi, Ayşemayşe, Dizin, Yumuşak G, Rüzgâr Ekmek, Hep, Yine, Şiirce, Ay Parçası, Önce Kadınlar
Öykü: Sultan Palamut
Derleme: Garip Şiirler Antolojisi
Ayşemayşe
Tüyü bitmemiş yetimliğimde miydin neydin, oysa babam yine sağ
Ama adın Ayşe’ydi, ya da ayşemayşeydi ki
Seni sırtımda bir küfe ana-kız gibi sevdim
Değdim de denebilir – bakışıyorduk ya –
Kış aksırığı hohlanmış ellerine
Sonra senler bir başıboşluğa tüydü gitti
Çalpara eteklerin çapraz ellerimde
Sen de öyle mi yap dedim kendi kendime
Coş savrul koşukoşuver esri
– Ne haddime? –
Ne haddime mi
Oh, her çimdik morartısına indiğimde
Bir dişi çukur – çıkmak belki de –
Basamaklar noksandı hep
Tabanlarımla merdiven içiçe
Yepyeni bir göz takınıyordum tez
Senin senden önceni görmeyesiye
Adın Ayşe miydi, ayşemayşe miydi ne
Kıraça daldım çok, kireç kerpiçe som buğday ekercesine
Yufkayı un-ufak edercesine, ne ki en acıkımlık
Gölgesinde bir leş yatırın çınarına ilk balta bu sevi
İçi vıyıl vıyıl kurt, o da bir çeşni
Ama kıç cebinde hep o yassı şişe
İlle seni övdüm seni bildim seni sevdim yaşadım
Yani bir gidişat ki pırnakıl bencesine
Herkese duyur emi
Ötesi tüm ayşemayşe
… Metin Eloğlu
Toplumcu Şiir Zevk ve Anlayışını Sürdürenler Konu Anlatımı yazımız burada sona ermiştir. Edebi akımlarla ilgili olarak Garip Dışında Yeniliği Sürdüren Akımlar Kapsamlı Konu Anlatımı yazımızı okumanızı da tavsiye ederiz.
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere. İyi çalışmalar.