İslam Tarihi ve Uygarlığı Konu Anlatımı
İSLAM TARİHİ VE UYGARLIĞI
Ders Sarayının sizler için hazırlamış olduğu İslam Tarihi ve Uygarlığı Konu Anlatımı yazısına hoş geldiniz. İslam Tarihi ve Uygarlığı Konu Anlatımı yazımızda, Hz Muhammed dönemi, 4 halife dönemi ile Emevi ve Abbasi devletlerinin siyasi, ekonomik, askeri ve kültürel özelliklerinden bahsedeceğiz. Bu yazımızda, İslam Tarihi ve Uygarlığı Konu Anlatımı konusunu ayrıntılı şekilde ele aldık. Umarız faydalı olur.
İslam Tarihi ve Uygarlığı Konu Anlatımı yazısını daha iyi kavrayabilmek adına sırasıyla TYT Tarih – İlk Çağ Uygarlıkları Konu Anlatımı, Tarih – İlk Türk Devletleri 1, Tarih – İlk Türk Devletleri 2 Diğer Türk Devletleri ve Tarih – İlk Türk Devletleri 3 Kültür ve Medeniyet yazılarımızı okumanızı tavsiye ederiz. Bu konulara hakimseniz doğrudan İslam Tarihi ve Uygarlığı konu anlatımı yazısını okuyabilirsiniz. Fakat bu konularda eksikleriniz olduğunu düşünüyorsanız, zihninizde daha bütün bir resim ortaya çıkması adına bu konu anlatımlarını okumanız çok önemlidir.
İslam Tarihi ve Uygarlığı Konu Anlatımı yazısı dışında sitemizdeki konu anlatımı yazılarımızdan; “Atatürkçülük ve Atatürk İlkeleri Konu Anlatımı”, ” Türk İnkılabı”, ” Kurtuluş Savaşında Cepheler“, “Kurtuluş Savaşı Milli Mücadeleye Hazırlık Dönemi”, “ Mondros Ateşkes Antlaşması ve Cemiyetler ”, “20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti Konu Anlatımı” “En Uzun Yüzyıl Kapsamlı Konu Anlatımı”, yazılarımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
İslam Tarihi ve Uygarlığı
İSLAMİYET GELDİĞİNDE DÜNYANIN DURUMU
Konunun sonundaki online testimizi çözmeyi unutmayın !!!
İslam Tarihi ve Uygarlığı konu anlatımı yazımıza İslamiyetten Geldiğinde Dünyanın Durumundan -özellikle dini anlamda- bahsederek başlayalım. Bu kısımda Avrupa, Orta Asya, İran, Hindistan, Çin, Japonya ve Cahiliye Dönemi Arabistan‘ı inceleyeceğiz.
AVRUPA
İslamiyet’in doğduğu sıralarda Avrupa’da Hristiyanlık inancı yaygındı. Kavimler Göçü sonrasında Avrupa’da Vizigot ve Frank krallıkları vardı. Anadolu, Suriye, Mısır, D. Akdeniz ve Balkanlarda Bizans İmparatorluğu egemendi. Avrupa’da güçlü krallıklar bulunmayıp feodalite rejimi hakimdi.
ORTA ASYA
Orta Asya’da Göktürkler; Göktanrı inancı, Budizm, Mani dini ve Şamanizm inançlarına sahiptiler.
İRAN
İran’da Sasaniler devleti vardı. Zerdüştlük dini hakimdi.
HİNDİSTAN
Siyasi birlikten yoksun olan Hindistan’da Hinduizm, Brahmanizm, Budizm gibi çeşitli dinler yaygındı.
ÇİN
Sui Hanedanı Çin’de egemen idi. Konfüçyüs, Taoizm, Budizm inançları yayılmıştı.
JAPONYA
Japonya’da Şintoizmin, Budizm ve Taoizm dinleri yayılmıştı.
CAHİLİYE DÖNEMİ ARABİSTAN
Arabistan yarım adası Asya’nın güneyinde yer alan Kızıldeniz, Basra körfezi, Umman Denizi, Hint Okyanusu, Suriye ve Filistin ile çevrili büyük bir kısmı çölden oluşan yarım adadır.
Arabistan yarımadası üç coğrafi bölgeye ayrılır; Orta Arabistan’da Hicaz, Güney Arabistan’da Yemen ve Kuzey Arabistan’da Necid. Hicaz ve Yemen bölgeleri yaşamaya elverişli coğrafya ve iklime sahiptir.
Arabistan’da siyasi birlik yoktur. Güney Arabistan’da Main, Seba ve Himyeri devletleriyle, Kuzey Arabistan’da Nebatiler, Gassaniler, Hireliler devletleri kurulmuştu.
İslamiyet’ten önce bozulan Arap toplum yapısına cahiliye dönemi denir. Bu dönemde Araplar arasında putperestlik inancı vardı. Arap toplumu; siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik ve ahlaki yönden çöküntü yaşıyordu. Toplumda kadınların hiçbir değeri yoktu; mal gibi alınıp satılırdı. Kız çocukları diri diri toprağa gömülürdü. Arabistan’da kabile savaşları, kan davaları, çok kadınla evlilik ve köle ticareti yaygındı.
Arap halkı 2’ye ayrılırdı. Şehirlerde ticaretle uğraşanlara medeni, çölde göçebe yaşayıp hayvancılıkla uğraşanlara bedevi denirdi.
Arabistan’da temel ekonomik faaliyet kervan ticaretidir. Bedevi kabileler hayvancılık yapar, Yemen’de tarım yapılırdı.
Hicaz bölgesinin en önemli kenti Mekke idi. Mekke halkı ticaret ile geçimlerini sağlardı.
NOT
Mekke şehri İslamiyet gelmeden önce de Arabistan’ın en önemli şehri idi.
Arabistan’da kabilecilik yaygındı. Kabileler arasında haram aylarda savaş yapılmaz,(Eğer bu aylarda savaş yapılırsa buna Ficar savaşları denir) bu aylarda Araplarca kutsal sayılan Mekke’de Ukaz Panayırı düzenlenir; alışveriş, şiir, hitabet ve at yarışları, gibi etkinlikler düzenlenirdi. Kâbe’deki putlar da ziyaret edilirdi.
NOT
Bu etkinlikler Arabistan’da kültürel birliğin oluşmasını sağlamıştır.
Araplar arasında en yaygın din putperestlikti. Kâbe’nin içerisinde pek çok put bulunmaktaydı. Çeşitli bölgelerde Hıristiyanlık, Musevilik, Haniflik ve Mecusilik inançları da görülmekteydi.
NOT
Peygamberimiz İslamiyet gelmeden önce Haniflik inancına sahipti. Haniflik inancıyla ilgili ayrıntılı bilgi için burayı ziyaret edebilirsiniz.
İslam Tarihi ve Uygarlığı konu anlatımı yazımıza Peygamberimizin hayatı ile devam ediyoruz.
İslam Tarihi ve Uygarlığı
HZ. MUHAMMED’İN HAYATI
HZ. MUHAMMED’İN ÇOCUKLUĞU VE GENÇLİĞİ
Hz. Muhammed 571 yılında Mekke’de doğdu.
Babası Abdullah, annesi Amine’dir. Hz. Muhammed Haşimoğulları ailesindendir. Dedesi Abdülmuttalip Mekke’nin ileri gelenlerinden olup Kureyş kabilesinin önderiydi.
Hz. Muhammed’in babası doğmadan öldüğü için altı yaşına kadar annesi büyütmüş sonra sekiz yaşına kadar dedesi daha sonra dedesi de ölünce onu amcası Ebu Talip himaye etmiştir.
Hz. Muhammed ticaret kervanlarıyla Suriye ve Yemen bölgesini tanımış ticari yaşamın yöntem ve kurallarını amcası Ebu Talip’ten öğrenmiştir.
Hz. Muhammed gençliğinde dürüstlüğü ve güvenilirliği(Muhammed el-emin) ile tanınmış Mekke’nin zengin hanımı Hz. Hatice ile evlenmiştir. Hz. Muhammed gençliğinde kervan ticaretiyle uğraşmıştır.
PEYGAMBER OLUŞU VE PEYGAMBERLİĞİ
Hz. Muhammed hiçbir zaman putlara tapmamış, Haniflik inancını benimsemiştir.
Kırk yaşına geldiğinde sık sık Nur dağındaki Hira mağarasına giderek orada günlerce ibadet ve tefekküre dalarak inzivaya çekiliyordu.
610 yılında bir gün Hira mağarasında Cebrail meleği oku ile başlayan ilk vahiyi getirdi.
İslam dinini Hz. Muhammed, ilk önce kendi yakınlarına tebliğ görevine başladı.
NOT
Hz. Hatice, Hz. Ali, Hz. Zeyd ve Hz. Ebubekir ilk Müslüman olan kişilerdir.
HZ MUHAMMED’İN MEKKE DÖNEMİ
Hz. Muhammed tebliğlerini önceleri gizlice (üç yıl), daha sonra açıkça bütün Mekkelilere tebliğ etti.
Mekkeli Müşrikler İslam’ın yayılmasını engellemek için Müslümanlara zulüm ve işkence yapmaya başladılar. Bu baskı ve boykot Hicret’e kadar devam etti.
Mekkeli Müşriklerin İslamiyete karşı çıkmalarının nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
* Zenginlerin ekonomik çıkarlarını kaybetmekten korkmaları,
* İslam’ın bütün insanları eşit olarak görmesi,
* İslam’ın putları yasaklaması,
* Geleneklere bağlılık,
* Kabile üstünlüğü anlayışı ve kötü alışkanlıklar,
Mekkelilerin baskı ve işkenceleri artınca, Müslümanların bir kısmı ilk hicretlerini Habeşistan’a yaptılar. Habeş kralı Necaşi’nin Müslümanlara iyi davranması üzerine bir yıl sonra başka bir grup daha Habeşistan’a hicret etti.
İslam’ın Mekke’de hızlıca yayılması üzerine müşrikler, Müslümanlara karşı boykot başlattılar. Onlarla her türlü ilişkiyi kestiler. Bu durum üç yıl sürdü.
619 yılı Müslümanlar için hüzün yılı oldu. Bu yılda Hz Hatice ve Ebu Talip öldüler.
NOT
Akabe biatlarında Mekke dışından ilk defa Medineli 12 kişi Müslüman oldu. (1. Akabe Biatı). İkinci görüşmede ise 73 erkek 2 kadın Müslümanlığı kabul etti.
HİCRET
Hz. Muhammed Mekkeli Müslümanların Medine’ye göçmelerine izin verdi. Müslümanlar kafileler halinde Mekke’den Medine’ye göç ettiler. Bu olaya İslam tarihinde “Hicret” denir (622).
Peygamberimiz, Hz. Ebubekir ile Mekke’den Medine’ye hicret etti.
NOT
Medine’ye göç eden Mekkeli Müslümanlara Muhacir, onlara ev sahipliği yapan Medineli Müslümanlara Ensar adı verilir.
Peygamberimiz, ensarla muhaciri kardeş ilan etti. Medine’de yaşayan Müslümanlar ile Yahudiler arasında bir vatandaşlık antlaşması yaptı.
Peygamberimiz Medine’de bütün kan davalarını kaldırdı. Mescid-i Nebevi yapıldı.
NOT
Peygamberimiz Medine de bir şehir devleti kurmuştu. Bu devletin başkanı, yargıcı ve komutanı idi.
Hicret’in Sonuçları:
*Müslümanlar Mekke dışında bir yerde dini görevlerini özgür bir şekilde yerine getirme şansını elde etti.
*İslamiyet farklı bölgelere yayılma imkanı buldu.
*Hicretin gerçekleşmesinden sonra Hz. Muhammet Medine’de 53 maddelik anayasa yazarak Müslümanların haklarını Medine’de garanti altına aldı.
*Medine topraklarına Mescid-i Nebi inşa edildi.
*Hicret Hicri takvimin başlangıcı olarak kabul edildi.
*İslam devletlerinin temeli atıldı. Peygamber efendimiz ilk devlet başkanı oldu.
*Hz. Muhammet’in hazırlamış olduğu anayasa ile Müslümanların, Yahudilerin ve putperestlerin arasındaki ilişkiler siyasi boyut kazandı
Medine Sözleşmesi
1) Diyetlerle fidyelere ait kurallara önceden olduğu gibi bundan sonra da uyulacaktır
2) Museviler din özgürlüğüne sahip olacaktır.
3) Yahudiler ve Müslümanlar üçüncü bir tarafa savaş ilanına mecbur kalırsa birbirlerine yardım edecektir.
4) İki taraf da Kureyşli müşrikleri korumayacaktır.
5) Medine ye bir saldırı durumunda şehrin korunması için taraflar birlikte hareket edecektir.
6) İki taraftan biri bir düşmanla barış yaparsa iki taraf da barış şartlarına uyacaktır.
7) Üzerinde ihtilafa düşülen bir konuda, Allah’ın Resulü’ne başvurulacaktır. (M. Hamidullah, İslam Peygamberi, C 1, s. 131 )
HZ. MUHAMMED’İN SİYASİ VE ASKERİ FAALİYETLERİ
Bedir Savaşı (624)
Sebebi: Müslümanların Mekke’de kalan mallarına karşılık Şam’dan gelen müşriklere ait kervanları elde etmek istemesidir. Müşriklerin ise kervanların güvenliğini sağlamak istemesi üzerine çıktı.
Sonuçları:
a) Müslümanların yaptıkları ve kazandıkları ilk savaştır. Müslümanların kendine güveni artmıştır. Mekke’nin Arabistan’daki itibarı sarsılmıştır.
b) Ganimet dağıtımı ve esirlere muamele gibi konularda İslam savaş hukukunun temelleri atılmıştır.
c) Esir alınan Mekkelilerden zengin olanlar fidye karşılığında, okur-yazar olanlar ise 10 çocuğa okuma yazma öğretmek şartıyla serbest bırakılmışlardır.(İslamiyet’in eğitime verdiği önemi gösterir.)
d) Antlaşmaya uymayan Ben-i Kaynuka Yahudileri Medine’den çıkarılmıştır.
Uhud Savaşı (625)
Sebebi : Mekkelilerin, Bedir yenilgisinin intikamını almak istemeleri ve Medine Yahudilerinin kışkırtması gibi sebeplerle çıkmıştır.
Mekkeli müşrikler 3000 kişilik bir kuvvetle Medine üzerine yürüdüler. Savaş Uhud Dağı eteğinde oldu, Müslümanlar okçuların yerlerini terk etmeleri yüzünden savaşı kaybettiler ve Uhud dağına doğru çekildiler. Mekkeliler de Bedir’in intikamını almış olduklarına inanarak savaş alanını terk ettiler.
NOT
Hz. Hamza bu savaşta şehit düşmüştür.
Savaşın Sonuçları
a) Müslümanların ilk yenilgisidir. Müslümanlar Peygamberimizin sözlerine uyulması gerektiğini anlamışlardır.
b) Mekkeliler, Müslümanları tek başlarına yok edemeyeceklerini anlamışlardır.
c) Mekkelilerle gizlice anlaşan Ben-i Nadir Yahudileri Medine’den çıkarılmıştır.
d) Peygamberimiz savaştan sonra Mekke-Medine arasındaki kabileleri kazanarak Mekke’yi yalnız bırakma gayesi gütmüştür.
Hendek Savaşı (627)
Sebebi: Mekkelilerin, İslam devletine son darbeyi vurmak istemeleri, Hayber ve Medine Yahudilerinin Mekkelileri kışkırtması,
Mekkeliler çeşitli kabilelerden topladıkları on bin kişilik bir ordu ile Medine üzerine yürüdüler.
Sahabeden Selmani Farisi’nin teklifiyle Medine’nin kuzey bölümüne hendekler kazıldı. Mekkeliler ilk defa gördüğü bu savunma taktiği karşısında başarılı olamadılar ve kuşatmayı kaldırıp çekildiler.
Savaşın Sonuçları
a) Mekkeli müşriklerin son hücum savaşıdır.
b) Müslümanlar Medine’yi savunacak güce ulaştıklarını ispatlamışlardır. Arap kabileleri arasında İslam yayılmıştır.
c) Mekkelilerle işbirliği yapan Ben-i Kureyza Yahudileri Medine’den çıkarılmıştır.
d) Müslümanlar bu savaştan sonra taaruz eden taraf olmuştur.
Hudeybiye Antlaşması (628)
Hz. Muhammet 628 yılında Kâbe’yi ziyaret etmek için 1500 kişiyle yola çıktı.Ancak Mekkeliler Müslümanların şehre girmesini engellediler. Uzun görüşmelerden sonra iki taraf arasında Hudeybiye Antlaşması imzalandı.
Antlaşma Maddeleri
1- Müslümanlar o sene Kâbe’yi ziyaret etmeden dönecekler bir yıl sonra ziyâret edecekler.
2- Müslümanlar Kâbe’yi ziyaret için geldiklerinde Mekke’de üç günden fazla kalmayacaklar ve yanlarında birer kılıçtan başka silah bulundurmayacaklar.
3- Müslümanların Mekke’de bulunduğu günlerde Kureyşliler Mekke dışına çıkacaklar.
4-Mekkelilerden Müslüman olan biri Medine’ye sığınırsa geri verilecek fakat Müslümanlardan Mekkelilere sığınan olursa geri verilmeyecek.
5-Kureyş dışında kalan diğer kabileler iki taraftan istediklerinin himâyesine girmekte ve anlaşma yapmakta serbest olacaklar.
6-Bu anlaşma on yıl geçerli olacak.
Hudeybiye Antlaşmasının Önemi
a) Mekkeliler Müslümanları resmen tanımışlardır.
b) İki taraf arasında gerginlik azalmıştır.
c) İslamiyet Mekkeliler arasında hızla yayılmıştır.
d) Mekke kervanları Medine topraklarından geçmeye başlamış, Müslümanların ticari hayatı canlanmıştır.
NOT
Antlaşma gereği Medine’ye alınmayan Müslümanlar, Mekke kervanlarına zarar vermeye başlamış, Mekkeliler Müslümanlara başvurarak antlaşmanın bu maddesinin değiştirilmesini istemişlerdir.
Hayber’in Fethi (629)
Sebebi : Hendek savaşında Hayber Yahudilerinin Mekkelileri desteklemesi sebebi ile Hayber kalesi fethedilmiştir. Şam ticaret yolunun ele geçirilmesi de ekonomik açıdan Müslümanları güçlü kılacaktı.
Hayber’in Fethinin Sonuçları
a) Medine-Şam kervan ticaret yolu Müslümanların kontrolüne girmiştir.
b) Müslümanlara karşı direnebilecek bir Yahudi merkezi kalmamıştır.
Mute Savaşı (629)
Bizans’a bağlı Gassaniler’in bir Müslüman keşif kolunu pusuya düşürüp şehit etmeleri üzerine Hz. Muhammed üç bin kişilik bir orduyu Zeyd b. Harise komutasında Suriye’ye gönderdi.
İslam orduları yüz bin kişilik Bizans ordusuyla yaptığı savaşı kaybetti. Halid b. Velid kumandayı eline alarak, daha fazla kayıp vermeden geri çekilmeyi başardı.
NOT
Müslümanların Bizans ile yaptıkları ilk savaş Mute Savaşı’dır.
Mekke’nin Fethi(630)
Sebebi: Mekkelilerin, Hudeybiye antlaşması koşullarını, kendi taraflarında olan bir kabileyi destekleyerek bozmaları. Kabe’nin putlardan temizlenmek istenmesi.
Önemi :
a-İslamiyet’in yayılmasını hızlandırmıştır.
b-Müslümanların ekonomik gücü arttı.
c-Kabe, putlardan temizlendi.
d-Arap yarımadasında siyasi birlik sağlandı.
e-Mekke’nin fethi bütün Arabistan’ın fethini sağlayan önemli bir başlangıç oldu.
NOT
Peygamberimizin katıldığı savaşlara gazve, katılamayıp komutan gönderdiği savaşlara seriyye denilmiştir.
Huneyn Savaşı
Nedeni : Mekke’nin fethi üzerine , İslamiyet’i kabul etmeyen Arap kabilelerinin, Taiflilerin de desteğiyle bir ordu hazırlayıp, Müslümanlara saldırmak istemesi.
Sonuç : Mekke yakınlarındaki Huneyn vadisinde yapılan savaşı, Hz.Muhammed komutasındaki Müslümanlar kazandılar. Kaçanlar Taif’ e sığındı.
Taif Seferi (630)
Sebebi: Müslüman olmayan Araplar Taiflilerle işbirliği yapmıştır.- Putperestler düzenli bir ordu kurarak Müslümanlar üzerine yürümek istemiştir.
Sonuç: Müslümanlar Taif şehrini kuşatmışlardır. Muhasara altında olan şehir alınamamıştır. Ertesi yıl şehre giden İslam elçileri sayesinde Taif şehri Müslüman olmuştur.
Tebük Seferi (631)
Sebebi: Hz. Muhammed Bizans’ın büyük bir orduyla Arabistan üzerine yürüdüğü haberi üzerine otuz bin kişilik orduyla Suriye’ye sefere çıktı.
Sonuç: Haberin asılsız olduğu anlaşılınca geri dönüldü.
NOT
Tebük Seferi Peygamberimizin katıldığı son savaştır.
Veda Haccı ve Hutbesi
Hz Muhammed 632’de veda haccını yaptı. Mekke’ye gelen Hz. Muhammed, Arafat dağının eteğinde kalabalık bir Müslüman topluluğuna bir konuşma yaptı. Peygamberimiz Veda Hutbesi’nde bütün insanların eşit olduğunu, bütün Müslümanların birbiriyle kardeş olduğunu, birbirlerinin canlarına ve mallarına kastetmemelerini, cahiliye döneminde görülen kötü alışkanlıkların, kumarın, kan davalarının ve zulmün kaldırıldığını belirtti. Peygamberimizin yüzyıllar önce verdiği evrensel mesajlar bugün hala geçerliliğini korumaktadır.
Peygamberimizin Vefatı
Peygamberimiz, Veda Haccı’ndan sonra Medine’ye dönen Peygamberimiz rahatsızlığının artması sonucu 08 Haziran 632 tarihinde 63 yaşındayken vefat etti.
Hz. Peygamberimizin kabri Mescid-i Nebi’nin yanı başına defnedilmiştir. Kabrine güzel kokulu bahçe anlamında Ravza-i Mutahhara denir.
İslam Tarihi ve Uygarlığı
DÖRT HALİFE DEVRİ (632-661)
Halife (Emir’ül-mü’minin ): Peygamberimizden sonra İslam devletinin başına geçen ve onun peygamberliği dışındaki devlet başkanlığıyla ilgili tüm yetkilerine sahip olan kişidir.
Dört Halife döneminde halifeler seçimle belirlendiği için bu döneme Cumhuriyet dönemi de denir.
HZ. EBUBEKİR DÖNEMİ (632- 634)
Hz. Ömer’in teklifiyle Müslümanların önde gelenleri tarafından halife Hz. Ebubekir seçildi. İlk Müslümanlardan olması, önemli işlerde Hz. Muhammed’in onu vekil yapması, maddi ve manevi en fazla fedakârlık yapanlardan birisi olması halife seçilmesinde etkili oldu.
Hz Ebubekir Dönemi Önemli Gelişmeleri
*Hz Ebubekir döneminde yalancı peygamberler, dinden dönenler ve zekat vermek istemeyenler üzerine seferler yapılmıştır.
* Üsame b. Zeyd komutasındaki ordu Suriye’ye gönderilmiş, yöredeki kabileleri egemenliği altına alarak geri dönmüştür(632).
* Hz. Ebubekir devrinde yalancı peygamberler ortadan kaldırılmıştır (Müseyleme, Tuleyha).
* Zekât vermeyen kabileler itaat altına alındı.
*Kur’an-ı Kerim kitap haline getirildi (Zeyd b. Sabit başkanlığındaki heyet).
*Hz. Ebubekir döneminde halifeye ve devlet memurlarına maaş bağlanmış, ülke idari birimlere ayrılarak valiler atanmıştır.
NOT
Kuran-ı Kerim’in kitap haline getirilmesi günümüze kadar bozulmadan özgün bir şekilde ulaşmasına yol açmıştır.
Hz. Ebubekir Dönemi Fetihleri:
Hire bölgesi ele geçirildi.
Amr b. As komutasındaki ordu Filistin bölgesinde, Ebu Ubeyde b. Cerrah emrindeki ordu ise Şam’ın güneyinde, fetihlere girişti.
Halid b. Velid Bizanslıların üzerine gönderdiği Gassani birliklerini Ecnadin’de bozguna uğrattı.
İslam orduları Yermük Savaşını (634) kazandılar, böylece Suriye’nin kapıları açılmış oldu.
HZ. ÖMER DÖNEMİ (634- 644)
Hz Ömer, Hz Ebubekir döneminde başlatılan teşkilatlanma ve fetih çalışmalarını devam ettirmiştir.
Irak, İran ve Horasan’ın Fethi:
Kadisiye Savaşı (636): Kadisiye’de Sasani ordusu yenilgiye uğratıldı. Irak Müslümanların eline geçti ve İran yolu açıldı. Sasanilerin başkenti Medain ele geçirildi (637).
Nihavend Savaşı (642): İran üzerine yapılan son seferde Nihaved savaşı kazanılmış Sasani Devleti yıkılmıştır. İran Müslümanları eline geçmiştir.
Suriye, Filistin ve Mısır’ın fethi:
Hz Ebubekir döneminde Yermük savaşından Suriye’nin bir bölümü ele geçirilmişti. Hz Ömer döneminde İslam ordusu Şam’ı ele geçirdi. Daha sonra Suriye’nin fethi tamamlandı(639).
Suriye’nin fethedildiği yıl Kudüs kuşatıldı. Bizans’ın elinden kutsal şehir Kudüs böylece alındı.
Amr b. As, 642’de Mısır’ın fethini tamamladı.
Hz Ömer Dönemi Teşkilatlanma Çalışmaları
a) Ülke toprakları vilayetlere ayrıldı ve illere valiler atandı.
b) İlk defa divan kuruldu.
c) Adli teşkilat oluşturularak illere kadılar atandı.
d) ilk defa düzenli ordu kuruldu. Ordugâh şehirler kuruldu.
e) Devlet hazinesi; Beytülmal oluşturuldu.
f) İkta sistemi uygulandı.
g) Posta teşkilatı kuruldu.
h) Hicri takvim yapıldı.
HZ. OSMAN DÖNEMİ (644- 656)
Önemli Gelişmeler
İslam ordusu Horasan ve Toharistan’ı fethederek Ceyhun ırmağına ulaştı.
Müslümanlar Türklerle ilk defa karşılaştılar.
NOT
Türklerle Müslümanlar ilk defa Hz. Ömer döneminde komşu oldular. Hz. Osman döneminde ilk mücadeleler başladı.
Tunus’u ele geçirildi.
Libya’nın fethi tamamlandı.
İlk İslam donanmasını Muaviye b. Ebu Süfyan kurdu.
Kıbrıs vergiye bağlandı.
İslam orduları Kafkasları aşarak Hazar ülkesine girdiler. Belencer’de yenilip Kafkasların güneyine çekildiler.
NOT
Hazarlar İslamiyet’in Kafkaslarda yayılmasını engellemişlerdir.
655: Zatüs-Savari deniz savaşında Bizans donanması yenilgiye uğratıldı. Girit ve Malta adalarına seferler yapıldı, Rodos fethedildi.
Kur’an-ı Kerim’in Çoğaltılması:
Sınırların genişlemesi, İslam’ın yayılması, insanların dini kaynağından öğrenme ihtiyacının artması üzerine Kur’an çoğaltılarak önemli merkezlere gönderilmiştir.
NOT
Kuran’ın önemli merkezlere gönderilmesi sonucu farklı yazım ve yorumlamaların önüne geçilmiştir.
Böylece Kur’an-ı Kerim’in aslı korunmuş, Müslümanların inançlarını kaynağından daha kolay bir şekilde öğrenmeleri sağlanmıştır.
Hz Osman Dönemi İç Karışıklıklar
Hz Osman döneminde devletin yönetiminde ağırlıklı olarak Emevi (Ümeyye) ailesinden olan kişilerin görev alması ve bazı valilerin kötü uygulamaları sebebiyle Mısır, Kufe, Basra ve Şam’da isyanlar çıkmıştır.
Mısır, Kufe ve Basralı isyancılar Medine’ye gelerek halifeden Mısır valisinin değiştirilmesini istediler. Hz. Osman bu isteği reddedince, isyancılar tarafından şehit edildi.
HZ. ALİ DÖNEMİ (656- 661)
Hz. Ali döneminde Hz Osman döneminde başlayan iç karışıklar devam etmiş ve bu dönemde fetih hareketleri durmuştur.
Hz. Ali halifeliğini kabul etmeyen Hz. Ayşe, Talha ve Zübeyir’in başını çektiği muhalif grup ve Şam valisi Muaviye’nin başını çektiği grup ile mücadele etmiştir.
Cemel Olayı (656)
Bu olayda Hz. Ali, Hz. Aişe, Talha ve Zübeyir’in başını çektiği muhalif grubu yenerek dağıtmıştır. Hz. Aişe’nin devesinin etrafında geçtiği için Cemel (deve) olayı adını almıştır.
NOT
Bu olaydan sonra Hz. Ali Kufe’yi devlet merkezi yapmıştır.
Sıffin Savaşı (657)
Suriye valisi Muaviye Hz Ali’nin halifeliğini tanımamıştır. Bunun üzerine Hz Ali Muaviye üzerine sefere çıktı.
Savaşta kesin sonuç alınamayınca, taraflar kimin halife olması gerektiği konusunu hakemlerin kararına bıraktılar. Ancak hakemlerin verdiği kararlar iç karışıkları daha da artırmıştır.
Böylece İslam dünyası üç gruba ayrılmıştır: Hz. Ali taraftarları (Şiiler), Hariciler ve Muaviye (Emevi) taraftarları.
Hz. Ali’nin Ölümü
Hariciler Hz. Ali, Muaviye ve Muaviye’nin hakemi Amr b. As’ı öldürmek için eş zamanlı bir suikast planı hazırladılar. Bu suikastta Hz. Ali, şehit edildi. Muaviye ve Amr ise kurtuldular. Hz. Ali’nin şehadetiyle dört halife dönemi sona erdi.
NOT
Cemel Olayı, Sıffın savaşı ve Hakem Olayı Müslümanlar arasında ilk ayrılıkların ortaya çıkmasına neden olmuştur.
İslam Tarihi ve Uygarlığı
Emevi Devleti (661-750)
Hz. Ali’nin ölümünden sonra Kufeliler, Hz. Hasan’ı halife seçti. Fakat Hz. Hasan daha fazla Müslüman kanının dökülmemesi için Muaviye ile anlaşma sağlayarak halifelikten çekildi.
Muaviye, Hz. Hasan ile yaptığı anlaşmaya göre; kendisinden sonra, Hz. Hasan’ın küçük kardeşi Hz. Hüseyin’in halife olmasını kabul etmişti.
Ancak Hasan’ın ölümünden sonra antlaşmaya uymayarak oğlu Yezid’i veliaht tayin etti.
NOT
Halifelik Muaviye döneminde saltanata dönüştü.
Başkent Kufe’den Şam’a taşındı. Böylece İslam Tarihi ve Uygarlığı farklı yönde gelişim gösterdi, Emeviler devri başlamış oldu.
Muaviye Dönemi (661-680)
Önemli Gelişmeler
I. İstanbul Kuşatması (668), yapıldı. Bu seferde bugün kabri İstanbul’da bulunan Ebu Eyyub El-Ensari şehit düştü.II. İstanbul Kuşatması (674), beş yıl sürdü ve İslam donanması ağır kayıplar verdi. İstanbul kuşatmalarından başarı sağlanamamıştır.
Maveraünnehir’de Buhara, Semerkant ve Tirmiz gibi şehirler fethedilmiştir.
Yezid Dönemi (680- 683)
Kerbela Olayı (680)
Hz Hasan’ın kardeşi Hz. Hüseyin, Yezid’in halifeliğini tanımadı. Kufeliler Hz. Hüseyin’i halife seçmek için onu Kufe’ye davet ettiler. Ancak Kerbela denilen yerde Hz. Hüseyin ve eşrafı Yezid’in askerleri tarafından şehit edildiler.
NOT
Kerbela olayı İslam dünyasındaki ayrılıkları (Şii-Sünni) kesinleştiren olaydır.
Abdülmelik Dönemi (685- 705)
Önemli Gelişmeler
İlk İslam parası bastırıldı.
Posta teşkilatı kuruldu.
Arapça resmi dil ilan edildi,
Devlet dairelerinde Araplara görev verildi.
NOT
Arapçanın resmi dil ilan edilmesi ve yönetimde sadece Araplara yer verilmesi Emevilerin “Arap Milliyetçiliği” yaptıklarını gösterir.
I. Velid Dönemi (705- 715)
I. Velid döneminde İslam fetihleri hızlanmıştır. Hindistan’dan İspanya’ya kadar büyük bir coğrafyada fetih hareketleri yaşanmıştır.
a) Anadolu ve Kafkasya’da yapılan Fetihler
Bizans üzerine yapılan seferlerde Mesleme b. Abdülmelik Anadoluda Tarsus, Antakya ve Ereğli şehirlerini fethetmiştir. Aynı zamanda Kafkaslarda Hazar ülkesine seferler düzenlenmiş Türklerle-Emeviler arasında mücadeleler devam etmiştir.
b) Kuzey Afrika ve İspanya’da Yapılan Fetihler
Tarık bin Ziyad komutasındaki İslam ordusu Cebel-i Tarık boğazını geçerek İspanya’nın fethinin önü açıldı. Kadiks Savaşı’nda Vizigot Krallığı son buldu (711). Daha sonra Müslümanlar bütün İspanya’yı fethettiler ve buraya Endülüs adını verdiler.
c) Maveraünnehr ve Türkistan’da Yapılan Fetihler
Kuteybe bin Müslim Toharistan’a girerek Buhara, Semerkant, Fergana ve Belh şehirlerini ele geçirdi.
d) Hindistan’da yapılan fetihler
712 yılında Emevi orduları Hindistan’ın İndüs bölgesini fethettiler.
Ömer Bin Abdülaziz Dönemi (717- 720)
Dürüstlüğü ve adaletiyle Hz Ömer’e benzetilen Ömer b. Abdülaziz, devrinde Araplar dışındaki kişilere iyi davranıldı. Ehl-i Beyt’e hakaret edilmesini yasakladı. Vergilerin adil bir şekilde toplanmasına çalıştı.
NOT
Ömer Bin Abdülaziz döneminde kucaklayıcı bir politika takip edilmiş, bundan dolayı Ömer b. Abdülaziz’e 5. Halife benzetmesi yapılmıştır.
II. Yezid Dönemi (720- 724)
Emevilerin yıkılışa geçtiği bir dönemdir. Emevi ülkesinde karışıklıklar yaşanmıştır.
Hişam Dönemi (724- 743)
Puvatya Savaşı (732): Emevilerin Avrupa’daki ilerleyişini durduran savaştır. Bu savaştan sonra Avrupadaki fetihler durmuş, Frank Kralı bu savaştan galip çıkmıştır.
NOT
Bu savaş, Müslümanların Batı Avrupa’daki fetihlerinin durmasına yol açtı. Müslümanlar Avrupa karşısında gerilemeye başladı.
Abbasoğulları Emevilerin baskıcı rejimine karşı mücadeleye giriştiler.
II. Mervan Dönemi (744- 750)
Horasan valisi Ebu Müslim’in İran’da isyan çıkardı. Ebu Müslim Abbasilerden Ebul-Abbas Abdullah’ı Kufe’de halife ilan etti.
II. Mervan, isyancılarla yaptığı savaşı kaybetti. Mısır’da yakalanarak öldürüldü.
Bu olay sonrası 89 yıl süren Emevi hakimiyeti sona erdi. İslam tarihinde Abbasi hanedanı halifeliği ele geçirdi.
Emevilere karşı kin o kadar büyüktü ki Abbasiler, Emevi hanedanından yakaladıkları herkesi öldürdüler. Hatta Emevi halifelerinin cesetlerini bile yok ettiler.
Emevilerin Yıkılma Sebepleri
a) Arap milliyetçiliği yapmaları,
b) Ehl-i Beyt’e ve Şiilere düşmanca davranmaları,
c) Haricilerin yıkıcı faaliyetleri,
d) Arap kabileleri arasında yeniden ortaya çıkan rekabet ve savaşlar,
e) Emevi ailesi arasındaki iktidar mücadelesi,
f) Fetihlerin durması.
g) Emevilerin Arap olmayan Müslümanlardan haraç ve cizye vergisi almaları.
NOT
Emevilerin Arapçayı resmi dil ilan etmeleri, yönetimde arap olmayanlara yer vermemeleri, Arap olmayan Müslümanları Mevali (azat edilmiş köle) olarak görmeleri, onlardan cizye vergisi almaları Arap milliyetçiliği yaptıklarının kanıtıdır.
İslam Tarihi ve Uygarlığı
ENDÜLÜS EMEVİ DEVLETİ (756-1031)
Abbasilerin, Emevi hanedanına son vermesiyle Emevi sülalesinden Hişam’ın torunu Abdurrahman, İspanya’ya giderek burada Endülüs Emevi Devleti’ni kurdu(756). Başkentleri Kurtuba şehri idi.
Endülüs Emevilerinin en parlak dönemi III. Abdurrahman (912-961) ve II. Hakem (961-976) zamanlarıdır. Endülüs hükümdarı III. Abdurrahman, halife unvanını da kullanmıştır.
NOT
İslam tarihinde aynı anda Bağdat’ta Abbasiler, Mısır’da Fatimiler ve İspanya’da Endülüs Emevileri halife unvanını kullandı. Bu durum dini birliğin sona erdiği anlamını taşır.
Kurtuba’da, yapılan birçok cami, kütüphane, medrese şehri kültür ve bilim merkezi hâline getirdi. Bu yapılardan en önemlisi Kurtuba Camii’dir.
İç karışıklıklar ve isyanlar Endülüs devletinin zayıflamasına yol açtı. 1031 yılında devlet dağıldı, İspanya’da Tavaif-i Mülük adı verilen küçük devletler kuruldu.
İslam Tarihi ve Uygarlığı içerisinde özellikle bilimsel ve edebi anlamda önemli etkileri olan Tavaif-i Mülük devletleri yüz ölçümü olarak küçük olmalarına rağmen belli alanlarda oldukça ileri durumdalardı. Bu devletlerin en önemlisi Beni Ahmer Devleti’ydi.
BENİ AHMER DEVLETİ (1232- 1492)
Tevaif-i Mülük’ten sonra kurulan devletler içerisinde en uzun süre yaşayan devlettir. Başkenti Gırnata idi. Kültür ve uygarlık alanında ön plana çıkmış bir devlettir. Beni Ahmer Devleti’nden günümüze kalan en önemli mimari eser El Hamra Sarayıdır.
İspanya’da İslam Varlığının Sona Ermesi
Beni Ahmer Devleti’nin 1492 yılında yıkılmasıyla Endülüs’teki İslam egemenliği sona erdi. Katolik İspanyollar büyük katliamlar yapmışlar, Avrupa’daki İslam kültür ve uygarlığını yok etmişlerdir.
NOT
Endülüs Emevileri ve Beni Ahmer Devleti döneminde İslam kültür ve uygarlığı çok gelişti. Avrupalılar çocuklarını Endülüs medreselerine gönderdi. İslam uygarlığı Endülüs aracılığıyla Avrupa’ya taşındı. Hatta Öyle ki Endülüs medreselerinde okuyan Avrupalı çocuklar daha sonra Rönesans hareketini başlattılar.
İslam Tarihi ve Uygarlığı
ABBASİLER (750-1258)
İslam Tarihi ve Uygarlığı içerisinde Abbasiler dönemi İslâm İmparatorluğunun en parlak dönemidir; öyle ki, bu dönemde hemen her bölge bağımsız bir sanat merkezi durumundadır. Bu dönemde edebiyat (özellikle şiir), bilim, fen, müzik, kısaca bütün güzel sanatlar büyük bir gelişme gösterdi. Yunan, Süryani, Fars ve Sanskrit dillerinde yazılmış bilim, fen ve felsefe kitapları Arapça’ya çevrildi.
Ebu’l-Abbas Devri (750–754):
Abbasilerin kurucusu Ebul Abbas’ın soyu Hz. Muhammed’in amcası Abbas’a dayandığı için bu hanedana Abbasiler denilmiştir. İlk halife Ebu’l-Abbas’tır.
Başkenti Şam’dan Bağdat’a taşımıştır.
Ebu Cafer Mansur Devri (754–775):
İç isyanları bastırarak huzur ve güveni sağlamıştır.
İran örnek alınarak vezirlik teşkilatı kuruldu. Yönetimde İranlılar etkili olmaya başladı.
Bilimsel, sanatsal ve kültürel etkinliklere büyük önem verildi. Antik Yunan düşünürlerinin eserleri Arapça’ya çevrildi.
Harun Reşid Devri (786–808):
Abbasilerin en parlak dönemidir.
Avasım adı verilen Türklerden oluşan bir ordu kurdu. Türkler Bizans sınırına güvenliği sağlamak için bu şehirlere gönderildi.
Bağdat dönemin en önemli bilim ve kültür merkezi oldu. Sanat ve bilimsel faaliyetler desteklendi.
NOT
Abbasîler Arap olmayan toplumları da kucaklamışlar, İslamiyet’in yayılmasını hızlandırmışlardır.
Memun Devrii (813- 833):
Harun Reşit’in oğludur. Onun döneminde bilimsel faaliyetler artarak devam etti
Beytül Hikme’nin Kuruluşu: üniversite düzeyinde eğitim veren Beytü’l-Hikme kuruldu. Buraya bağlı Bağdad ve Şam’da iki rasathane açıldı. Birçok kütüphane açıldı. Matematik ve astronomi bilimleri gelişti. Dünyanın yuvarlak olduğu ve yaklaşık olarak hacmi hesaplandı. Eski İran ve Hint eserleri Arapçaya çevrildi.
Akılcılığa dayanan Mutezile mezhebi ortaya çıktı.
NOT
Abbasilerin resmi mezhebi Mutezile mezhebidir.
Mutasım Devri (833- 842):
Harun Reşit’in oğlu Mutasım döneminde orduda Türklere önemli görevler verildi. Türklerden oluşan bir ordu kuruldu ve savaşçılık özelliklerini kaybetmemeleri için Türkler Samarra şehrine yerleştirildi. Bizans’a karşı yapılan savaşlarda Türklerden yararlandı. Mutasım devrinde orduda Türk komutanların etkinliği arttı.
NOT
Abbasilerde Türkler askeri alanda, İranlılar ise yönetim alanında ön plana çıkmışlardır.
Abbasi Devletinde Tevaif-ü Mülük
Türklerin Abbasi ülkesinde etkileri giderek artmaya devam etti ve komutanlara emirü’l-ümera unvanı verildi. Halifelerin eyaletlerdeki etkisi giderek zayıfladı. Bu durum merkezi otoriteye karşı kurulan Tevaif-ü Mülük denilen yeni devletlerin ortaya çıkmasına neden oldu.
Tevaif-i Mülük: Abbasi Devleti’nde merkezi otoritenin giderek kaybolmasının ardından ülkede kurulan küçük devletlere Tevaif-i Mülük adı verilmiştir. Bu devletler şunlardır:
a) İdrisiler
b) Büveyhoğulları
c) Tolunoğulları
d) İhşidiler
e) Fatımiler
f) Tahiroğulları
g) Saffariler
h) Samanoğulları
i) Ağlebiler
NOT
İlk olarak Gazneli Mahmut Abbasi halifesini şii Buveyhoğullarına karşı korumuş Sultan unvanını almıştır. İkinci olarak Büyük Selçuklu sultanı Tuğrul Bey, 1055 yılında Bağdat seferine çıkarak Abbasi Halifesini Büveyhoğlu tehlikesinden kurtarmıştır. Böylece İslam dünyası Türklerin koruyuculuğu altına girmiştir.
ABBASİ DEVLETİNİN YIKILIŞI
İlhanlı Devleti’nin hükümdarı Hülagu Han 1258 yılında Bağdat’ı işgal ederek halifeyi öldürttü. Böylece Abbasi Devleti sona erdi.
Abbasi sülalesinden Mustansır, Mısır’a giderek Memluk devletinin himayesinde halifeliğini ilan etmiştir. Halifelik I. Selim’in Mısır’ı fethi ile Osmanlı Devleti’ne geçmiştir.
İslam Tarihi ve Uygarlığı
İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİ
İslam Tarihi ve Uygarlığı Konu Anlatımı yazımızda şu ana kadar Peygamberimizin Hayatından ve onun vefatından sonra ortaya çıkan farklı İslam devletlerinden bahsettik. Yazımızın bu bölümünde ise İslam Tarihi ve Uygarlığı içerisinde Devlet Yönetimi, Toplum Yapısı, Ordu, Yazı Dil ve Edebiyat, Eğitim ve Öğretim gibi konuları işleyeceğiz.
Devlet Yönetimi
Medine Sözleşmesi ile İslam devleti kurulmuştur.
Hz. Muhammed devlet başkanı idi.
Hz. Muhammed’den sonra devletin başına halife denilen devlet başkanları geçti. 4 halifenin tamamı seçimle başa geldi.
Emeviler döneminde Muaviye halifeliği saltanata dönüştürdü.
Emeviler Arap olmayan Müslümanlara karşı mevali politikası güttüler.
Emeviler posta örgütü kurarak haberleşmeye önem verdiler. Arapçayı resmi dil ilan ettiler. İlk İslam parasını bastırdılar.
Emeviler merkezi otoriteye önem verdiler. Ülkeyi eyaletlere ayırdılar. Eyaletlere kendi soylarından olan kişileri getirdiler.
Abbasiler İran’ı örnek alarak vezirlik teşkilatı kurdu.
Ülkenin sorunlarını divan adı verilen meclislerde görüştüler.
Abbasiler döneminde aşağıdaki divanlar kuruldu:
a) Divanü’l-Harac: Mali işler,
b) Divanü’l-Ceyş: Askerlik işleri
c) Divanü’l-Beyti’l-Mal: ekonomik işler
d) Divanü’l-Berid: Posta işleri
e) Divanü’l-Mezalim: İdari ve hukuki işler
Toplum Yapısı
Emeviler devrinde Araplar kendilerini diğer Müslümanlardan üstün gördüler. Devlet işleri sadece Arap olanlara verildi. Bu durum toplumda birlik ve beraberliği bozdu.
Bu dönemde halk dört sınıfa ayrıldı:
1-Müslüman Araplar,
2-Mevali (Arap olmayan Müslümanlar),
3-Zımmiler (gayrimüslimler),
4-Köleler
Abbasiler, Arap milliyetçiliğini terk ederek onu yerine bütün Müslümanlara eşit ve hoşgörülü davranmışlardır. Yönetimde İranlılara, ordu teşkilatında ise Türklere görev vermişlerdir.
NOT
Abbasilerin bu yaklaşımı Müslümanlığın yayılmasını hızlandırmıştır.
Ordu
Hz. Muhammed döneminde düzenli bir ordu yoktu. Cihat ilan edildiğinde eli silah tutan Müslümanlar savaşa katılıyordu.
İlk düzenli ordu Hz. Ömer devrinde kurulmuştur. Beytül malden bu askerlere maaş ödenmiştir.
Sınırların genişlemesiyle fetih alanlarına yakın ordugah şehirleri ihdas edilmiştir.
Emeviler devrinde ordu sürekli hale getirildi. Muaviye muhafız teşkilatını kurdu.
Abbasiler devrinde orduda Türklerin etkinliği artmış, onlu sistem uygulanmaya başlamıştır.
İlk İslam donanması Hz. Osman döneminde Şam valisi Muaviye tarafından kuruldu. Kıbrıs adası vergiye bağlanıp Rodos fethedildi.
Yazı Dil ve Edebiyat
Arapça Abdülmelik döneminde resmi dil olarak kabul edildi. Fetihler ve İslam’ın yayılması Arapçanın kullanımını yaygınlaştırdı..
Araplar dışında İslamiyet’i kabul eden milletler yeni dinlerinin kutsal kitabını okuyabilmek için Arapça öğrenimine önem vermişler bu durum Arapçanın gelişimini hızlandırmıştır.
Eğitim ve Öğretim
Hz Muhammed, döneminde Ashab-ı Suffa için Mescid-i Nebevi’nin bir kısmını tahsis edilmiş ve kimsesiz kişilerin burada eğitim almaları sağlanmıştır.
Abbasiler bir çok medrese açmış, Me’mun zamanın da Bağdat’taki Beytü’l–Hikme dönemin en önemli eğitim merkezi haline gelmiştir.
Endülüs Emevi Devleti döneminde pek çok şehirde medreseler kurulmuştur. Kurtuba Medresesisinde Avrupalı öğrenciler ilim tahsil etmişlerdir.
Bağdad ve Kurtuba kütüphaneleri dönemin en önemli kütüphaneleri idi.
NOT
Bağdat kütüphanesi Moğol istilasında büyük zarar görmüştür.
Bilim ve Sanat
İran, Yunan, Mısır, Türk ve Çin uygarlıkları ile İslam uygarlığı arasında etkileşim başladı. Bunun sonucunda ilk ilmi çalışmalar Emeviler devrinde başlamış, Abbasiler devrinde büyük bir gelişme kaydetmiştir. Özellikle tıp, matematik ve felsefe alanlarında pek çok çalışma yapılmıştı.
Emeviler devrinde Basra ve Kufe, Abbasiler devrinde Bağdad, Endülüs Emevileri devrinde Kurtuba tam bir kültür şehri haline gelmiştir.
İslam uygarlığının gelişmesinde eski Yunan, İran ve Hint uygarlıklarının katkıları olmuştur. Abbasîler döneminde Arap olmayan yerli kültürlerine ait eserler ile Eski Yunan Eserleri tercüme edilmiştir.
NOT
Kâğıt, matbaa ve pusula gibi buluşlar Haçlı seferleri sırasında Avrupa’ya taşınmış ve Rönesans’ın başlamasında etkili olmuştur.
İslam Kültür ve Uygarlığının gelişimine katkı sağlayan bilimler ve bilim adamları şu şekildedir:
Tefsir: Zemahşeri, Razi, Taberi, Kurtubi,
Hadis: Buhari, Müslim, Nesai, Tirmizi,
Kelam: Gazali,
Tarih: Taberi, Mes’udi, İbni Haldun, İbnü’l-Esir,
Coğrafya: Mes’udi, İbni Batuta, İdrisi, Harezmî,
Felsefe: Kindi, Farabi ve İbni Sina
Tıp: İbni Sina, İbni Miskeveyh
Astronomi: Bediü’l-Usturlabi, Biruni, Ömer Hayyam
Matematik: Harezmî, Abdülhamid İbni Türk, Sabit bin Kurra, Battani, İbni Cemşid, Ali Kuşçu,
Kimya: Cabir bin Hayyam, Razi, Biruni, İbni Sina.
NOT
Türkler de yetiştirdikleri bilim adamları ile İslam Kültür ve Uygarlığının gelişimine katkı sağlamışlardır.
Sanat
İslam sanatı kendini mimaride göstermiştir. Yeni kültürlerle tanışılmasıyla ortaya İslam mimarisi çıkmıştır. Cami, medrese, türbe, kütüphane, saray, köprü, han, çeşme, kervansaray gibi eserler yapılmıştır.
İlk mescit Kuba Mescidi’dir. Şam, Kudüs camileri, Emevi, Kayrevan Seydi Ukba Camii, Medinetüzzehra Camii, Tuleytula ve Bib-Mardun Camii önemli camilerdir.
Gırnata El-Hamra Sarayı, Medinetüzzehra’daki halifelik sarayı önemli sivil mimari örnekleridir.
Askeri mimari eserleri; surlar, kaleler ve gözetleme kuleleridir.
NOT
İslam’ın resim ve heykeli yasaklaması, İslam Tarihi ve Uygarlığı içerisinde bu sanatların gelişmesini engellemiştir.
Minyatür, hat, oymacılık, kakmacılık, sedef işlemeciliği, dokumacılık, halıcılık gibi sanatlar ile şiir sanatı İslam kültüründe gelişme göstermiştir.
Ekonomik Hayat
Peygamberimiz döneminde ekonominin temeli ticaret, hayvancılık ve tarıma dayanıyordu. 4 Halife, Emeviler ve Abbasiler devirlerinde ise vergiler ve ganimetler devletin en önemli geliriydi.
İlk İslam parası Abdülmelik zamanında bastırıldı.
Hz Ömer döneminde Beytül Mal kurulmuş gelirler burada toplanmıştır.
Devletin gelir kaynaklarını; zekât, öşür, haraç, cizye ve ganimetler oluşturuyordu.
Devletin Gelirleri:
Zekât: Müslümanların mallarının 1/40’ı oranında verdikleri vergidir.
Öşür: Müslümanlardan 1/10 oranında alınan ürün vergisi.
Haraç: Gayrimüslimlerden alınan toprak vergisi
Cizye: Hıristiyan ve Yahudilerden alınan baş vergisi
Ganimet: Savaşlarda düşman ordusundan ele geçirilen maldır. Bunun 1/5’i beytülmale bırakılırdı.
Tarım, Emeviler, Abbasiler döneminde uygulanan önemi bir ekonomik faaliyet olmuştur.
Ticaret, yeni bölgelerin fethedilmesi ve denizlere açınılmasıyla önemli bir hale gelmişti.
Ticaret yolları üzerindeki şehirler gelişmişti. Ticareti geliştirmek amacıyla yollar üzerinde hanlar ve kervansaraylar yapılmıştı.
NOT
Müslümanların Çinlilerden öğrendiği kâğıt yapımı, Haçlı seferleri sırasında Avrupa’ya geçmiştir.
Müslüman tacirler İpek yolu ve Baharat yolu güzergahında ticari faaliyetleri geliştirmişlerdir. Aynı zamanda İslamiyet’in bu bölgelerde de tanınmasını sağlamışlardır.
İSLAM TARİHİNDEKİ ÖNEMLİ İLKLER
DÖRT HALİFE DÖNEMİ
• İlk halife Hz Ebubekir’dir.
• İslam
tarihinde devlet başkanlarının seçimle
belirlenmesi ilk kez 4 halife döneminde görülmüştür.
• Kur’an-ı kerim ilk defa Hz Ebubekir zamanında kitap haline getirilmiştir.
• Arap yarımadası dışındaki ilk fetihler Hz.
Ebubekir döneminde başlamıştır.
• Dinden
dönenlerle ilk mücadeleyi Hz. Ebubekir yapmıştır (Ridde savaşları).
• Hz. Ebubekir
döneminde ilk defa değişik kültürlerle
karşılaşılmıştır.
• İslam
devletinde ilk hazineyi Hz. Ömer
oluşturmuştur. (Beytü’l-Mal)
• Bizans ile
yapılan ilk büyük savaş Yermük
savaşıdır.
• İlk divan teşkilatını Hz. Ömer
kurmuştur.
• Eyalet sistemini ilk kez Hz. Ömer kurmuştur
• Vali ve kadı atamalarını ilk kez Hz. Ömer yapmıştır.
• Düzenli ordular ve ordugah şehirler ilk
defa Hz. Ömer zamanında kurulmuştur.
• İkta sistemi ilk defa Hz. Ömer
tarafından uygulanmıştır.
• Hicret olayı (622) Hz. Ömer zamanında takvim başlangıcı kabul edilerek ilk defa hicri takvim oluşturulmuştur. (639)
• Adli teşkilat ilk defa Hz. Ömer tarafından kurulmuştur.
• İlk deniz savaşı Hz. Osman döneminde yapıldı.
• İlk İslam donanması Hz. Osman zamanında kurulmuştur.
• Müslümanlar
tarafından Kıbrıs ilk defa Hz. Osman
zamanında fethedilmiştir.
• Kur’an-ı
Kerim ilk defa Hz. Osman zamanında çoğaltılmıştır.
• Müslümanlar ile Türkler arasındaki ilk mücadeleler Hz.
Osman zamanında başlamıştır.
• İslam
tarihindeki ilk karışıklıklar Hz. Osman
zamanında ortaya çıktı.
• Siyasi
nedenlerle şehit edilen ilk halife Hz. Osman’dır.
• Müslümanlar
arasında yapılan ilk mücadele Cemel Vakası’dır.
• Hz Ebubekir dışındaki bütün halifeler öldürülerek şehit edilmiştir.
EMEVİ VE ABBASİ DÖNEMİ
• İslam tarihinde kesin ayrılıklar Kerbela olayı ile başlamıştır.
• Halifelik ilk defa, Muaviye’den sonra oğlu Yezid’in tahta geçmesiyle, Emeviler döneminde saltanata dönüştü.
• İstanbul Müslümanlar tarafından ilk
defa Emevi halifesi Muaviye zamanında kuşatılmıştır.
• İlk posta teşkilatı Emeviler zamanında
kurulmuştur.
• Avrupa’da
kurulmuş ilk İslam devleti Endülüs
Emevileridir.
• İlk İslam parası Emevi halifesi
Abdulmelik tarafından basılmıştır.
• İlk kez hellenistik, Eski Yunan, Roma dönemi eserleri Avrupa’ya Endülüs Emevileri tarafından götürülmüştür.
• Müslümanlar ilk defa Velid zamanında İspanya’nın Fethi ile Avrupa’ya geçmiştir.
• Müslümanların
Avrupa’daki ilerleyişleri Puvatya
savaşıyla sona erdi.
• İslam mimarisi ilk kez Emeviler
zamanında Avrupa ile yarışacak seviyeye gelmiştir.
• Orta doğu kavimleri ile uzak doğu kavimleri tarihte ilk defa Talas savaşında (751) karşı karşıya gelmişlerdir. (Arap-Çin)
• İslam
tarihindeki yabancı dildeki eserler ilk kez Abbasiler zamanında tercüme edilmeye başlanmıştır.
• İslam
tarihindeki ilk medreseler Abbasiler
zamanında açılmıştır.
• Büyük kütüphaneler ilk defa Abbasiler
zamanında kurulmuştur.
• İslam
tarihindeki ilk rasathaneler Abbasiler zamanında kurulmuştur.
• Devlet
işlerinin görüldüğü tam teşekküllü divan teşkilatını ilk defa Abbasiler kurmuşlardır.
• Türkler ilk defa Abbasiler zamanında devlet
yönetiminde etkili olmaya başlamıştır.
• Bizans
yönetimine karşı kurulan Avasım
şehirlerini ilk defa Abbasiler kurmuşlardır.
• Mutasım döneminde Türkler için Samarra ordugâh şehirleri kurulmuştur.
• Arapça ilk defa halife Abdulmelik zamanında resmi dil olarak kabul edilmiştir.
Ders Sarayının sizler için hazırlamış olduğu TYT Tarih – İslam Tarihi ve Uygarlığı Konu Anlatımı konusunun sonuna geldik. Bu yazımızda, İslam Tarihi ve Uygarlığı konusunu bütün ayrıntılarıyla ve önemli noktalarıyla konu anlatımı olarak ele aldık.
Bu üniteyle ilgili ayrıca buradan bilgi alabilirsiniz.
Ders Sarayının sizler için hazırlamış olduğu İslam Tarihi ve Uygarlığı Konu Anlatımı yazısının sonuna geldik. Tarih konu anlatımlarımız, İslam Tarihi ve Uygarlığı Konu Anlatımı 2 serisiyle devam edecektir.
Bunun dışında sitemizde “Avrupa Ve Osmanlı Devleti 18. Yüzyıl”, “Arayış Yılları Kapsamlı Konu Anlatımı”, “ Dünya Gücü Osmanlı Devleti ”, “Osmanlı Kültür ve Medeniyeti Konu Anlatımı” ve “Beylikten Devlete Osmanlı Siyaseti Konu Anlatımı gibi TYT ve AYT’de size destek sağlayacak konu anlatım yazılarımızı okuyabilirsiniz. Sitemizdeki diğer bütün derslerin içeriklerine buradan ulaşabilirsiniz.
Sosyal medya hesaplarımızı ve mail adresimizi kullanarak bizi her platformda takip edebilir, bize görüşlerinizi, soru – sorun ve önerilerinizi iletebilirsiniz.
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere. İyi çalışmalar. 😎
Yasal Uyarı: Yayınlanan içeriğin ve diğer içeriklerin bütün fikri ve mülki hakları https://www.derssarayi.com/ ” a aittir. Kaynak gösterilse dahi içeriğin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan yazının bir bölümü, alıntılanan yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.